29. Bölüm

27 5 0
                                    

Etraf sessizleşmişti, yerde sırtüstü bir şekilde yatan Sumihiko gözlerini kapamıştı ama bilinci yerindeydi. Belki de dinlenmek için gözlerini kapamıştı. Birisinin ona yaklaştığını ayak seslerinden anladı, kişinin uzun saçları suratına çarptı. Bu kokuyu biliyordu, hiç şüphesiz Kaori'nin kokusuydu.

"Sumihiko-kun!"

Diye seslendi Kaori ama Sumihiko gıcıklığına gözlerini açmadı. Bilincinin yerinde olduğunu onun pis sırıtışından anlayan Kaori daha da üstüne gitmek için cırlama tarzı bir ses çıkardı. Sumihiko sesi duyar duymaz direkt yerden kalktı.

"Kaori!!?"

Diye ona bağırdıktan sonra yakınlarda devrilmiş metroyu fark etti. Metronun en tepesinde Ashi ve Aoba, camdan insanları çıkarmakla meşguldu.

"Hayati tehlikesi olan yoktur umarım..."

Dedi Sumihiko, kaşlarını çattı. Üzgün görünse de savaşın bittiği için bir yandan seviniyordu, Kaori onun üzüldüğünü düşünerek ona sımsıkı sarıldı. Sumihiko kızın saçlarını okşarken bir yandan dişlerini sıktı.

"Haaah! Vücudum feci ağrıyor.."

Diye sızlandı, Kaori ona sarıldığı için ayakta durabiliyordu. İki kere hinokamı kagura'yı kullanınca mantıken vücudu kasılıyordu.
Arkalarında duran ve yerde sürünen iblisin kafasını fark etmemişlerdi, iblis ikisine de küplere binmiş bir şekilde bakıyordu.

"Kahretsin, kahretsin! Başarısız oldum! Eğer o iki kız ve o hain küçük iblis olmasaydı, kolaylıkla insanları yiyebilir ve güçlenebilirdim!!"

Ağzı olmadığı için konuşamıyordu, mantıken kimse onu duymuyordu. Kafası yavaş yavaş yokolmaya başlamıştı. Güneş yavaştan doğmaya başlamıştı, gözü Sumihiko'ya takıldı.

"En önemlisi... O çocuk. Ölmemiş miydi o?!"

Güneş ışığından yanmaya başlamıştı.

"Kojire-sama! Çocuk ölmemiş! En kötüsü, o dediğiniz tekniği öğrenmiş!!"

Diye son sözlerini söyledikten sonra tamamen kül olup yokoluverdi.

"Fazla işe yarayamadım, kusura bakma."

Dedi Kaori, Sumihiko'nun suratına baya yakındı. Burnu, onun burnuna değiyordu.

"Öyle düşünme, yolcuları korumakla iyi iş çıkardın."

Diyerek kızın yanağından öptü, sarılmayı bırakıp yolculara yardım etmeye gitti. Kaori sırtındaki kutuyu yere koydu.

"Miu? İyi misin?"

Diye sordu Kaori, kulağını kutuya dayamıştı. Miu cevap olarak tırmalamaya benzer sesler çıkarınca kutuyu tekrardan sırtına takıp diğerlerine yardım etmeye gitti.


Kaze, kendini Sonsuzluk Malikanesi'nde buluverdi. Buraya nasıl gelmişti? Kaze herzamanki soğukkanlılığını koruyordu.

"Buraya gelmemin tek bir nedeni olabilir... Üst Ay'lardan biri defnedildi!"

Diye düşündü ve gözlerini yabani kurbağalar gibi açtı.

"Aaaah~ Kojire-sama'yı gene görebileceğim!"

Yanında duran iblisi fark etti. Bu Üst Ay 4 olan Aijiu'ydu. Dişi iblisin üstünde güzel bir elbise vardı. Çünki Aijiu, iblis olmadan önce varlıklı bir ailenin en genç kızıydı.
Aijiu, yanında sessizce duran Kaze'yi fark etti, parlak zümrüt renkli gözlerle ona gülümsedi.

Kimetsu No Yaiba★YENI NESIL★FANMADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin