10. Bölüm

9.2K 538 115
                                    

10. Bölüm:

Bölüm Müziği: Sertap Erener- Şanışer Vur yüreğim.

Bir de bölümün başında söylemek istediğim bir mevzu var.

Satır aralarında yorum yapıp o sahne hakkındaki fikirlerinizi belirtmeniz hem bana motivasyon oluyor, hemde bir hatam varsa bunu anlıyorum. O nedenle bu bölüme 100 tane yorum gelmeden diğer bölümü atmayacağım.  Oylar ile bir problemim cidden yok ama bölümü okuyan en az 1000 kişi varken yorumların bu kadar az olması cidden üzücü oluyor

Umarım yazdıklarımı dikkate alırsınız.

İyi okumalar...

*********

İzgi'nin Anlatımıyla:

Gözlerim hepsinin üzerinde gezindiğinde tanışmadığım yüzler olduğu için gür bir sesle konuştum.

"Tim. Sağ baştan tekmil ver!" En başta olan Kaan tekmil verdiğinde sırasıyla diğerleri de vermeye başladılar.

"Üsteğmen Kaan Adar,  Astsubay Kıdemli Başçavuş Serdar Ataman, Astsubay kıdemli üstçavuş Arslan Kara, Astsubay kıdemli çavuş Cenk Ataman, Astsubay kıdemli çavuş Gizem Ersöz." En son Gizem tekmil verdiğinde başımı salladım.

"Rahata geçebilirsiniz. Muhtemelen konuşmamız gereken konular var." dediğimde Serdar ağabey gülümsemişti.

"Hoşgeldin Kardeşim. Bizi çok şaşırttın." Kısaca sarıldığımızda  Cenk ve Gizem bu samimiyetimize şaşkınca bakıyorlardı.

"Hoşbuldum ağabey. Sonunda tekrar birlikteyiz."  başını salladığında bu sefer Arslan'a yöneldim. 

"Arslanım, nabersin gülüm?" Alaylı bir şekilde ona sarıldığımda dişlerini sıkarak konuşmaya başlamıştı.

"Komutanım biraz çizgiyi aşabilirim kusura bakmayın bu seferlik." Sırıttım. "Aş bu seferlik. İlklerin günahı olmaz." Bunu dediğim anda gözleri kısılırken bana doğru bir tekme savurdu.Kahkaha atarak tekmesinden kaçtığımda peşimden koşmaya başlamıştı.

"Allah belanı vermesin senin İzgi! 5 Sene ne lan? O kadar küfür ettim sana şimdi hepsi bana geri döndü."  Son cümlesiyle gülme krizine girmiş, kendimi yere atmıştım.

"Küfür etmeden önce düşünecektin canım orasını." Sonunda gülmemi durdurup söylediklerimden sonra bana uzattığı elini tutup ayaklandım. Birbirimize tekrar sıkıca sarıldığımızda Arslan kulağıma eğildi.

"Tüm bu yaşananların görev olmasına çok sevindim kardeşim." Yüzümde oluşan gülümsemeyle ayrıldığımızda bizim bu halimize şaşkınca bakan çaylaklara döndüm.

"Time hoşgeldiniz gençler." Gülümseyerek baş salladılar.

"Siz de hoşgeldiniz komutanım." Dediklerinde onlarla da ayaküstü bir sohbet edip en sonunda ciddileşerek Kaan'a döndüm.

"Üsteğmenim."

"Buyrun komutanım?" dediğinde sabahtan beri aklımda dolanan soruyu sordum.

"Kapıda nöbetçi olan eri gördün mü?" Kısa bir an düşünüp başını salladı.

"Gödüm komutanım. Biraz fazla yorgun görünüyordu."  Başımı salladım. Gördüğümde yanılmamıştım demek ki.

GİRİFTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin