BÖLÜM 12

1.2K 54 9
                                    

Yeni bölümü çok bekletmeden koydum...Bu bölümde güzel şeyler oluyor gibi!Yorumlarınızı bekiyorum:)Bir de karakter resimleri konusunda,ana karakterler hariç diğerleri aklımda henz yeni yeni yer etti.O yüzden farklı karakterler görürseniz şaşırmayın:) İyi okumalar!

Her zamanki gibi alarmımın sesiyle uyandım. Tabi buna uyanmak denirse gözlerimi henüz açamamıştım. Dün aksam onlar gittikten sonra aşağıyı toplamistim. Abimler henüz gelmeden uyumuştum. Toplasak hemen hemen 7 saat falan uyuyabilmistm. Beni yuhladiğinizi duyuyorum sanki. Ama ne yapabilirim yetmiyor iste. Yatağımdan gerine gerine kalkıp dolabıma doğru ilerledim. Bugun cıkışta basketbol maçı vardı. Sınıfın neredeyse tamamı takımda oldugundan biz de tüm sınıf olarak izleyecektik. Yani biraz rahat bir seyler giymem gerekliydi. Rahat deyince aklıma ilk gelen sey pantolonlarımdi zaten. Dolabımdan dar siyah pantolonumu ve üstüne beyaz üstünde kocaman kalp olan bluzumu çıkardım. Evet evet bunlar iyiydi. Yarım saate hazırlanmıştım. Saçlarımı at kuyruğu bile yapmıştım bu süre zarfı icinde. Şimdiyse yavas yavas aşağı iniyordum. Bugun okula kendim gidecektim.Hergün Canlarla gidemezdim ya. Doğum günüme az kalmıştı. Tam on sekizime basacaktım. Ve ehliyet alma vaktimin geldiğine işaretti bu!!!En cok bu yüzden 18 olmak istiyordum.

Telefonumu cebimden çıkarıp taksinin numarasını çevirdim. Az sonra gelmişti bile. Okula gidene kadar kulakliklarimdan ayrılmadım. Zaten su sıralar onlara bağımlı yasıyordum. Taksici bey amcaya parasını ödeyip indim. Bahçeye girdiğimde gözüm bizimkileri aradı ama bulamadım. Cevreye bakına bakına kapıya doğru yürüyordum. Birden bire karşıma Ogün çıktı. Neşeli bir sesle 

'Merhaba 'dedi. 

'Merhaba ne haber ?'

'İyidir sen ?'

'Ben de iyiyim Ogün ?'dedim ve bir ne ayaksın bakışı attım. O da anlamıştı sanırım. 

'Sey diyecektim bu aksam basket maçından sonra kutlama yapacağız sen de gelmelisin. 'Dedi gülümseyerek. 

'Bilmiyorum. Bakarız duruma göre de kutlama derken. Kendimize cok güveniyoruz. bakıyorum da 'diyerek karşılık verdim. 

'Evet güveniyoruz tabiki. Bunu bir kenara bırakalım da şu kutlama işi. Senin gelmeni istiyorum. Benim için gel olur mu ?'dedi ve geri geri yürüyerek yanımdan ayrıldı.

Benim için deyince ister istemez yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

....

Okul sona ermiş ve beklenen maç saati sonunda gelmişti. Bizim çocuklarsa takımın motivasyonu için hep beraber hem konuşuyor hem de ısınma hareketleri yapıyorlardı. Biz kızlar olarak sahaya en yakın kısma oturmuştuk. Tezahürat yapmamız için zorlamislardi bizi. Biz de başa gelen çekilir felsefesiyle boyun eğmiştik. Karşılaşacağımız takım bir spor okulunun takımıydı. Yani oldukça iddialiydilar. Ama onlar ne kadar iddialiysa biz de o kadar başarılıydk. Bu maçı alamazlarsa eğer kavga çıkacağına adım gibi emindim. Karşılaşma başlamıştı. İki tarafta aşırı iyi oynuyorlardı. Basketboldan pek anlamam ama bana gore iyiydiler. İlk devre onlar önde bitirmislerdi.

Biz de devre arasında kızlarla karar almıştık. Onların dikkatlerini dağıtacaktık. Bu fikir tabiki benm gibi zeki birinden çıkmıştı. Öpücük falan atmayı planlıyorduk. Ama planımı anlatırken kızların suratlarını görmeliydiniz. Başı bağlı olanlar basta Nesil olmak üzere itiraz ettiler. Neymiş Egemen' le daha yeni kavuşmuşmuş. Öyle bir sey yaparsa Egemen onu öldürürmüş. Ne yaptım ne ettim onları ikna ettim. İkinci devre arasında planı uygulamaya koyduk. Gözümüze kestirdiğimiz çocuklara göz kırpıyorduk. Öpücük atma biraz fazla kaçardı çünkü. Hatta istediğimiz amaca ulaşmıştık bile.Sayi kaybediyorlardı. Bizse içten ice gülüyorduk. Bizim cocuklar ne olduğunu anladıklarında bize sert bakışlar atsalar da onlar da bu durumdan memnun oldukları belliydi. Maç bittiğinde tahmin ettiginiz gibi biz kazanmıştım. Ve bu galibiyette bizim de payımız büyüktü. Ama hesaba katmadigimzi bir sey vardı. Göz kırpdiğimiz çocuklar. Hatta birisi şuan bana doğru geliyordu bile. Yanmıştım. Kesin anlamislardi ne yapamaya çalıştığımızı. 

'Merhaba ben Oğuz 'dedi gülümseyerek. 

'Ben de Ceren ama ?'dedim ne söyleyeceğimi merak ediyordum. 

Birden yüzündeki gülümseme bozuldu.

'Ama sen bana biraz önce göz kırpıyordun. Simdi niye böyle yapıyorsun anlamadım. 'Dedi sitemkar bir sesle. Ay yazık annem. Bayağı içine oturmuş bu cocuğun. 

'Sen yanlış görmüşsündur. Benim gözüm de bir hastalık var da seğirip dürüyor. Sen onu görmüşsündür. 'Dedim. İnansıjn diye gözlerimi seğirtmeye  falan çalışıyordum. Allahım inşallah kimse görmüyordur bu rezilliğimi. Daha fazla bir sey söylemeden cocuğu şaşkın bir sekilde orada bıraktım. Bizim kutlama yemeğimiz vardı daha.

Bahçeye çıktığımızda bizimkilerin bir kenarda gülüşüp durduklarını gördüm. Yanlarına doğru ilerledim. Sonunda kutlama faslına geçebilecektik. Onların yanına ulaştığımda bizim cocuklar bana dövecekmiş gibi bakıyorlardı. Bir an korkmadın degil yani ama Ogun beni rahatlatan hamleyi yapıp gelip bana sarıldı. Şimdi sevinsem mı üzülsem mı bilemedim. Bugünlerde biraz fazla sarılıyordu sanki bana. Ben de ona sarıldım. Sonra herkesin bize merakla baktığını farkedip ayrıldık.

  …

Olaylı kafeye gitmediğimiz için kendimize yeni bir kafe bulmuştuk. Diğeri kadar yakın olmasa da yakındı okula. İceri geçip  büyük bir masaya oturduk. Herkeste bi tuhaflık vardı. Hadi maçtan sonra yorgunluktan falan diyeceğim ama kötü bir durumdalarmis gibi gözükmüyorlardi Can hariç. Can'ın sabahtan beri bir şeye canı sıkkındı. Oturduktan bir beş dakika icinde masada sadece ben ve Ogün kalmıştık. Birinin annesi çağırmış digeri onu bırakmaya gidecekmiş ,neymiş o giderse digeri eve tek dönemezmis. Anlayacağınız bizi yalnız bırakmaya çalıştılar. Direk söyleselerdi daha iyiydi. Abi on altı kısıyiz Allah askına bir kaç kişi olasak hadi neyse de. Hepinizin birden işi çıkma olasılığı ?

 O kadar garip bi durumdaydım ki su an. Ne demem gerekiyor ne yapmam gerekiyor hic bilmiyordum.

 'Ogün ortada birşeyler donüyor ama. Bizi ıkımızı yalnız bırakma çabaları. 'Dedim pat diye ortaya atlayarak.

  O da 

'Zaten ne yapmaya çalıştıklarını anlamışsin. Aslında böyle planlamamıştım ama bizim muzurlar !Neyse hemen söyleyeyim yoksa kolay kolay bir daha söyleyemem. Diyorum ki biz seninle …'

Ne demek istediğini tahmin ediyordum ama kulağım kendinden duyup teyit etmek istiyordu. Zaten dili dönmüyordu. Bir kaç dakika bekledi ve konuşmaya başladı. 

'Bak bu giriş kısmını unut. Baştan alıyorum. Su an cok rezil bir haldeyim. Son söylediğimi de unut. 'Bogazini temizledi ve devem etti 

'Ceren ben senden hoşlanıyorum. '

Şaşkınlıktan nutkum tutulmuştu. Ogün benden hoşlanıyor. Pöh. Yanlış duydum degil mı?Öyle bir sey demedi. Bir sey söylemeden ayağa kalktım. Kafeden dışarı çıktım. O sırada Ogün de peşimden geliyordu.

'Eve tek başına gitmeyeceksin herhalde. Ben bırakayım seni. 'Dedi. Dediğini yapıp arabaya bindim. Uzun süreli bir düşünmeye ihtiyacım vardı.Ona aşık olmadığımı adım kadar iyi biliyorum. Ama …İcimden bir ses hoşlandığımi fısıldıyor kulağıma. Sonuçta insanlardan tanıdıkca hoşlanırsınız ve biz daha iki buçuk haftadır tanışıyoruz. Beynimde düşünceler uçuşuyordu. Evin önüne gelene kadar tek kelime etmemiştik. O da ben de. Ogün benim bir sey soylemeyecegimi anlayınca 

'Bak eğer senin bana karşı duyguların yoksa söylediklerimi unut. Ben kırılmam emin ol.Özur dilerim. Hata bende. Daha cok yeni birbirimizi tanıyoruz ve …neyse uzatmayacağım. İyi geceler. Söylediklerim konusunda ...' 

O kadar cok saçmalamisti ki artık biri onu susturmalıydı. 

'Ogün ben emin değilim. Sana karşı bir seylerin varliğina. Düşünemem için zaman tanı lütfen bana. 'Dedim. Ogün'ün yüzüne anlık da olsa bir tebessüm yayıldı. 

'Konuşup daha fazla saçmalamak istemiyorum. Sadece benim gözümde değerli olduğunu bilerek düşün. 'Diye karşılık verdi. Ben de zorla da olsa gulumseyerek arabadan inip eve girdim. Doğruca odamın yolunu tuttum. Üzerime pijamalarımi geçirip penceremin önündeki pufa oturdum.Yıldizlari seyretmeye koyuldum. Bu gece bana uyku yoktu zaten.   

HAYAT BANA GÜZEL!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin