Merhaba.Bomba gibi bi bölümle geldim!!Bu bölümde neler oluyr diyeceğinize eminim.:DDSizi biraz şaşırtayım dedim.İnşallah beğenirsinz.Bu bölümü yorumlarıyla yanımda olan Asude'ye armağan ediyorum:D
Sabah kalktığımda ayaklarım sanki kilometrelerce yürümüşcesine ağrıyordu.Zebani gibi ayağa dikilip pijamalarımla olduğu gibi Olcay'ın odasına koştum.Şu adres işini bir an önce halletmeliydim.Çünkü boş vaktim pek yoktu.Bu haftadan sonra denemelere gir denemelreden çık ...Tam iki hafta böyle geçicekti.Sonra ver elini üniversite!
Odasına daldığımda Olcay'ın hala uyuduğunu fark ettim.Hemen yanda duran yastığı alıp ona fırlattığım an gözleri şaşkınlıkla açıldı.
'Ne var?' diye -benzetmem yerindeyse - kişnedi.Ben de karşılık olarak
'Şu adres işini halletti mi?Biliyorum üç gün ancak oldu ama çok acil biliyosun.'dedim.
Aslında pek karşılık olmamıştı onun atarı üzerine ben yalvarmıştım.Olcay çok üstelemeden yataktan kalktı ve dün akşam iydiği pantolonun cebinden bir kağıt parçası çıkardı.Bana uzattığında ürkek bir şekilde uzanıp aldım.Adres işi hallolmuştu da ben cesaret edip bu adrese gidebilecek miydim?
Gülümseyerek teşekkür edip düşünmek için odama çekildim.Ne yapmalıyım?Bir türlü karar veremiyordum.Ona gidip yıların hesabını sormak mantıklı mıydı?Vicadanının sesini dinlemesini sağlamak.Anne olduğunu hatırlamak.Çocukları ,bir kocası olduğunu hatırlatıp hatalarıyla yüzleşmesini sağlamak...
Bunları birisyle konuşmak bana iyi gelecekti şüphesiz ve böylece doğru karara ulaşabilcektim.Ama Ogün'ü arayamıyordum çünkü bugün bizim şirkette küçük çaplı bir staj yapacaktı.Boş günlerinde babasının zoruyla olacaktı bu.Ben de Ogün'ün babasıyla arasının iyi olması için Ogün'e bunu yapması gerektiğini söyleyip durmuştum ve o da kabul etmişti.Kısaca tek seçenek Can kalıyordu.Gerçi Can'ın beni Ogün'den daha iyi anlaycağını düşünüyordum.Can'ın aile mevzuları benim gibi pek iç açıcı değildi.Ogün'ünse mutlu bir ailesi vardı.Onunla iyi ilgilenen anne babası.Yani doğru fikirler verebilmem için yanıma olması gereken kişi Can'dı.
Telefonumu çıkarıp Can'a mesaj çektim.Acaba sırf benimle konuşmak için okulu eker miydi?Bu da soru muydu allah aşkına???Tabi ki düşünmeden yapardı.Onu tanıyordum.Arkadaşlığına sonsuz ihityacım olan tapılası biriydi o.
Çok geçmeden cevap geldi.Can'a iyi değilim konuşalım mı diye mesaj atmıştım.Ondan gelen cevapsa yüzüümün gülmesine yetmişti.
'Terapiyi nerede yapıyoruz?'
bir saat sonra sahilde buluşmak üzere anlaşmıştık.Sahil pnun fikriydi.Deniz havasının her zmaan iyi geldiğini sölyemişti.Ben de bu konuda ona katılıyordum.Elime ne geldiyse geçirip bir taksiye atladım.Kulakluğımı da kulağıma takarak başka diyarlara yolculuğa çıkmıştım bile.Yine klasik depresif Ceren gerş gelmişti.
Parayı ödeyip taksıden indim.Hemen ilerideki bankta oturduğunu fark ettiğim Can'ın yanına koşar adımlarla ilerledim ve bankın bir ucuna oturdum.Uzun süre ikimizde sessiz kaldık.Sessizliği o bozdu.
'Hadi anlat bakalım ne oldu?'dedi.İçime mis gibi deniz havasını çekip
'Annem 'dedim.Biraz duraksadıktan sonra devam ettim.
'Onu buldum sanırım.Ama gidp gitmemek konusunda kararsızım.Kapısını çalıp ne diyeceğim i?Beni tanımayacak bile.Düşünsene gidicem ve ben senin yıllar önce terkedip bıraktığın kızınm diyeceğim.Peki bana ne söyleyecek?Cevap bile veremeyecek belki.Hadi verdi diyelim.Ya ondan sonra?Hayatıma hiç bir şey olmamış gibi devam mı edice ya da o gelip bize çakma annelik falan mı yapıcak?Sonucu nereye gidecek bu işin?' dedim ve kafamı Can'ın omzuna yasladım.
'ceren seni anlıyorum ama gitmelisin.Yüzleşmelisin artık onunla.Tabi ki hiç bir şeyi değişsitrmeyek bu.Gelip sana anne şefkti flan göstermeecek.Ama senin içindeki sorulara cevaplar gelicek.Önemli olan da bu.Hatta kalk beraber gidelim.'dedi.
Bunu söylerken gayet ciddi duruyordu.Fakat buna cevabım hayır olacaktı.Bunu tek başıma yapmam daha doğruydu.Yalnızca o kadın ve ben olmalıydık.Birden ayağa fırlayıp bir taksi çevirdim.Can arkamdan falan gelimoyrdu çünkü nereye gittiğimi anlamıştı.Taksiciye elimdeki kağıdı verdim.On beş dakikaya taksici geldiğimizi söylemişti.Nasıl bu kadar yakın olabilirdi ki?Neredeyse bizim evle aynı civardaydı.Hatta belki birbirimizi tanımadan bir yerlerde rastgelmiş olabilirdik.Sonra etrafa şöyle bi bakınca burası daha da tanıdık gelmeye başladı.Burası Can'ların eviyle neredeyse yan yana sitelerden biriydi ve dolayısıyla Ogün'ün evi de bu sitedeydi.Taksiciye dönüp
'Yanlış yere gelmedik değil mi,doğru yerdeyiz?'dedim.O da baını sallayrak onayladı.Annem erkek arkadşımla aynı sitede oturuyordu.Komşu bile sayılabilirlerdi.Taksiciye parayı ödeyip adresin yazılı olduğu kağıdı geri aldım.Üstümdeki şaşkınlıkla beraber yavaş yavaş siteden içeri girdim.Elimdeki adrese göre Semiha Özer buradaki evlerden 3 numaralı olanında oturuyordu.İlerleince oldukça ilginç bir detayı fakettim.İnanılmaz bir şekilde bu ev Ogünün eviydi!Olduğum yerde donakalmıştım.Annem ve Ogün arasında ne gibi bir bağlantı vradı?Adımlarımı sıklaştırıp kapıya vardım.Telefonumu çıkarıp son kez onun resmine baktı.Yanlış fikirlere kapılmak istemiyorudm.Zili çaldım.Açan olmadı bir kez daha çaldım.Karşıma çıkan kişi Ogün oldu.Ogün'e bir şey söylemeden onu kenara itip içeriye daldım.Bir kadın sesi
'Oğlum kim gelmiş.'diye bağırmıştı.Bu sese doğru ilerledim.Karşımdaki kişi ve resimdeki kişi aynı...aynı kişiydi.Birisi bana burada nelr döndüğünü açıklamalıydı hem de hemen!En azından ben kafayı yemeden önce.Ben annem olduğunu sandığım kadınla karşı karşıyaydım.Az sonra Ogün de yanımda bitmişti ve karşısındaki kadını göstererek ben de şok dalgası yaratan kelimlerleri sıraladı.
'Ceren henüz seni tanıştıramamıştım ama bu benim biricik annem Semiha sultan!'