Merhaba!!!Yeni bölüm erken geldi:))Haftaiçi paylaşmayı düşünüyordum ama proje ödevlerim var ve ben de son haftaya bırakanlardanım.O yüzden haftaiçi pek boş vaktim olmayacak.:) İyi okumalar!
Boynum çok felaket bir sekilde ağrıyordu. Dün akşam pufun üzerinde uyuya kalmışım yaşananları düşünerek. Hala söylediklerini aklım almıyor.Ya tamam olamayacak bir şey değil ama yine de sınırları zorluyor iste. Ogün ve ben. Düşüncesi bile bir tuhaf. İtiraf etmek gerekirse olamayacak bir sey de değil.
Ne diyorum ben ya!Biraz önce söylediklerimi unutun. Saçmaladım sadece. Beynimde kırk tilki farklı yerlere koşuyor.Hepsinin kuyrukları birbirine dolaşınca işin içinden çıkılmıyor.Ben çocuğa ne diyeceğim okulda. Gitmesem ?E bu seferde daha da yanlış anlayacak. Onu görmek istmediğimi düşünecek. Aslında pek haksız sayılmaz. Onunla karşılaşmak bile istemiyorum çünkü ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Okulda kızlarla konuşursam belki daha sağlıklı düşünenlbilirim. Zorlukla da olsa oturduğum yerden kalktım. Dolabımdan tayt pantolonumu ,bol ve salaş bluzumu çıkarıp üzerime geçirdim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım.
Aşağıya indiğimde abimlerle evde olmasını beklemiyordum. Tersine Olcay bir kanepeye Sarp bir kanepeye uzanmış uyuyorlardı. Henüz kahvaltı hazırlanmamıştı da. Hoş hazırlanmış olsaydı da farklı olmazdı.Canım bir gram bir şey istemiyordu. Kapıyı yavaşça kapatarak evden çıktım. Hava yağmurluydu. Yanıma şemsiye almamıştım. Şu an geri de dönemezdim ve yağmurda ıslanarak yürümek en çok zevk aldığım şeylerden biridir. Yavaş yavaş ve ıslana ıslana yürüdüm. Okula vardığımda az buçuk ıslanmıştım. Okula gelmesine gelmiştim ama canım derse hiç girmek istemiyordu. Bahçedeki banklardan birine oturdum.Bahçeyi izlemeye koyuldum. Bizim sınıftan birilerini gördükçe yüzümü çeviriyordum. Her zamanki gibi kulaklarima ,düşüncelerimi bölen bir ses doldu.
'Bunda bu kadar düşünecek ,soyleyeceklecerini planlayacak ne var be Ceren? Hoşlanıyorum de geçsin gitsin.'Patavatsiz arkadasımız Salih ti.
'Belki tam tersini söylemeyi planlıyorum ve arkadaşındaki hasarı en aza indirgemek için ne söyleyeceğimi planlıyorum. 'Diye karşılık verdim.
Kabul ediyorum ki bunları onu sınır etmek için söylüyordum. Gerçi ne cevap vereceğim konusunda hala tereddütlüydüm.
'Aklını başına devşir kız!Benim yakışıklı, karizmatik ,düşünceli, centilmen ,saygılı ,romantik arkadasimi elinden kaçırma. 'Dedi alayla. Sonra yüzündeki gülümsemeyi silip bana doğru dondü.
'Bak şakayı bir kenara bırakıyorum. Sana tek bir soru soracağım. Ondan hoşlanıyor musun ?'dedi. Ben de derin bir nefes alıp
'Emin değilim. Daha yeni yeni onu tanımaya başlıyorum. Hoşlanıyorum demek için çok erken ama hoşlanmıyorum demek de fazla duygusuz. Ne cevap vereceğim bilmiyorum. 'Dedim.
Salih gözlerini yere sabitleyerek devam etti. 'Ben derim ki bir şansınızı deneyin. Bir Salih felsefesi.'dedi.
Gülümseyip
'Tavsiyen için teşekkür ederim. Emin ol dediğini düşüneceğim. 'Dedim.
O da bana gülümseyip yanımdan ayrıldı.Şans vermek mı?Ya hislerim beni yanıltıyorsa daha da önemlisi hisleri onu yanıltıyorsa?Eğer onunla olursam ve hislerimden negatif yönde emin olursam Ogün'le oynamışım gibi olur.Ben bunları düşünürken tam da konuşmak istediğim kişi yanimdaydi. Nesil. Onunla konuşmak beni rahatlatacaktı eminim ki. Ona döndüm ve
'Malum konuyu düşünüyorum.sence ne yapmalıyım.Ama Lütfen benim gözümden bak olaya. 'Dedim. O da
'Bak ben dışarıdan bakarak sana duygularını yorumlayamam. Öncelikle senin hislerini bilmem gerekir. Bu konuda sana pek yardımcı olamam. Karar senin elinde. Ama şunu bil ki ondan hoşlanıyorsan zaman geçmesini bekleme. Sonra benim durumuma düşersin. 'Diye karşılık verdi. İkimizde gülmüştük. Elimi sıkıp yanimdan kalkıp gitti. Yine yalniz kalmıştık lanet olasica birbirine aykırı düşüncelerim ve ben. Doğru kararı verememek en çok korktuğum şeydi. En azından bu tarz konularda. Baş danışmanım olmadan bu konuda bir karar vermek istemiyordum. Ezgime çok aşırı ihtiyacım vardı. Telefonumu çıkarıp onu aradım. İki çalıştan sonra açtı.
'Naber kankacım. İstanbulda havalar nasil?'dengesizim. Çok özlemişim be.
'İyi iyi de. Kızım kanka nedir ya.Sen bana bir kere bile kanka demedin yanindayken. Çabuk söyle bir ergen tarafından mı ele geçirildin? '
'Senin de ben yokken espri anlayışın iyice yerlere düşmüş. Ee noldu bakalım niye aradın beni?'oha öküz. 'İllaki bir sey mı olması lazım.…tamam itiraf ediyorum. Sana bir sey sorman lazım. Daha doğrusu seninle konuşmaya ihtiyacım var. '
'Yumurtla bakalım. Dinlemedeyim. '
'Birisi var…'gerisini anlatamiyordum. Kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. Ben sessiz kalınca o konuştu.
'Tahmin edeyim. Senden hoşlandığını söyledi ama sen ne demek konusunda kararsızın. Gelelim çözüme. Artık yaptiklarinin sonuçlarını bu kadar düşünme. Eger ondan hoşlanıyorsan bir şans ver kendine. Özellikle kendine diyorum. Tamam mı?'dedi. Benim psikolog gibi arkadasım var. Ne güzel bosuna terapi için para harcamıyorum.
'Tamam. Dediklerini düşüneceğim ama. Neyse iste ben seni ararım sonra. 'Dedim ve vedalasip telefonu kapattım. Derse girmem gerekiyordu sanırım su an. Cantami alıp sınıfa doğru ilerledim. Zil çoktan çalmıştı. Sınıfın kapısına geldigimde hocanın coktan girdiğini anlamıştım. Ya evet zil çalali on beş dakika olmuştu. Kapıya tiklatip içeri girdim. Utana sıkıla
'Hocam geciktiğim icin özür dilerim. 'Dedim. Ders de kimyaymis. Kimyacımız uyuz adamın tekidir. Hadi hayırlısı. Adam beni bastan aşağı süzdü ve
'Ders başlayalı on beş dakika oldu. Mazeretiniz nedir acaba bu kadar geç geldiniz derse?İzin kağıdı alıp oyle geliniz lutfen. 'Dedi. Gicik şey. Hiç bir sey söylemeden sınıftan çıktım. Çıkarken de kapıyı biraz hızlı kapatmıştım. Bir daha da hic girmem derse. Canıma minnet.Bahceye çıktım. Bu sefer bir degisiklik yapıp arka bahçeyi dolaşacağım.Çünku ön tarafa oturup kabak gibi görünmek istiyordum. Derse de giremedim zaten. Birazcık da olsa kafamı dağıtirdim belki. Ağaçların arasında kendi çapımda dolaşıyordum. Gidip bir masaya oturdum. Aslında bir nevi iyi olmuştu derse girmemem. Verdiğim yani vermeye hazırlandığım kararı bir kez daha gözden geçirme şansım vardı.
…
Ağaçları izlerken bir yandan da bir yandan da verdiğim kararın doğruluğunudüşünürken arkamdan bir ses geldi.Ogün'ün sesiydi bu.
'Cevabimi almaya geldim. 'Dedi kendine güvenir bir sekilde. Evet benim de cevabım hazırdı.
'Ben de cevabımı vereyim o zaman. 'Dedim gülümseyerek. Avucumun içini ona doğru gösterdim. Tahmin ettiğiniz gibi elimin içine cevabımı yazmıştım. Ee bu kadar incelik yaptığıma gore anlayinki cevabım olumlu yönde. Ogün cevabımı görünce ayağa kalkıp yanıma geldi. Hic beklemediğim sekilde bana sarıldı. Ve tabi ben de kollarımı ona doladim. Sanırım Ogün'le mutluluğu tadabilecektim.