Merhaba!!!Yeni bölümü planladığımdan daha önce koydum çünkü ikinci sınavlr başladı.Üç tanecikler ama yine de en ağır dersler.O yünzden bir hafta kadar bölüm ekleyemeyebilirim.Umuyorum ki en yakın zamanda geri geleceğim..:)
Can'la aramda olan sorunu halletmek beni aşırı derecede rahatlatmıştı. Aslında olmayan sorunu halletmeye çalışmıştık bir nevi. Can aramizda bi darginlik olmagini ailevi sorunlar yaşadigini soylemisti. O kismini pek irdelememstim. Digerleriylr de partiden beri görusmemistim. bugün de görüşemeyecektim. Cumartesi günü olduğundan haliyle okul yoktu. Ama yine de Ogün'le bir şeyler yapmayı planlıyorduk. En azından o kkimiz adına bir şeyler planladığını söylemişti. Telefonumj baş ucumdan alıp ogünü aradım. Telefonu açtı ben daha alo demeden konuşmaya başladım.
'Gunaydin birtanem. 'Dedi.
'Gunaydin. 'Dedim kisa ve öz bir şekilde. Biraz hödük olabiliim ama pek alışkın değilim süslü püslü laflara. Konuşmamama devam ettim.
'Ee nedir bugün için planımız?'diye sordum.
'Aklimda bir seyler var ama sürpriz olsun. Bir saate seni almaya gelirim. 'Dedi sorumu yanıtsız bırakarak.
'Eğer nereye gideceğimizi söylemezsen hazırlanmam için bir saat yetmez bile.Bare bir ipucu ver de ona göre giyeneyim.'dedim ısrarla.
'İpucu falan yok şansına küs hanımefendi. Rahat bir seyler giyin.'demekle yetindi.
'Tamam o zman. Bir saate kapının önünde ol. 'Dedim ına karşılık olarak.
'Çabuk hazirlan.geldigimde hazır olmazsına beklemem. 'Dedi bu seferde.
Ben de
'Beni bırakıp gidersin yani. Oyle olsun 'diye karşılık verdim.
'Hayir canm saçını başını bile düzeltmene izn vermeyip kucaklar götururum seni. 'Dedi.Yüzumde bir gülümseme oluşmuştu.
'Yaninda çirkin bir kızla gezmeye razIysan benim için sorun yok. 'Duygu sömürüsü yapamaya alışmıştım.
'Şimdi burada sana ben seni beğenmişim gerisi bos felsefesi yapmak isterdim ama bende monotonluğa yer yok biliyorsun. 'Dedi. Bunu söylerkenki siritisini görebiliyordum sanki.
'Benimle olmandan belli tatlım orası. Hadi ben hazırlanayım. 'dedim.
Telefonun öteki ucundan bir kahkaha sesi geldi.
'Tamam. Bir saat sonra ordayim. '
Hazırlanmak cok uzun sürmüyordu. Hedefe ulaşmanın yarısı hedefi belirlemektirdir ya ;benim de hazırlanmamın en büyük bölümü kıyafet secimini yapabilmek. Her zamanki gibi mor tayt kotunu ve üstüne de yeşil bluzumu giydim. Saate baktığımda Ogün'ün gelmiş bile olabileceğini düşündüm. Mutfak camından dışarıyı izlemeye başladım. Ogün un beni nereye götüreceğini çok merak ediyordum. Arabası görününce toparlayıp çıktım. Bu sefer Ogün'ün kapımı falan açmasını beklemiyordum. Ve tahmin ettiğim gibi oldu. Gayet normal bir sekilde kendi kapımı kendim açıp bindim. Çantami arka koltuğa fırlatip
'Ee nereye gidiyoruz?'dedim.
'Söylerim ama bir şartla .'dedi pis pis sırıtarak. Kafamı ne anlamında sallarken o da eliyle yanağını gösterdi. Anında yanağına öpücük kondurup gülümsedim. Sorumun cevabına bir yanıt bekliyordum. O yine sırıtti ve
'Gidince görürsün. 'Dedi. Sinir. Somurtup önüme dondüm. Arabayı çalıştırmıştı o. Su an bana bakıp bakmadığını merak ediyordum. Dikiz aynasından onu gözetlemeye başladım. Çocukcağiz normal olarak yola bakıyordu.Simdiye kadar yüzünü hiç incelememistim. Gözleri çok tatli kahverengiydi. Saçları hafif dalgalıydi. Aralarında hafif sarılar vardı. Ve o gamzeler. Gamzeler mı? Ogün şu an sırıtıyordu. Benim onu izlediğini anlamış olmalıydı. Gülümsemeye devam etti ve
'Kemerini tak ve mümkünse aynalardan uzak dur. Dikkatimi dağıtıyorsun. Kaza yapmamızı istemezsin herhalde. 'Dedi. Sırıtmaya başlamış olmam büyük bir olasılıkti.
Gidene kadar etrafı izledim ama daha önce kesinlikle gitmedigim bir yere gidiyorduk. Bir saatin sonunda nihayet gelebilmistik.Arabayi bir yere parkedip yürümeye başladık.Etraf yemyesildi ve ortada küçük bir gölet vardı.Tüm bu göletin ağaçların dışındaki önemli ayrıntı önümde duran çiftlik eviydi. Cok guzel ve doğayla iç ice bir yerdi.Yaşlaninca hep böyle bir çiftlik evi almak isterdim. İçinde atlar olmalıydı. Hatta küçük bir tavşan çiftliği bile kurabilirdim. Ogün bana döndü ve
'Nasil beğendin mı?'dedi. Evet beğenmiştim ama daha değişik bir yer umuyordum. Ne bileyim filmlerde daha çok lünapark ve piknikler olurdu bu tarz sürprizlerin içinde. Bakalım beni bugun neler karşılayacaktı burada.
'Cok guzel bir çiftlik evi. Anladığım kadarıyla da size ait. 'Deyip çenemi kapattım. Ogün belimden tutup beni bahçeye yönlendirdi. Bahsettigim göletin hemen yanında bizim için konuldğunu tahmin ettigim bir örtü vardı.Üstünde de çeşitli yiyecekler vardı. Ogüne sarılır vaziyette olduğumdan
'Ne diyeceğimi bilemedim simdi. Gercekten cok cok guzel olmuş. 'Dedim.
Oraya doğru ilerlerken çevremi dikkatlice inceliyordum. Şaşırdığımı itiraf etmeliyim simdi. Ogünden bu tarz bir sey beklemiyordum.Daha onceden bana bu tarz sürprizler yapan olmamıştı. Ogün gercekten fakliydi. Diğerlerinden…dünyadaki tum erkeklerden. Ve benimleydi de. Sırf bunun için bile şanslı sayılabilirdim. Ogün ağzıma bir kurabiye tıkıstirinca gülmekten kendimi alamadım. Ben de elime büyük bir dilim kek alıp onun ağzına tikistirdim.Onun ağzı benimki gibi minik degildi tabi. Verdigim koca lokmayı yutabilmisti.
Bir an Ogün'ün kucağından kalkıp kendimi çimenlere attım. Güneş olmasına rağmen gökyüzünü izleyebiliyordum. Aksam yıldızlar, sabah bulutlar. Gökyüzüne bakmak beni cok rahatlatıyordu. Çocukluğumdan beri alışkanlığım olan bir şeydi bu. Canım sıkkın oldugunda gökyüzünü izlerdim. Hatta bir ara teleskobum bile vardı.
Beni kıskanan Ogün de kendini yere attı. Sessizce gökyuzunu izliyorduk. Tek duyabildiğimiz kuş civiltilariydi.
'Benimle olduğun için cok mutluyum. 'Dedi Ogün gözlerini gökyüzünden ayırmadan
Buna susarak cevap veremezdm değil mı?
'Ben de seninle mutluyum emin ol. 'Dedim ona doğru yaklaşip sarılarak.
'Seni seviyorum. Hem de çok. 'Dedi kulağıma sessizce. İste benim için bunu duymanın saskinligi ve mutluluğu ayriydi. Ogün un ağzından duyduğum ilk 'seni seviyorumum'du. Sanırım benim de ona seni seviyorum demem gerekiyordu su an. Kalp atışlarım hizlanmisti ve cok yakın oladuğumuzdan eminim ki Ogün duyuyordu. Yutkunup
'Ben de seni seviyorum 'dedim. Su an aklımdaki tek sey o iki kelimeli cümleydi. Ogün'le geçirdiğim her gunün ayrı bir güzelliği vardı. Onun yanindayken sıkıntılarımdan uzaktim. Rahattim ve mutluydum. Bütün bunlar onu hiç birakmayacagımin nedenlerindendi iste.