𝟏𝟎- 𝐍𝐨 𝐥𝐨𝐧𝐠𝐞𝐫...

272 42 93
                                    

Sessiz süren bir yolculuğun ardından, tanıdık eve geldiklerinde kaşları çatılmıştı Jungwon'ın.

"Arkadaşın burada mı yaşıyor?"

"Evet, ne oldu ki?"

"Hyung sanırım ortak bir arkadaşımız var."

"Ne?"

"Gidince anlarsın."

Jungwon arabadan inince, Heeseung da omuz silkip arkasından inmişti ve kendisini bekleyen Jungwon'a adımlamıştı.

Kapının önüne geldiklerinde Jungwon biraz gerilmişti anlamlandıramadığı bir şekilde. O an sadece gerginliğini atlatmak için Heeseung'ın elini tutmuş ve deltanın ona dönmesiyle bakışlarını bahçeye çevirmişti.

Tamam. Tutmuştu ama şimdi utanıyordu. Hangi akılla tuttuğunu bilmiyordu. Hem niye geriliyordu ki? Arkadaşının evine gelmişti sonuçta.

"Uzun zamandır onu görmüyorum biraz gerildim onun için-"

Heeseung Jungwon'la aynı boya gelmek için eğilirken, "sorun değil Jungwon-ie. İstediğin zaman elimi tutabilirsin," demiş ve omeganın saçlarını karıştırdıktan sonra kapının ziline basmıştı.

"GELDİM!"

"Bir gel artık Park."

Ortak arkadaşları olan alfa kapıyı açarken, "geldik be ne ace- oha yuh siz? Ne?"

"Sana da merhaba Sunghoon."

"Bir dakika şoktayım şu an mal, sus atlatamıyorum."

"Abartma Park."

"Kes be iki yakın arkadaşım sev-"

Heeseung, Jungwon'ın elini bırakıp içeri geçerken, "shut the fuck up Park Sunghoon!" diye bağırmıştı.

"Aptal mı bu çocuk? Delta, ingilizcenle hava atma istersen. Hepimizde var ya çünkü o." diyerek göz devirmişti Sunghoon.

Jungwon'da onun ardından içeri girmişti.

"Hoşgeldin Won-ie."

"Hoşbuldum hyung."

Sunghoon, küçüğünün çekindiğini fark etmişti. Onu kollarının arasına alırken,  "neden çekiniyorsun şapşal seni?" demişti gülerek.

"Bilmiyorum, uzun zamandır gelmiyorum ya."

"Şapşal bebek. İstersen yıllarca gelme, ben çekineceğin biri değilim."

"Haklısın da, ne bileyim işte."

Sunghoon kıkırdayarak Jungwon ile içeri geçerken, koltukta oturan Sunoo'yu görmesiyle büyük bir tebessüm belirmişti yüzünde.

"Sunoo-ah!" diyerek ona sarılmıştı.

"Won-ie'm! Seni çok özledik."

"Bende sizi çok özledim."

Sunoo ve Jungwon bir süre sarılı kaldıktan sonra, "herkes kahve içer değil mi?" diye bir soru yöneltmişti Sunoo ve herkesten olumlu yanıtlar alınca mutfağa adımlamış, peşinden de Jungwon'ı sürüklemişti.

𝐁𝐥𝐞𝐬𝐬𝐞𝐝-𝐂𝐮𝐫𝐬𝐞𝐝| 𝐇𝐄𝐄𝐖𝐎𝐍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin