bölüm şarkısı yok yine ahsgahshx arada uyan şarkı bulursam koyarım sezen ablamdan
19| Tehdit
"Güzel oğlum bir gelebilece'n mi yanıma?"
Elindeki kitabın arasına yerini kaybetmemek için tokasını bırakıp mutfaktaki kadının yanına ilerledi hızlı adımlarla. "Efendim Döne teyze?"
"Akşama size börek açayım dedim de evde hiç un kalmamış, Taner de şimdi arkadaşıyla oynuyor sen bir bakkala gidebilece'n mi oğlum?"
"Giderim tabi, bir paket alacağım değil mi?"
"He oğlum yeter bir paket." dedi yaşlı kadın içten gülümsemesiyle.
Ekim yeniden odaya dönüp masanın üzerinde duran parayı aldı. Üzerine Teoman'ın montunu geçirip evden çıkıp bakkala ilerledi. Yeniden buraya gelmek bir tık germişti onu. Ama beklediğinin aksine kötü hissetmemişti. Kasanın başında gazete okuyan Mustafa'ya selam verip arka reyonlardan bir paket un aldı. Kendisinden ağır olduğunu düşündüğü unu zor bela kasaya bırakıp cebindeki parayı uzattı.
"Nasılsın Ekim?" dedi Mustafa para üstünü uzatırken.
Henüz araları iyi olmadığı için Mustafa'nın dostça yaklaşımına şaşıran Ekim "İyi, sen?" dedi.
"İyi bende. Teo hiç uğramıyor bu aralar, çok mu çalışıyor?"
Para üstünü cebine atıp "Yorgun oluyor eve döndüğünde." dedi gözlerini kaçırarak.
"Anladım." derken ayaklandı Mustafa. Kapının önüne yürüyüp dükkandan aşırdığı bir dal sigarayı dudaklarına götürdü. "Bir şeyler duydum da."
Kasanın üzerindeki poşeti kucaklayıp peşinden yürüdü Ekim'de. "Teo'yla mı ilgili?"
Başını salladı. "Nişan atmışlar."
"Ah evet." dedi Ekim "Elif'le arkadaş kalmaya karar verdiler."
Sigarasından bir nefes çekip "Öyle mi?" dedi sessizce Mustafa. Olduğundan çok daha durgun görünüyordu. Teoman'ın anlattığına göre mahallenin en yaramaz çocuğu olan adam her zamankinin aksine bugün oldukça sakindi. "Ben niye bunu konu komşudan duyuyorum?"
"Elif'le görüşmüyor musunuz?" dedi Ekim konu hiç ilgisini çekmemesine rağmen.
"Görmeye dayanamıyorum ki..." dedi fark etmeden sesli bir şekilde.
"N-nasıl yani?"
Hızla Ekim'e döndü. "Yok bir şey, duymadın tamam mı?"
"Tamam."
Daha fazla zaman kaybetmeden uzaklaştı dükkanın önünden Ekim. Demek Mustafa'nın Elif'e ilgisi vardı. Neyse ne, onu ilgilendirmezdi.
Evin önüne geldiğinde kaldırımda oturan Taner ve Selim gülerek yaklaştılar. "Üşümüyor musunuz?"
"Yoo." dedi Selim gülerek.
"Ne aldın, ne aldın?" diyerek poşeti açmaya çalıştı Taner. Ekim'in boyu kısa olduğu için zorlanmıyordu.
"Un aldım yiyecek misin?"
"Iyy..." diyerek geri çekildi çocuk "...yemem."
"Hava soğuyunca içeri gel hasta olma." diyerek gitmeye yeltendi Ekim.
Taner bacağından tutarak çekiştirdi. "Şey, Ekim abla eve çağırdı da, oturmak için."
"Eee?"
"Gidebilir miyim?"
"Olmaz Taner, Döne teyze kimsenin evine gitme demedi mi sabah?"
Dudaklarını büzdü küçük çocuk. "Lütfen lütfen lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thunder | bxb
Fantasy[TAMAMLANDI] Tek istediğim ekmek almaktı. Evden çıktığımda kendimi 1998 yılında bulacağımı hiç düşünmemiştim. - Burunları temas edecek kadar birbirlerine yakınlarken kızgın yeşillerini Ekim'in siyahlarından ayırmadı. Ekim ilk defa onu böyle sinirli...