İSKELET│Yarı Texting

28. Bölüm: Kırık Çocuk Kalbi

Selamlarr.

Nasılsınız canlar?

Genel kurguda 5. Sıradayız şuan, sağolun. Beklemiyordum cidden.

Uzun mu uzun bir bölümle karşınızdayım.

Diğer bölüme bakınca cidden bazı şeyleri çok hızlı işlediğimi farkettim. O bölüm biraz aceleye geldi maalesef. O yüzden bu onun telafisi gibi bir şey.

Yine bölüme geçmeden önce şunu söylemek istiyorum. Size gösterdiğim İren çok güzel bir kız farkındayım ama onu böyle düşünmenizi istemiyorum. Koyduğum görsel sadece canlandırmanız daha kolay olsun diye. İnternette, orada, burada olan tüm insanlar dünya güzellik algısının tam karşılığılar, bu yüzden benim tasvir ettiğim bir İren bulmamın imkanı yok. Gösterdiğim sadece bir örnekti umarım anlaşabilmişizdir.

Bu bölüm okuyan herkes bir noktada olsa yorum atarsa çok sevinirim.

O zaman iyi okumalar sizeee.

*************

"

Nasıl yani öpüştünüz mü?" Diye bağıran Melih ile telefonu kulağımdan uzaklaştırıp yüzümü buruşturdum.

"Ne öpüşmesi Melih, kaç saattir ne anlatıyorum burada?"

"Şimdi siz birbirinizi sevdiğinizi söylediniz ama öpüşmediniz."

"Hım."

"Vay anasını, bir de eniştemle önceden tanıdık çıktınız ya la. Ben bu kaostan nasıl uzak kaldım, haksızlık."

"Enişte mi? Melih iyi misin? Daha düne kadar arkasından sövmüyor muydun?"

"Olabilir, şimdi de enişte diyorum. Yarın ters bir haraket yapsın yine söveceğim."

Kahkaha atıp biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapadım. Saat gece yarısını geçmişti ama ben hala çok enerjiktim.

"Bana beni sevdiğini söyledi." Dedim duvara. "İnanabiliyor musun? Bana dedi. Siktir Oğuz bana seni seviyorum dedi. Ben de ona dedim."

Ağzımı yatağa doğru bastırıp bir çığlık attım, sesim boğuk çıksada daha iyiydim. Beni seviyordu, beni, beni beni, Bihterini. Bir dakika o ölüm sahnesiydi uygun olmadı bu duruma.

Tabi olan bir diğer şeyde sosyal medyanın ve tüm magazinin çalkalanıyor olduğuydu. Düşündüğümden daha büyük bir etki yaratmıştım.

Değermiş: Ne yapıyorsun

Telefonuma gelen bildirimle gülümseyip kendimi yatakta döndürdüm. Ben iyice manyak oldum, ne yapıyorsun İren kendine gel.

Siz: Yatıyorum sen

Değermiş: Aşağıdayım ben de

Kaşlarımı çatarak attığı mesaja baktım, hangi aşağıda?

Siz: Aşağıda derken

Değermiş: Bekliyorum seni yani eğer müsaitsen

Siz: Bu saatte

Değermiş: Evet

"Yok artık." Diye mırıldandım. Saat bire yaklaşıyordu. Üstüme hemen siyah kotumu geçirdikten sonra gri sweatimi de giydim. Saçlarımı da düzelttikten sonra kapıyı açıp dışarı çıktım.