[Bunu yapmak hiç hoşuma gitmiyor. Ama uzun uzun yazdığım bölümlere gelen az oylar, hiç gelmeyen yorumlar beni üzüyor.]Sınır: 10 vote
15 yorumVücudunda hissettiği karıncalanma ile rahatsızca kıpırdandı Jungwon. Ardından öbür tarafına dönüp Heeseung'a daha çok sokuldu. Fakat bu onu rahatlatmak yerine vücudunun yanar gibi daha da karcılanmasına neden olmuştu. Kendini tutamazken Heeseung'ın boynuna kafasını gömmüş ve vücudunu daha yaklaştırmıştı istemeden deltaya. Çok geçmeden hissettiği feromonlar ile Heeseung da gözünü açmış, ama aldığı kokularla, Jungwon'ın tam dibinde olan bedeniyle ve boynuna değen dudaklarla yutkunması bir olmuştu.
Hayır. Bu şu an olamazdı değil mi?
Jungwon'ı incitmeden kendinden uzaklaştırıp uyandırmaya çalıştı. Büyük çabalarından sonra omega uyanmıştı.
"Jungwon?"
"H-Heeseung- Ah!"
Karnına saplanan ağrı ile iki büklüm kalmıştı.
"Neden gelirken söylemedin bana? Of."
Hızlıca yerinden kalkıp, getirdikleri çantaları karıştırdı fakat bastırıcı falan bulamadı. Evde bulma umuduyla tam odadan çıkacaktı ki, Jungwon'ın inlemesi ile olduğu yerde kalakaldı.
Omeganın feromonları o kadar yoğundu ki, Heeseung kendini kaybedecek kıvama gelmişti.
"Hayır, hayır Heeseung. Kendine hakim olmak zorundasın."
Kaldıkları odadan çıkıp tüm evi taramış, fakat boş elle tekrar geri dönmüştü. Bu sırada ise ev, omeganın güzel feromonlarına bürünmüş ve alfayı daha da zor duruma sokmayı başarmıştı. Komidinde duran telefonuna uzandığı sırada Jungwon'ın inlemesini tekrar işitmişti.
Dayanmak zorundaydı.
Eğer kendine hâkim olmazsa, geri dönülemez bir yola gireceklerdi.
Düşünceleriyle boğuştuğu sırada dudaklarına temas eden dudaklar ile donup kalmış ve hareket edemez olmuştu. Fakat bu çok uzun sürmeden, Jungwon'ın dudaklarına esir olmuştu.
Aklını daha tam yitirmiş sayılmazdı. Ama biraz daha devam ederse yitirecekti ve her ikisi içinde pişman olacakları bir an yaşanacaktı.
Jungwon'ı bir kez daha zorla kendinden ayırmış, telefonu almış ve odadan çıkmıştı. Hiç beklemeden telefonunda annesinin numarasına tıklamış ve evden çıkmıştı. Daha fazla Jungwon'ın feromonlarına ve seslerine maruz kalmak istemiyordu.
"Alo? Tatlım?"
"Anne acilen bizim ağaç eve gelmen gerekiyor."
"Ne? Ne oldu?"
"Anne Jungwon kızgınlığa girdi. Bastırıcı yok yanında. Sanırım beklenmeyen bir anda oldu. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eve giremiyorum. Feromonları çok yoğun. Kendime hâkim olamamaktan korkuyorum. Hemen buraya gelir misin o yüzden?"
"Tamam, tamam geliyorum. Sen sakın eve girme. Olan sana değil, ona olur biliyorsun değil mi Heeseung? Evin yakınlarında bekle. Onu yalnız bırakma. Ben hemen geliyorum."
Bayan Binna hiç beklemeden Jungwon'ın odasına çıkıp bastırıcıları bulmuş ve aşağı inip bir kaç bitki çayı alıp Felix'i aramıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐥𝐞𝐬𝐬𝐞𝐝-𝐂𝐮𝐫𝐬𝐞𝐝| 𝐇𝐄𝐄𝐖𝐎𝐍
Fanfiction»ʟᴇᴇ ʜᴇᴇsᴇᴜɴɢ•ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢᴡᴏɴ« ❝ʜᴀʟᴋ ᴛᴀʀᴀғɪɴᴅᴀɴ ʟᴀ̂ɴᴇᴛʟɪ ᴋᴀʙᴜʟ ᴇᴅɪʟᴇɴ ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢᴡᴏɴ ᴠᴇ ᴋᴜᴛsᴀɴᴍɪş ʙɪʀ ɢᴇɴᴄ̧ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜ ᴅᴜ̈şᴜ̈ɴᴜ̈ʟᴇɴ ʟᴇᴇ ʜᴇᴇsᴇᴜɴɢ'ᴜɴ ʜɪᴋᴀʏᴇsɪ...❞ ❴ʏᴀɴ ꜱʜɪᴘʟᴇʀ❵ ↳ʏᴜɴᴋɪ/ᴊᴀᴋɪ ‣ ᴊᴀᴋᴇ sɪᴍ • ɴɪsʜɪᴍᴜʀᴀ ʀɪᴋɪ ↳sᴜɴsᴜɴ ↳ʜʏᴜɴʟɪx ❴sɪᴅᴇ ɢʀᴏᴜᴘ❵ ↳ꜱᴛʀᴀʏ ᴋɪᴅ...