1.Bölüm

186 30 6
                                    

Elysium barış ve huzurun hüküm sürdüğü bir krallıktı . İnsanların yaşamak için tercih ettiği her türden yeteneği barındıran gelişmiş bir ülke. Büyük olmasına rağmen içindeki insanlar birbirleriyle derin ilişkiler içindeydiler. Birinin canı yandığında bu diğerlerini de etkilerdi . Biri mutlu olduğunda herkes mutlu olurdu.

Bugün de ülkede bir mutluluk hakimdi. Krallıkların da ikinci bir prens dünyaya gelecekti. Veliaht prens herkes tarafından sevilen bir çocuktu. Nazik ve kibar olduğu bütün ülkenin dilindeydi. Yaşına göre fazla yetenekli olmasını ise diğer ülkeler bile konuşurdu. Böyle yetenekli bir prensten sonra gelecek olan kardeşinde ona benzeyeceğine herkes inanıyordu. Gelecek nesil krallıklarını zirveye taşıyacaktı.

Seonghwa küçük kardeşini bugün görebileceği bilse bile babası kesin olarak emir vermişti. Dersi bitmeden eve dönmezdi. Var gücüyle kılıcına sarılmış ve dikkatinin dağılmasına bir saniye bile izin vermemişti. Ne kadar sıkı çalışırsa kardeşini o kadar çabuk görebilirdi. Seonghwa çalışmaya devam ederken bilmediği bir şey vardı. Görmek için sabırsızlandığı kardeşi sarayda onu bekliyordu bile.

Günün ilk saatlerinde Kraliçe Taeyeon'un sancıları artmıştı. Bebeğinin yakında geleceğini biliyordu bu yüzden paniklemek yerine içini tatlı bir heyecan kaplamıştı. Ta ki doğum başlayana kadar. Bebeği dünyaya geldiği için ne kadar mutlu olsada acı çekerken bunu düşünmesi pek mümkün olamamıştı. Bir kaç saatin ardından ise bütün acıları son bulmuştu. Bebeği bugün beklemiyorlardı bu yüzden eşi Kral Changmin henüz gelememişti. Buna rağmen yatağında küçük oğluyla beraber yatarken Kraliçe oldukça mutluydu. Bebeğinin ona benzediğini hissedebiliyordu. İlk bebeği Seonghwa'nın ruhsal güçleri oldukça fazlaydı. Bunun yanında doğuştan gelen savaş ve stratejik bir zekayada sahipti. İkinci bebeğinin ise ruhsal güçlerinin ondan fazla olduğunu hissetmişti.

Taeyeon en yakın arkadaşlarından biri olan Wheein ile minik bebeğe bakmaya devam ederken odasının kapısı bir anda açıldığında hızla o tarafa döndü. İçeriye gelen şövalye gergin ve korkmuş görünüyordu. Hızlı bir selam verdikten sonra arkasını kontrol ederek konuştu.

"Majesteleri! Acilen gitmemiz gerekiyor. Saraya saldırıyorlar. Sizi güvenli bir yere götürmeliyiz."

Taeyeon başta duyduklarına inanamamıştı. Kocası ve oğlu sarayda değildi. Dışarıda başlarına bir şey gelmiş olabilirdi. Bunun yanında daha yeni doğmuş bir bebeği vardı.

Kendini sakinleşme zorlayarak birkaç saniye düşündü. Kocası kendini kurtarabilirdi ama Seonghwa... Orada yalnız başına kaldıysa düşman askerlerine karşı kendini koruyamazdı.

Sarayın hemen altında tüneller bulunuyordu. Bunları kullanarak düşmandan önce oğlunun yanına ulaşabileceğini düşündü Taeyeon. Daha yeni doğmuş bebeğini yanında getiremez,sarayda hiç bırakamazdı. Gözleri kapalı huzurla uyuyan bebeğine baktı. İkisini aynı anda güvende tutabilir miydi?

Dün gece kötü bir şey olacağını sezmişti. Eşi ise doğum için heyecanlı olduğunu ve bu yüzden tedirgin hissettiğini söyleyerek onu rahatlatmıştı. Neden kendini dinlememişti ki? İlahi bir varlığın sezgileri basit sebeplere bağlanamazdı. Eğer Seonghwa'yı bu sabah göndermemiş olsaydı şimdi ikisini de alıp uzaklaşabilirdi ama Seonghwa burada değildi. Bu yüzden bebeğine bir öpücük kondurup ayağa kalktı. Büyük bebeğinide kurtarmak zorundaydı.

Kucağındaki bebeği ona tedirgin gözlerle bakan arkadaşı Wheein'e uzattı. Wheein bebeği kucağına alırken küçük çocuk olacakları hissetmiş gibi huzursuzlanmaya başlamıştı. Wheein kollarındaki bebeği yavaşça sallarken dolabına doğru ilerleyen kraliçeye baktı.

"Aklından ne geçiyor"

"Seonghwa'yı alıp size katılacağım. Tünellerden doğuya ilerleyin."

Taeyeon dolabın içinde uzun,beyaz bir kılıç alıp beline sabitledi. Küçük çocuğun ağlaması duyulurken Wheein iyiden iyiye rahatsız hissetmeye başlamıştı. Kraliçenin güçlü olduğunu biliyordu ama düşmanın kim olduğunu, kaç kişi olduklarını bilmiyorlardı. Onu durdurmak istiyordu ama çocuğunu kurtarmayı kafasına koyan bir anneyi ne durdurabilirdi ki? Kapıdaki şövalye gitmeleri gerektiğini tekrar hatırlatırken Wheein dişlerini sıkarak çocuğu göğsüne yasladı ve kararlı gözlerle kraliçeye baktı.

A'new / SeongSangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin