𝟏- 𝐂𝐮𝐫𝐬𝐞𝐝

583 57 55
                                    

Hava kararmış, saat 10'u gösteriyordu. Annesinin bugünlerde sürekli açtığı konudan kaçmak üzere, şehirden biraz uzakta olan ormanın içinde bulunan ve arkadaşları ile her haftasonu geldiği ağaç eve gidiyordu genç oğlan. Bugün haftasonu değildi, arkadaşlarının orada olacağını düşünmüyordu ki yalnız kalsa daha iyi olacaktı çünkü düşünmesi gereken çok fazla şey vardı.

Kafası çok doluydu, annesinin söyledikleri çark gibi dönüyordu kafasında. Annesi artık yaşının geldiğini söylüyor, evlenmesini istiyordu oğlunun. 18 yaşına gelen yani reşit olmuş gençlerin eşlenmesi uygun görülüyordu halk tarafından. Kendisi 21 yaşındaydı. Lâkin Heeseung'un kalbinde ne kimse vardı, ne de ruh eşini biliyordu. Eski bir inanışa göre, herkes ya ruh eşleri ile ya da gerçekten âşık olduğu kişilerle eşlenmeliydi yoksa sonsuza dek acı çekecekleri söylenirdi. Âşık oldukları kişi ruh eşleri ise, eşlenmelerinden sonra ilk temas ettikleri yerde bir simge oluştuğu ve hayatlarının sonuna kadar ayrılmayacakları söyleniyordu. Abisi Lee Felix iki sene önce okulunu bitirmiş ve geçen sene evlenmişti. Evlendiği kişi Hwang Hyunjin, hem onun çocukluk aşkı hemde ruh eşi olduğu kişiydi. Eşleşmelerinden sonra abisinin bileğinde, Hwang Hyunjin'in ise elinde bir yıldız çiçeği simgesi oluşmuştu. Heeseung'ta böyle bir ilişki istiyordu içten içe lâkin, buna dair pek bir umudu olduğu söylenemezdi.

Heeseung düşüncelerine dalmış bir şekilde ilerlerken, iki erkeğin bağırış seslerini duymaya başlamıştı. Merakına yenik düşüp seslerin geldiği yöne ilerledi. Yaşı büyük bir adam gür sesiyle karşısındakine bağırıyordu fakat, karşısındaki genç erkek titrek bir sesle karşılık veriyordu.

"Her şeyimi aldın elimden, lanetli varlık!"

Lanetli...
Bu kelime herkese yasaktı, söylenemezdi. Bazıları dışında. Bir inanışa göre doğumda annesi ölen çocukların doğuştan katil olduğu ve cadılar tarafından lanetlendiği düşünülürdü. Heeseung'a göre bu oldukça saçmaydı. Annesini doğumda kaybetmiş bir arkadaşı vardı fakat ne onun ailesi ne de kendi ailesi bu düşünceyi mantıklı bulurdu. Adını bilmediği gencin sesini duydu bu kez.

"Senden bir şey almadım! Yeter artık!"

"Almadın öyle mi?! Önce eşim, sonra annem! Şimdi kendi lanetini benim üzerime de mi yollayacaksın?"

"Onlar benim annem ve büyükannemdi! Senin üzüldüğün kadar bende üzüldüm!

"Senin yüzünden oldu her şey, senin! Lanetli piç!"

"Hayır, hayır, hayır... Benim yüzümden değil."

Genç kafasını elleri arasına almış yere çökmüştü. Babası olduğunu düşündüğü kişi ise arkasından bir silah çıkartmış, gence doğrultmuştu. Heeseung'un gözleri dehşetle açılmış hiç düşünmeden bağırmıştı.

"Dur, yapma!"

__________________
Giriş bölümünün sonuna gelmiş  bulunmaktayız. Pek içime sinmedi fakat umarım beğenmişsinizdir.
Düşüncelerinizi alabilir miyim lütfen?

⟨01/01/2022⟩

𝐁𝐥𝐞𝐬𝐬𝐞𝐝-𝐂𝐮𝐫𝐬𝐞𝐝| 𝐇𝐄𝐄𝐖𝐎𝐍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin