1.Bölüm:
Bölüm Müziği: Garezi Var
İyi okumalar...
**********
Para insanın gözünü kör eder miydi?Bu sorunun cevabı hiç kuşkusuz 'Evet.' olmalıydı. Para için gencecik insanların canına kıyabiliyordun. Koskoca bir şehrin uyuşturucu işlerini yönetebiliyordun. Canını yaktığın insanlar için üzülsen de elinden bir şey gelmiyor, bu işin sonundaki amacın için mücadele ediyordun.
"Lan pislik herif!" diye bağırdım. Sesim boş depoda yankılanıyordu.
"Ben sana demedim mi benim haberim olmadan kimseye bir şey yapma diye!" Öfkeden ellerim titriyordu. "Bana panzehri verip dışarı çık." dediğimde karşı çıkmıştı. Zaten az kalmıştı silahımı çekip onu vurmama. Daha neyi zorluyordu?
"Panzehri ver ve defol git Tuncay! Yoksa bu zehri bizzat ben sana enjekte edeceğim." bağırışım ile elini cebine sokarak genç kıza enjekte ettiği uyuşturucunun panzehrini ve bir şırınga verdi. Ardından tüm korumalarla birlikte dışarı çıktı.
O an en fazla 18 yaşında olan kızın yanına çöktüm. ilacı şırıngaya çektikten sonra kızın boynuna sapladım.
"Lütfen ölme. Hadi güzelim, yaşayacağın dopdolu bir ömrün var." Başını dizime koymuş, bir elimle saçlarını okşuyor diğer elimle nabzını yokluyordum.
Kısa bir sürenin sonunda nabzı biraz daha düzene girdiğinde derin bir nefes aldım. O an yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşurken son kez kızın yüzüne bakıp ayağa kalktım. Artık gerçek kişiliğime bürünebilirdim.
"Tuncay!" bağırışımdan 2 saniye geçmeden içeriye giren Tuncay'a içten içe beni yiyen öfkeye rağmen sinsi bir sırıtmayla baktım.
"Panzehir etki etmedi. Kız artık işime yaramaz. Gidin bir hastane önüne falan atın da nispet olsun o polislere." sırıtarak söylediklerimden sonra bir anda yüz ifademi ciddileştirip ona doğru sert bir adım attım. Bir anda yüz ifademin değişmesi onu ürkütmüştü ki son bir senedir pek de sağlıklı bir ruh halinde olduğum söylenemezdi. O da bunun farkındaydı.
"Bu arada sakın kurtulduğunu sanma. Milyon dolarlık planımı batırmanın elbet bir cezası olacak. Sana o kızı dağıtım için kullanacağımı söylemiştim." dediğimde bana bakakalması gülmek istememe sebep olmuştu. Tüm bu çabamın sonucunda ifademi hiç bozmadan ilerlemeye başladım. Deponun kapısına geldiğimde hâlâ hiçbirinin hareket etmediğini gördüğümde ellerimi sertçe birbirine vurdum.
"Hadi, size öylece durun diye maaş vermiyorum ben!" Bu hareketimle adamlardan biri kızı kucağına alıp deponun çıkışına ilerledi. Bende asansöre binip 2 kat yukarıdaki ofisime girdim. Kendimi tekli koltuğa atıp telefonumu açtım. 2 Mesaj vardı.
Sema Hanım: Duru hanım size bizden 2 müşteri gönderiyorum. 10.000 dolarlık ürün alacaklar. İsimleri Murat ve Ecre Korcan Karı kocalar. Bu gün içerisinde oraya uğrarlar.
Sema Hanım: Ayrıca sizinle buluşma vaktinin geldiğini düşünüyoruz. Eğer size de uygunsa 3 gün sonra görüşmek üzere.
Okuduğum mesaj içimin büyük bir heyecanla dolmasını sağlarken derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Yine de mantıklı düşünmem gerekiyordu. Yeteri kadar kanıt toplamış mıydım?
"5 yılda topladıkların yeter de artar İzgi." Kısa bir düşünmenin ardından kendime hatırlattığım gerçek ile gözlerimi açtım. Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştuğunda Whatsapp' a girip Sema Hanıma o mesajı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
ActionHayatınızın 5 yılını vatan haini olarak bir uyuşturucu çeteside geçirebilir miydiniz? Kardeşim dediğiniz insanların adınızı ağızlarına bile almayacak oluşuna dayanabilir miydiniz? Ben dayanmıştım. Çok acı çekmiştim belki ama bu acıya dayanmış, bir...