Selamlarr.
Nasılsınız?
3k okumayı geçmişizzz.
Bunun şerefine benden bir bölüm daha.
Hadi size iyi okumalar.
************
Yerdeki fotoğrafları bir bir incelerken, bebekken mutlu olduğumu düşünüyordum. Hemen hemen her fotoğrafta gülmüştüm. Bebek İren mutluymuş en azından. Derin bir iç çekip hepsini teker teker ayırmaya başladım.
Babamla çekilmiş fotoğraflarımı bir kenara annemle çekilmiş olanları diğer kenara ayırdım. Hepsi çok küçük olduğum fotoğraflardı malum altı yaşından sonra pek fotoğrafım çekilmemişti. Ben bunlara dalmış incelerken çalan telefonla kaşlarım çatıldı. Siktir saat kaçtı? Biz Oğuzla konuşacaktık.
"Bence aramamı açmamanın geçerli bir sebebi vardır. Unutmadın değil mi?"
"Kim? Ben mi? Asla unutmam öyle şeyleri."
"Tabi canım tabi. Neyse arıyorum aç şimdi." Onu onaylayıp telefonu kapadım ve leptopu alıp kapıya bakacak şekilde yere koydum.
"Ooo bu seferde kapıyla mı bakışıyorum, iyiymiş. Tüm evinizi ezberledim artık."
"Kader olaraktan yapacak bir şey yok. Ee sen ne yapıyorsun?"
"Ne yapayım yine dışlandım işte. Evde tek başıma dönüyorum."
"Niye dışlandın."
"Canım arkadaşlarım sevgilileriyle çiftli randevuya çıktılar ve bil bakalım bu durumda kim dışarıda kalıyor."
"Ah be. Üzüldüm şuan ama İlyas'ın sevgilisinin olmasına da şaşırdım hiç ciddi ilişki insanına benzemiyor."
"Aksine İlyas tam ciddi ilişki insanı, zaten lise aşkılar. Yaklaşık üç yıldır sevgililer."
"Üç yıl mı? Acun'un bir sözü vardır bilir misin? Hoay maşallah yani." İkimizde gülmüştük.
"Ben üzülmedim açıkcası, onlar sevgilileriyle gezsinler, ben de seninle konuşuyorum." Aldığım itrafla şok geçirirken, öksürmeye başladım. Aniden söylenir mi öyle kalbime iniyordu. Yani dediklerini ben yanlış yorumlamıyordum herhalde. Nolur yorumlamamış olayım.
"Ee sen ne yapıyorsun." Konuyu değiştirmesiyle derin bir nefes verdim. İşime gelmişti açıkçası yoksa nasıl cevap verirdim hiçbir fikrim yok.
"Eski fotoğraflarıma bakıyordum. Bebekliğime falan."
"Ben de bakabilir miyim?"
"Neden olmasın." Artık Oğuz'a karşı bazı tabularımın yıkıldığının farkındaydım. Bir de ne yalan söyleyeyim bebekliğim çok tatlıydı.
Hemen yere bir göz gezdirip tek çekildiğim fotoğraflardan birini aldım ve mümkün olduğu kadar kolumu göstermeyerek kameraya uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSKELET│Yarı Texting
Narrativa generale@iskelet: Vücudumdan nefret ediyorum. @iskelet: Saçımdan, yüzümden, kilomdan. Kısacası benimle dalga geçtikleri her şeyden nefret ediyorum. @iskelet: Kendimi sürekli eksik hissetmemi sağladıkları için onlardan da nefret ediyorum. @iskelet: Yani seni...