33. Bölüm: Karmaşık Duygular

7K 584 273
                                    

Selamlarrr.

Nabersiniz? Nasılsınız? Çok beklettim biliyorum. Planda bu yoktu aslında ama yoğun zamanlardı.

Tüm sıralamalarda düşmüşüz bir canlanmamız lazım.

Hadi size iyi okumalar.

Satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen.

**************

"Melih bu yakıştı işte yeter vallahi peşinden gezmekten ayaklarım su topladı. Ben kendimi kararsız sanardım sen benden de betersin."

"Aman, altı üstü benimle mağza geziyorsun, ne olmuş yani?"

"Melih altı saattir aynı avm'deyiz bu mağzaya dördüncü girişin atacaklar bizi yemin ediyorum. Bir tane takım elbise alacaksın ya hepsi aynı değil mi zaten."

Son giydiği takım elbise ile kabinden çıkan Melih ile birbirimize baktık. Üstündeki mavi takım ona cidden yakışmıştı hem de baya yakışmıştı.

Beyaz gömlek vücuduna tam oturmuş, lacivert pantolon bacaklarını sarmıştı yine lacivert ceketiyle çok iyi duruyordu. Eli ile saçlarını serseri bir tavırla karıştırınca güldüm.

"Nasıl?"

"Tek kelimeyle, mükemmel."

"Alıyorum o zaman."

Başımla onu onaylayıp mağzadan çıktım. Ayaklarımı hissetmiyordum. Aynı avm'yi beş kere turlamıştık resmen ve ben kendime hiçbir şey bulamamıştım. Mezuniyete bir hafta kaldığını düşünürsek bana geçmiş olsundu.

Sonunda Melih geldiğine dışarı çıktık. Yan yana sessizce yürürken aklıma gelen soruyla Melih'e döndüm.

"Melih ben akşam saçma sapan bir şey yaptım mı? Cidden hatırlamıyorum." Eğer baya sarhoş olursam yaptıklarımı hatırlamıyordum ki umarım aptalca bir şey yapmamışımdır.

"Yoo ne saçma sapanı, gayet normaldi yani."

"Sen neden geldin peki bize, arama geçmişime de baktım kimseyi aramamışım."

"Kim? Ben mi? Ben şeyden geldim ya, şeyden işte..." kaşlarımı çatarak önümdeki çocuğa baktım.

"Neyden geldin Melih."

"Sende defterimi unutmuşum ondan geldim."

"Ne defteri?"

"Taa sınavdan önce kalmış sizde. Evde de canım sıkıldı dedim gideyim alayım."

"Melih ben hiç senin defterini almadım ki."

"Aaa almaz olur musun? Aldın ama hatırlamıyordursun çok zaman geçti üstünden ben bile unutmuşum, hem ben size gelemez miyim? Ne bu sorgu."

"Ondan demedim ben."

"İstemiyorsan söyle de bileyim."

"Daha da abart istersen."

Bu konuşmadan sonra konuyu kapamıştık.

"Kimi yazdın sen mezuniyete gelecek diye?"

"Kimseyi." Öğretmenler mezuniyete kaç kişi geleceğimizi yazmamızı istemişlerdi ona göre ailelere masa ayıracaklardı. Benimle gelecek kimse olmadığı için sorun yoktu.

"Annen hala arıyor mu?"

"Evet. Amacı ne asla anlamıyorum. Gidip yüzüne doğru seni istemiyorum diye bağırmam mı lazım anlaması için."

İSKELET│Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin