Merhaba!!!Bu hafta sınav haftam ve önümüzdeki hafta da öyle olucak:Dcanlı atlatabilirsem çok iyi olcak bu sınavları:DDHadi iyi okumalarrr!!Bu araaada yeniden bir hatırlatma.Diğer hikayeme bakmayı unutmayın:D
Dün babamla konuştuklarımızı düşününce annemi görme isteğimin önüne geçemez olmuştum. Ama su an nerede, kiminle, ne yapıyor hic bir seyi bilmiyordum. Zaten onu bulsam da gidip ona sarılmayı falan aklımın ucundan bile geçirmiyordum. Gidip gözlerini icine baka baka neden diye soracaktım. Filmlerde oldugu gibi belki de cevap veremeyecekti soruma. Belki beni görünce kaçıp gidecekti. Yüzüme bile bakmayacaktı. Bunların hepsine raziydim sadece onun ne halde olduğunu görmek istiyordum.
Ya bizden ayrı bir aile kurduysa. Onun da cocukları ve bir kocası varsa. Bütün bunları onu araştırmadan öğrenemezdim. Ogüne bu konudan bahsetmeyi düşünmüyordum. Bunu kendim halledecektim. İnternetten araştırma yapabilirdim mesela. Adini yazip araştırsam ya da emniyette çalışan birinden yardım alsam. Ama oyle bir tanıdık?yanlis hatırlamıyorsam salihin abisi emniyetlerin ilgili bir seyler yapıyordu. Yanı bu tarz adres bilgilerine falan ulaşabilirdi. Ama bu konuyu onunla konuşursam muhakak herkesin haberi olurdu.
Baska bir yol bulmalıydim. Sanki tek care Olcay gibi görünüyordu. Olcay'la iyi bir is birliği yaparsam abimin bundan haberi olmazdı. Kimsenin bilmesini istemememin nedenleri vardı. Bunları istersem daha da coğaltabilridm. Abimlerle haber vermemin sebebi beni engelleyeceklerkni biliyor olmamdi. Ogünlere söylemememin nedeni ise kendi basımın çaresine kendim bakamak istememdi.
Olcay'la en yakın zamanda konuşmaliydim. Tabi önce su elimdekilerden kurtulmalıydim. Cerenholms 'e soyunurken sakat sakat ise başlamak istemiyordum.
Bugun Ogün bize gelecekti. Sözde bana bakacakmışHemen ayağa kalkmam ve ona geri dönmem gerekiyormuş. Hatta bana yemek yapmaktan bile bahsetti ama bunu duydugum an kelimeleri ağzına gömdüm. Buna izin veremezdim sanırım. Mutfağı birbirine katardi bir kere. Bir de midemi fln bozmak iyi olmazdı.
Kapının sesiyle irkildim. Ogün gelmis olmalıydı. Bir sakatlık çıkarmamam icin yavas yavas merdivenlerden indim. Kapıyı açtığımda elinde poşetlerle tahmin ettigim kişiyi gördüm. Elindekileri dogruca mutfağa götürdü. Bana ne pisirecegini cok merak ediyordum. Koluma dikkat ederek gidip ona sarıldım. İyi geliyordu onun omzuna basını yaslamak. Ogün hic oturmadan mutfağa gecti. Tezgaha yaslanıp
'Bugun bana ne pisireceksin acaba ?'dedim. Ama soruma cevap almıştım bile. Poşetten hazır köfte hatta doğarmış patetes çıkarttı. Ağzım iki metre acik onu izliyordum. Gozlerimi kısıp
'Hani sen yapacaktın. O kdar da heyecan yapmıştım. 'Dedim. Aslında böyle yapması çok daha iyi olmuştu.
O da
'Seni düşündüğüm içn hazir aldım. Sana yemek hazırlayabilmem icin önce bir yemek kursuna başlamam lazım. 'Dedi.
Haklıydı aslında. Nereden bilecekti ki yemek yapmayı. Annesinden öğrenecek halı yoktu ya.Önce beraber içeriye masayı hazırladık.Sonra da köfteleri bir tencereye dizdik.Patatesleri de farklı bir tencereye attık. Her sey pisdiginde Ogün beni sandalyeme oturtup servisini yaptı. Sonra kendine de servis yapıp karşıma oturdu. Kendimi bir restorantta hisetmişitm.Cok uğraştığımızdan olsa gerek (!) çok acıkmıştık.Hic konuşmadan köfteleri yuttuk. Sonra bulaşıkları lavaboya yigip içeri televizyon izlemeye geçtik.
Televizyonda izdivaç programlarından başka bir sey yoktu. Bir fikir olarak DVD izlemeyi önerdim. Dvdleri Ogunun isteğine gore izleyecektik. O secmek istemişti. Sonuc olarak 'now is good 'da karar kılmıştık. Benim henüz izlemedigim filmelerdendi veOgünn de izlememişti. DVD yi takp izlemeye başladık.