Selamlarrr.
Nabersiniz?
Çok beklemediniz umarım.
Bölümü kontrol etmeden atıyorum maalesef yanlışlarım varsa özür dilerim.
Neyse ben sizi daha fazla bekletmeyeyim.
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar dilerim.
*************
Elimdeki son tişörtü de katlayıp çantama koydum. Çok fazla bir şey götürmeme gerek yoktu. Zaten üç, dört gün kalacaktım.
"Sen baya, baya gidiyorsun şimdi." Çantamın fermuarını çektim ve Melih'e döndüm.
"Gidiyorum vallahi."
"Emin misin peki? Yani gitmek istediğinden."
"Neden olmayayım."
Bana sanki bilmiyorsun, neden soruyosun? Dermişçesine bakınca oflayıp yatağa oturdum. Ne olursa olsun gidecektim ben.
"Senden bir şey saklıyor ona ne kadar güvenebilirsin İren. Ayrıca sadece telefonda konuştuğun birinin evine gidip kalmak pek akıllıca değil sanki."
"Öncelikle Oğuz öyle bir şey yapmaz hem otelde kalacağım. Sakladığı şeye gelince eğer yanına gitmezsem nasıl öğrenebilirim."
"Sen güveniyorsan bana laf düşmez, ben sadece uyarayım dedim." Gülümseyip biliyorum der gibisinden koluna vurdum.
"Sorun onlar değil de ya babamı görürsem, kendimi bildim bileli hep Ankaradan uzak durdum asla gitmedim, ya karşılaşırsak Melih ne yaparım ben." Aklımda sürekli dolanan kaygıyı sonunda birine söylemiştim işte. Bu ihtimal beni delirtiyordu.
Bana kocaman sarıldığında gülümseyip ben de ona sarıldım. "Ne yaparsın biliyor musun? Bir de benim için çakarsın suratına."
"Olur olur, yeriz yeriz." İkimizde kahkaha atarak aşağıya indik.
Buzdolabından dondurma alıp iki tane de kaşık aldım ve koltuğa oturdum. Melih de yanıma oturunca vücudumu ona döndürüp bir tane kaşığı eline verdim.
"Ben dün akşam İlkerle buluştum."
"Ne yaptın, ne yaptın?"
"Gittim işte bir şeyler zırvaladı, ben de sinirlendim tabi bağırdık, çağırdık sonra eve geldim ama neden çağırdı hala anlamadım."
"Hayret, dün o gerizekalının doğum günüymüş Kerem öyle demişti. Başaklarla falan olur sanmıştım. Neyse alışkınlar zaten satmaya, satılmaya."
"Doğum günü müymüş? Ne demek doğum günüymüş."
7 yıl önce.
"İlker neden üzgün olduğunu söyleyecek misin artık özel güçlerim yok anlayamıyorum maalesef."
İlker'in hala bir şey söylememesi üzerine gözlerini devirip arkaya yaslandı.
"Söyleyene kadar başını şişireceğim biliyorsun değil mi?" İlkerden yine ses çıkmamıştı.
"Hadi ama İlker söylesene."
"Kimse hatırlamadı." En sonunda İlker konuşmuştu. Küçük kız kaşlarını çatarak arkadaşına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSKELET│Yarı Texting
Ficción General@iskelet: Vücudumdan nefret ediyorum. @iskelet: Saçımdan, yüzümden, kilomdan. Kısacası benimle dalga geçtikleri her şeyden nefret ediyorum. @iskelet: Kendimi sürekli eksik hissetmemi sağladıkları için onlardan da nefret ediyorum. @iskelet: Yani seni...