23. Bölüm: Gerçeğin Kıyılarında

9.9K 684 244
                                    

Selamlarr.

Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Yorum okumak bunları yazmanın en eğlenceli kısmı olabilir cidden. Teorileriniz mükemmel.

Sizi daha fazla bekletmeden bölüme geçelim.

Yorum yapmayı unutmayın lütfen.

İyi okumalarr.

************

Bir hafta, aradan geçen koskoca bir hafta boyunca Oğuz'a hiçbir yerden ulaşamamıştım. Dediğimi yapmış, beni engellemiş ve engelimi hiç açmamıştı.

Bunu neden yaptığını anlamıyordum. Benden bir şey sakladığı kesindi bu yüzden şuana kadar olan tüm konuşmalarımızı gözden geçirmiştim ve sonuç kocaman bir sıfırdı.

"İren artık bıraksan mı? Şerefsizin tekiymiş işte." Sinirle Melih'e döndüm dediklerini kabul etmek istemiyordum. Öyle değildi çünkü ama bu bana kazık attığı gerçeğini değiştirmiyordu.

"Hayır, başka bir şey var bu işin içinde Melih. Eğer yardım etmek istemiyorsan anlarım."

"Mesela yardım edip etmemek değil ki, tarih tekerrür ediyor İren ve sen bunun farkında değilsin. Bu sefer en büyük yarayı alan sen olma diye söylüyorum."

"İlker ve Oğuz'u aynı keseye koyamazsın."

"Koydum bile."

Gözlerimi devirip araştırmaya devam ettim. Hiçbir konuşmamızda soyadından veya onu bulmamı sağlayacak başka bir şeyden bahsetmemişti.

"Adamın odtü psikoloji ikinci sınıf olması dışında hiçbir bilgi yok mu cidden elimizde? Şerefsiz iyi saklamış kendini, ne yapayım ben bu bilgiyle."

Yenilmişlikle telefonu kanepeye attım. Ufacık bir umut bile yoktu. Dünyada kaç tane Oğuz vardı kim bilir. En iyisi bunları düşünmeyip güzel bir kahve içmekti. "Kahve yapacağım sen de içer misin?"

"Yemek yememiz lazım, saat neredeyse beş oldu ve biz sabah kahvaltısıyla duruyoruz."

"Öyle mi?" Deyip saate baktığımda cidden beş olduğunu gördüm. Açlık hissetmemek böyle bir şeydi işte.

"Ee ne yiyoruz?"

"Dışarı çıkalım bence hem hava almak iyi gelir." Hiç itiraz etmeden onu onaylayıp odama çıktım. Havalar biraz ısınmıştı aslında bu yüzden kalın giyinmeme gerek yoktu. Altıma bol kahverengi bir kot giydim, üstümede beyaz ince bir sweat giyip çıktım odadan üzerime bir şey giymemiştim umarım donmazdım.

"Ben hazırım hadi çıkalım." Aynada saçını düzelten Melih bana döndü. "Nasılım?"

"Tü tü maşallah on sekizlik çıtırlara taş çıkarırsın."

"İyi de ben zaten on sekiz yaşındayım bu söz daha yaşlılar için kullanılmıyor mu?."

"Demekki yaşlı gösteriyorsun."

Melih sanki küsmüş gibi trip atarak evden çıktı bende peşinden kapıyı kilitleyip çıktım.

Oğuz'dan hiç konuşmadığımız bir yolculuk sonunda KFC'ye varmıştık. Fast food candır gerisi heyecandır kafasında olduğumuz için burası güzel bir seçenekti. Siparişlerimizi verdikten sonra yemeğimizi alıp yukarı çıktık.

Yemekleri açarken gördüğüm fiş ile aklımda birden ışık yanmıştı. "Melih buldum lan buldum. En önemli ip uçlarından biri zaten elimizdeymiş."

İSKELET│Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin