HAYAT BANA GÜZEL!!

13.3K 125 20
                                    

Merhaba!!Aslında şu sıralar bir kitaba başlamak istemiyordum ama canım sıkıldı işte:)İlham periciklerim de biraz yardım edince başlayıverdim!!Eleştirilerinizi merakla bekliyorum...Yorumlarınızı benden esirgemeyin sakın:)

Yine salya sümük ağlıyordum.Ne kadar da çabuk etkilenmeyi beceriyordum hemen her şeyden.Ezgi görseydi bu halimi 'Ergensin kızım böyle her alta oturup ağlıyorsun.' derdi.Onun her şeyi dalgaya vurmasını,sorumsuzluğunu şimdiden çok özlemiştim. İçimde bir Ezgi nokta virgül nedir bilmeden konuşuyordu.'Tabi ki özlersin benim gibi masum,tatlı, sevecen,tapılası akadaşını!'Sesli güldüm Ezgi'nin bu cümlesine.Ama anında somurtuk,gözü yaşlı Ceren geri geldi.Bizimkilerin beni şizofreni sanmalarını istemezdim değil mi?

Ben Ceren.Aslında Eren...Evet Eren erkek ismi!İsmim hep ilkokuldan beri dalga konusu oldu zaten.Yine yeni bir okula başlayacağım.Yine çünkü şimdiye altı defa okul değiştirdim.Bunun tek sorumlusu lanet olasıca ailem!Anlayabileceğininz gibi ailemle aram pek iyi değildir,aslında hiç iyi değildir.Benim onlarla olan tek ortak noktam abim.Liseye baladığımdan beri gözüme çok havalı gözüken yaştayım.17!Hiç havalı değil biliyor musunuz?Aksine deli gibi ders çalışmaya çalıştığınız,sınav stresinin tavan taptığı aynı zamanda kendi içsel sorunlaınızla yüzleştiğiniz bir yaş!Neyse biraz önceki konuya geri dönelim.Ama kafama koydum,diplomamın altında bu okulun ismi yazacak ya da yazacak.Bu sefer babamın o mühim işleri çıksa da ben buradayım.Öyle burayı çok sevdiğimden değil he!Artık kendi ayaklarımın üzerinde durma senaryoları yazmaya başlamış olmam tek neden.Ama ayağa kalktıktan iki saniye sonra yere yapışacağıma adım kadar eminim.Ev konusu da ayrı dert!Zaten şu an yurda kaydolmayı düşünüyorum tabi hala boş kontenjanları varsa!İkinci dönemin başları evet ama bizim buraya İstanbul'a yerleşmemiz bir haftayı bulur.Aslında evimiz hazır sayılır.Evimiz diyorum çünkü benim yurtta kalmama izin vermiyorlar.Ne yapıp ne edip yurt olmasa da bir eve çıkmam lazım.Evet eminim ya daha fazla katlanamayacağım...

...

Evimizi hemen hemen yerleştirmiştik.İstanbul'a geleli 3 gün olmuştu ama her şey üstüme üstüme geliyordu.Annem bir yandan eşyalarını odana yerleştir,babam öteki yandan ders çalış...Zaten 24 saat sonra birliğime-okuluma-teslim olacaktım ya!Neyse ki kayıt işlemlerini önceden haletmişti babacığım.Bazen doğru şeyler yapmayı da akıl ederdi kendileri.Odamda yatağımın üzerinde yatıyordum.Beynime uykuyla karışık bi bitkinlik hakimdi ki abimin Ceren anatemalı operasıyla sarsıldım.Kendimden dahi çok sevdiğim biricik abim Sarp.Her zaman olduğu gibi adımı ezberlemeye çalışıyordu.

'Evet!!'

'Hadi cadı...Kalk bakayım bugün seninle İstanbul'a akacağız.' dedi gülerek bir yandan da oraya buraya koşturarak eşyalarını arıyordu.

Ben tabi bu lafın üzerine daha durabilir miyim?Dikildim ayağa.Üzerimdeki pembe ayıcıklı pijamalarıma ve saçlarımın gelişigüzel akşamdan kalma topuzuna aldırmadan merdivenlere koştum.Hedef kahvaltı masasıydı.Koşmaz olaydım.Karşımda abimin kankaı Olcay her zamanki tatlı gülümsemesini yüzüne montelemiş bana bakıyordu.Tamam itiraf ediyorum Olcay benim çocukluk aşkım daha doğrusu platonik olduğum abimin bir numaralı arkadaşıydı.Bu halde bu pijamalarla onun karşısındayım ve o bana gülerek bakıyor.Yüzümün pancara döndüğünü bilsem de gidip sarıldım Olcay'a.Sarılmamı anormal karşılamaz o kendisini abim olarak gördüğümü sanıyor.Sansın da zaten!Artık Olcay'a karşı iç bir şey hissetmiyorum!Yani...Hatırlıyorum da bir keresinde sırf Olcay'ın kız arkadaşı var diye bir hafta odamdan çıkmamıştım.Bu olay üç dört sene öncesi olmuştu.Artık hatırlamıyordur değil mi?Bir de eskileri hatırlayıp kendimi daha da berbat hissetmek istemiyorum.Battı balık yan gider misali...Ne yapalım artık bir kere göründük bu tatlı mı tatlı pijamalarla(!).

Ardından abim geldi ,sert bakışlarını bana doğru yöneltti sanki.Yok ya göz yanılgamasıdır o!Ya da öyle olmasını varsayıyorum.Babama da bir kuru günaydın dedikten sonra Olcay'a geri döndüm.

'Eee Olcay hangi uçak attı seni İstanbul'a?' dedim gülerek.

'Ceren hanım siz daha uyuyun!Abin hem üniversitesini hem de bölümünü değiştirince ben orada kalır myım?Babalarımızın arkadaş olmasının bir artısı...Sarp neredeyse ben de oradayım.Yani geçiş yaptım...' dedi.

Gülümsemekle yetindim.Off!!Bir dakika ya ee bugün benim okulum var.Pislik Sarp beni kandırdı.Hani bugün gezecektik.Komplo kurulmuş bana komplo!Neyse hiç bozuntuya vermeden abime bir bakış attım ve

'Sarp bugün beraber okulu kırıyoruz ha?İlk günden...Cık cık cık hiç yakıştıramadım...' dedim.Bununla kalmaz sorarım ben sana daha hesabını...

-Abimle aramızda sadece iki yaş var ,o yüzden ben ona daha çok adıyla hitap ederim.-Babamın köşeli jetonu yerini bulana kadar ben karışıklıktan yararlanıp ayaklanmıştım bile...Babam ise abime nutuk çekmeye henüz başlamıştı.Merdivenlerden çıkarken Olcay bana göz kırptı.Anlamıştı bir şylerin peşinde olduğumu.Sen bana öz kırpma ya!!

Koşa koşa odama çıktım.Okula geç kalmaktan pek hoşlanmadığımdan aşağıda olanları düşünecek bir gram zamanım dahi yoktu.Bir garm zaman(!)...Gardolabımı açıp siyah elbisemi çıkardım.Bu havada üşüyebilirdim ama beni okula Sarp ve otomatik olarak Olcay bırakacaktı.Ben ayakkabılarımı nereye koymuştum ya?Heh buradalarmış...Oradan da yine siyah deri çizmelerimi ayağıma geçirdim.Pek makyaj yapan biri olmadığıdan göz kalemiyle ve- kendime küçük torpil geçip-pudra tonlarında rujumla yetindim.Saçlarım zaten doğal düzdü.Onları da gevşek topuzumdan kurtardım.Üstüme de siyah deri ceketimi giyip çantamı toparladım.Hızlı adımlarla aşağıya indim.Abim beni görünce ufo görmüş köylüye döndü.Hayda ne oluyor ya?Neyse ki beni daha faza meraklanrmadı ve

'Kızım sizin okulda forma yok mu?Burası Türkiye.'dedi.

Yine mavi reklamlarına dönmüştü .Burası İstanbul diyesim vardı ama içime attım.

'Abiciğim canım benim,kafamıza göre takılmıyoruz değil mi?Son sınıflara serbest bir de okul sıkmıyor bizi !' dedim babamı gözlerimle işaret ederek.Gülerek,

'İyi bare ,tam kafana göre bir okula yazdırmış saygıdeğer babacığımız seni .'dedi.Babamsa abime sert bakışlarından bir ton kadar gönderdi sanırsam.

Ben de gözlerimi devirdim ve garaja doğru ilerledim.Gidip abimin arabasına arka koluğuna oturdum.Öne Olcay Bey oturacaktı tabi!Onlar da gelince müstakbel okuluma doğru yola koyulduk.Okul eve ne kadar da yakınmış.Ben telefonumla oynarken yirmi dakikada okulun önüne gelmiştik bile.Sarp ve Olcay'la vedalaştıktan sonra arabadan inip okulun kapısına doğru ilerledim.

Hadi bakalım müstakbel yeni okulum,bana neler getireceksin?

HAYAT BANA GÜZEL!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin