Merhaba!!!Sınav haftasından sağsağlim çıktım sayılır:)İlk işim bölüm eklemek oldu.Kısa bir bölüm.Ama Can ve Ceren içerikli bir bölüm oldu.İyi okumalar!!!
Karşımda benim gibi şaşkınlıkla donup kalan Ogün vardı. Can senin aklin nerede oğlum ya. Ne açıklama yapacaktım ben?O sırada Can arabaya bindi.Yüz ifadelerimizi görünce ikimizin de şaşkın olduğunu anladi tabi zeki cocuk.
'Ogun. Oğlum yanlış seyler düşünme biz bu çirkin ördekle sadece arkadaşız.'dedi kahkaha atarak.
'Egemen ve Nesil'in arasını yapmaya çalışıyoruz. Amac Sevap pointi kazanmak anlayacağın. 'Dedi.
Allah seni davul etsin can. Söylemediğin bir sey kalmadı be. Deşifre olduk. Mecburen her seyi Ogüne anlatmalıydık. Bir kere ana konuyu söyledi bu akıllı arkadas.
…
Ogüne her seyi anlattık. Pek şaşırmadı açıkcası. Herkes de biliyormuş he. Ama birbirlerinin bildigini bilmiyorlar. Zekiler!Ogün'ü eve bırakıp Canların evine geçtik. Evleri üç katlıydı. Giriş zemin kata açıliyordu. Ev kesinlikle annesinin zevkine göre düzenlenmişti. Modern ama klasik bir dizayni vardı. Ceketlerimizi girişte bizi karşılayan adının Serpil teyze olduğunu bildiğim kadına verdik. Can'la aralarında aşırı iyi bir iliski vardı. Sanki annesi oydu da aralarında anne oğul iliskisi vardı. Salonun kenarında üzeri leziz yiyeceklerle dolu olan bir masa vardı. Can bana koltuğu gösterdi. Bence önce yemek yemeliydik. Kesinlikle. Tekli koltuğa oturdum. Çantamı da yanıma bıraktım. Can da gelip karşındaki koltuğa oturdu.
'Nasil buldun evimi?' Dedi sırıtarak.
'Hoş. Ama dizaynı annene ait sanırım. Pek seni yansıtmıyor. Oldukça güzel ve düzenli. ' dedim. Ne kadar da güzel laf sokuyordum.
'Sen beni daha tanımamıssin tatlım. Evet doğru tahmin annem seçti her seyi.Hadi masaya gecelim. Kurt gibi aciktim. ' dedi.
'Ben de bunu ne zaman söyleyeceksin diye bekliyordum. 'Dedim yüzsüzce
Masaya geçip karşılıklı bir bicimde oturduk.
İkimizde konuşmuyorduk sadece yemeğe konsantre olmuştuk. Sessizliği bozan ben oldum.
'Serpil teyze gercekten de dediğin kadar güzel yemek yapıyormuş. 'Ahaha. Karnım açken yemekten baska bir sey düşünemem ki.
'Tabi kızım ne sandin.…Simdi bu yemek bir dilim kuru pizzaya tercih edilir mı?'dedi sırıtarak. Önümüzdeki yemekleri tamamlayıp oturduğumuz eski yerlere geri dondük. Can ani bir hareketle koltuktan kalktı ve
'Hadi gidiyoruz. Evde böyle dedikoducu yaşlı teyzeler gibi oturacak miyiz ?'dedi
'Nereye?Eger abidik gubidik bir yerlere gideceksek ben eve gideyim. Yeni maceralara kapaliyim su sıralar. 'Dedim. Başıma daha fazla bir sey gelmesini istemiyordum.
'Bilemiyorum artık. Sana göre bahçe abidik gubidik bir yer mı?hadi yürü be!'dedi ve kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı.
Hemen yan taraftan bahçeye geçiş vardı zaten. Burası cok güzeldi. Etraf yemyesildi. Bahçe sandalyeleri puflar vardı hemen ileride. Temiz havayı icimize çeke çeke ilerledik. Yerde duran yumuşak ve pofuduk puflara oturduk. Can boğazını temizledi ve '
Nereden geldin buraya ?'dedi. Sorguya mı başlamıştık. Tepemizdeki yıldızlar da, hani filmlerde sorgu odalarında az bir ışık veren küçük ampuller olur ya o işlevi görüyordu.
'Ankaradan geliyorum. 'Dedim kısa ve öz olarak.
'Niye birden bire taşınma kararı aldınız peki ?'dedi bana dönerek.
'Babamin cok mühim isleri. 'Dedim ben de ona dönerek.
'Anlasilan babanla aran pek iyi degil. Sen de su anneci kizlardansın. 'Dedi. Evet annemle o kadar yakındık ki ben onu sadece resimlerinden biliyorum.
'Doğru babamla aram pek iyi degil. Ama annemle de öyle sayılmaz. '
Önüme dönmüştüm bunları söylerken. Gözlerimin dolmasından korkuyordum.
'Anlatmak istemezsen anlarım ama annemle aranın neden bu kadar kötü olduğunu merak ettim. 'Dedi. Evet anlatmak istemiyordum. Hayır anlata da bilirdim. Rahatlardim belki. Annemi ,yani onun yokluğunu sadece ezgi biliyordu. Tek arkadasım oydu çünkü. Can da eğer o ağzını kapalı tutacaksa.
'Aslında annemi hic görmedim. Doğduktan sonra beni ve babami bırakıp gitmiş.Hangi anne bunu yapar ki. Onunla ilgili anlatcak pek bir şeyim yok. Kısa ve öz. 'Dedim.
Elimle gözlerimden süzülecek olan yasları sildim.
'Hic sormamaliydim bu soruyu. Özür dilerim gercekten. 'Dedi.
'Yok önemli degil Can. Anlattım ve ben de rahatladım. 'Dedim.
Biraz yalan söylüyor olabilirdim ama. 'Ne zamn anlatmak istersen dinlerim. 'Dedi gülümseyerek.
'Tesekkur ederim Can. Ben de her dakika basini şişirmek icin hazirim. 'Dedim gülümseyerek. 'Hadi kalk seni eve bırakayım. 'Dedi Ardından da.
'Ne çabuk sıkıldın benden?'dedim gülümseyerek. 'Anne…sey yani baban merak eder diye düşündüm. 'Dedi. Şapsoloski!
'Şapşal insan. Hadi kalk 'dedim ve Elinden tutup onu kaldırdım. Eve girip Serpil teyzeye iyi akşamlar dedikten sonra Otoparka doğru yürüdük. Can zaten evi biliyordu. Bu sefer öne oturmuştum ve sessizliği bozmak için radyoyu açtım. Evin önüne gelince eşyalarımı elime aldım ve arabadan indim.
'Görüşürüz yarın. He bu arada bizim operasyonu unutma. 'Dedim. Göz kırparak. Tek kaşımı her ne kadar kaldıramasam da göz kırpmayı biliyordum.
'O işi bitti say. Ogün de bana yardım etti mı en geç iki güne hazır bil. '
'Ya Ogünü de zorlama. İstemiyorsa sonuçta.'
'Saçmalama Ceren. En yakın arkadasım ben ne dersem onu yapacak tabi. '
...
Onunla vedalastiktan sonra eve doğru yürüdüm. Arkama bakmamıştım çünkü onun ben eve girene kadar beklediğini farkındaydim.
İlk karşılaşmamizda dediği şeyleri unutalım. Onu biraz da olsa tanıyinca anlayabilirsiniz ne demek istediğimi. Sanırım bugun Nesilden sonra bir arkadas daha kazanmıştım. Yine Nesil sayesinde. Şu cöpçatanlık işini de bir an önce halletmeliyiz. Sevenler bir an önce kavuşmalı degil mı?evet evet kavuşmalı. Ya sevdiğimiz biri yoksa biz kime kavuşacağız peki?