Merhaba!!Biraz geç olsa da bölümü ekleyebildim:)Bu bölümü kitapkoalası'na armağan etmek istiyorum...Uğraşıp kitabım için kapak tasarlamış.Bir kez daha ona çok teşekkrü ediyorum:)
İyi okumalar!!!
Telefonumun guzel melodisiyle uyandım. Alarmım ötüyor sanıyordum fakat aksine Nesil beni arıyormuş. Telefonu elime aldığım gibi açtım.
'Günaydin!Ceren ne uykucusun kapınızın önündeyim çabuk açmalısınız kapıyı yoksa kırıp gireceğim. 'Dedi neşeli bir ses tonuyla.İşte bu iyiydi. Yani nesilin neşeli olması.Telefonumu kapatıp kenarda duran panduflarimı ayağıma geçirdiğim gibi hızlı hızlı aşağı indim. Kapıyı açıp Nesil'i hemen içeriye aldım.
'Günaydın canım.Ben biraz geç hazırlanırım keşke önceden söyleseydin beraber gideceğimizi. Daha kahvaltıydi falan. Çok işim var. Ayrıca ev biraz dağınık kusura bakma. Yardımcımız bir kaç gündür gelmiyor sanırsam. Ben den baska da toplayan olmayınca. 'Dedim.
İlk defa evin haline alıcı gözüyle bakmıştım ve feci durumdaydı su anda. Koltukların Üzerinde minderler yerlerde mutfak derseniz o bicim. Eve bir an önce bir kadın eli değmeli.ve bu el de yeni gelecek yardımcın eli olmalı. Hic uğraşamam bu işlerle. Benim yapacak daha cok isim var. Nesili koltukların orada bıraktıktan sonra odama giyinmeye çıktım. Bugün bir degisiklik yapıp renkli giyineceğim. Dolabımdan kırmızı pantolonumu ve yesil gömleğimi çıkarıp giydim. Altına da spor ayakkabılarımı. Sırt çantamı da alıp aşağıya doğru inerken duyduğum seslerden dolayı hızlandım. Abim daha okula gitmemis miydi ?Nesile bir sey dememiştir inşallah. O kızın nesil olduğunu da bilmiyor da neyse. Yaklaştıkça bağrismalar arttı.
'Kızım sen kimsin ?sana burada soru soruyoruz. Evimde ne ariyorsun. ?'
'Sen benimle nasıl konuşuyorsun ya!'
Bu kadar da hızlı gitmeseydiniz. Abi!
'Abi ne bağırıyorsun kıza.siz bir güzel tanışmışsınız ama ben sizi yine de tanıştırayım. Arkadasım Nesil Nesil bu da abim Sarp. Kusura bakma, uykudan yeni kalkınca insanlara karsi adaptasyon sorunu yaşıyor. 'Dedim sırıtarak.
Abimin suratına bakınca pişman olmuş gibi bir yüz görüyordum ama bu durumda yapması gereken tek sey özür dilemek olabilirdi. Hic beklemediğim bir sekilde abim
'Üzgünüm Ceren in arkadaşı olduğunu bilseydim. Neyse… 'diye bir seyler geveledi ve bana dönerek 'Ceren ben Odamdaydim. 'Dedi.
Nesil yüz ifadesini düzeltti eski sırıtın haline geri dondü ve 'hadi çıkalım artık kahvaltıyı okulun oradaki kafede yapacağız. Yağmurlar ve sinifimızin basketbol aşiklari oraya gecmisler bile. Geç kalmak istemiyorum. Hadi hadi 'dedi. Beni elimden tutup çekiştirmeyi de ihmal etmedi. Nesilin hemen kapının önünde duran arabasına bindik.
'Bu neşeni neye borçluyuz Nesil hanım ?'dedim sessizliği bozarak. 'İllaki bir şey mı olması lazım ?nedensiz mutlu olunamaz mı hayatta… 'dedi ve cümlesini tamamlanmadan söze atıldım.
'Egemen kızdan ayrılmış mı ?ve sen nereden biliyorsun. ?dokul bakalım. 'Dedim.
Egemen konusunu hic bir sekilde çaktırmamam gerekliydi. Nesil güldü ve
'Söyleyeceğim ama gülmek yok. Onu takip ettim. Kaç gündür cinsiyeti kız olan ve şüphe çekici kimseyle buluşmuyor. 'Dedi. Ahaha. Simdi bir espri patlatsam. Kendi kendime kahkaha atmaya başladım.
'Nesil bu cocuk sey olmasın. 'Anladiniz siz onu. Ama napayim cinsiyeti kız olan deyince!!! Nesil de gülmeye başladı ama sonra ciddiyetini toplayıp 'kes sesini! Diye bağırdı. Bense gülmemi durduramıyordum.
Ancak sesim kesildiğinde kafenin oraya gelmiştik bile. Arabada ninip içeri girdik. Gözlerim bizimkileri ararken şaşırıp kalmamı sağlayan baska birini buldu. O da bana bakıyordu zaten. Tahmin edin kim buradaymis. Aslında burada olması normal cocuk burada calisiyor ama ben burada be arıyorum. Jeton!birazcik da erken düş ya. Geri çıksam bahanem yok ortada. Pat diye de çıkılmaz ki simdi. Gidip otursam yanıma gelirse cok kötu seyler olabilir. Ben saksıyı çalıştırmaya çalışırken bizimkilerin beni çağırdıklarını anladım. Batuhan halen daha bana bakıyordu. Bir sandalye çekip masaya oturdum. Diken üstünde oturuyordum. Herkes ne yiyeceğine karar verince sipariş vermeye karar verdik. Henüz eksileri vardı mesela Görkemle Ogün gelmemişti. Koçla mı ne konuşuyorlarmis. Biz çok aç olduğumuz için yemeye karar vermişitk. Salih garsonu yanımıza çağırdığında gozlerimi masada sabitlemistim. Olur da Batuhan gelirse …Şom ağızli !!!Batuhan tam karşımda bizden sipariş almak için bekliyordu. Henüz sıra bana gelmemişti ama yüz yüze gelmek istemiyordum. Nesile lavaboya gittiğimi söyleyerek masadan kalktım.Lavobaya giden dar koridorda hızlı hızlı yürüyordum. Yüzüme soğuk su çarpmak iyi olacaktı. Arkamdan birinin seslendiğini duydum. Kim olduğunu tahmin etmek pek zor olmasa gerek. Batuhan…
'Ceren bir dakika bekler mısın ?sana söylemem gereken bir seyler var. 'Dedi. Ne söyleyeceksin Allah aşkına ne?
'Ne söyleyeceksin cok merak ettim Batuhan. Seni dinliyorum. 'Dedim sakince. Sesimin pek de sakın çıktığını düşünmüyordum ama.
'En azından özür dilememe izin ver. Bak gercekten kendimde değildim. Kafam güzeldi. Ne yaptığımın farkında değildim. Özür dilerim. 'Dedi yalvaran bir ses tonuyla.her ne kadar biraz ona hak versem de hala onu boğazlama istegime engel olamiyordum.
'Tamam. Özür diledin git artık. Benim seninle işim olmaz. 'Dedim sert bir tavırla. Masaya geri dönecektim ama bir hamleyle beni yakaladı. Kolumu aşırı derecede sıkıyordu. Utanmasam bağıracaktım.
'Ya ne istiyorsun benden?birak su kolumu. ' Dedim biraz sesimi yükselterek.
'Ne mı istiyorum ??mesela su gecen geceyi unutabilr ve benimle takılabilirsin. 'Dedi sırıtarak. Yemezler canım.
'Allah Allah hic kusura bakma. Beni ya hemen bırakırsın ya da çığlık atarım. 'Dedim. O sırada bizim cocukların sesini duydum.
'Yine rahatsız mı ediyorsun sen Cereni. Oğlum bir işine git ya. Ama mümkünse burası olmasın. Kendine yeni bir is aramaya başla şimdiden.Bu ses Ogün un sesiydi. Hemen bir kaç metre ilerimizde Ogün Can Ve Salih Batuhan için tehlike canlarını çalıyorlardı. Benim anladığım Batuhan'ın bir an önce beni bırakması gerektiğiydi. Zaten öyle de oldu. Batuhan kolumu bırakıp Kafe'den çıkıp gitti. Ben de Ogünlerin beni beklediği yere doğru ilerledim. Ogün endişeye bana bakarak
'İyisin degil mı?bir sey yapmadı sana …!'dedi.
'İyiyim sorun yok. Özür dilemek istemiş sadece. Affedileceğini düşünüyor... '
Bunları konuşurken çoktan masaya varmıştık bile. Oturunca Can
'Neler oldu onunla aranda?'dedi.iste ne zman soracaklar diye düşündüğüm şey buydu. Kısaca olayı anlattım ve Salihle Can 'a bakarak
'Ne kadar şanslı bir kızım beni koruyan üç tane birbirinden tatlı arkadasım var. Daha olayı bilmeden beni korumak için atılıyorlar. 'Dedim sırıtarak. Ortamın kasvetli havasını dağıtmaya çalışıyordum ki benim yapamadığımı Salih yaptı.
'Olay var dediler geldik hacı!. 'Dedi kıvırcık saclarını karıştırarak. Gerisini takip edemedim herkes gibi ben de kahkahalara boğulmuştum.