35📻Defter

879 107 0
                                    

bölüm şarkısı: sezen aksu - ihanetten geri kalan

35| Defter

Siyah şapkasını düzelterek evden çıktı. Kimsenin tanımaması için başını yere eğip hızlıca yürüdü. Mezarlık iki mahalle aşağıda olduğu için hızlıca gidip dönmeyi amaçlamıştı.

Mezarlığın olduğu sokağa girdiğinde kaldırımda oturan Selim'i gördü. Çocuk kendisini görmeden içinden küfürler ederek arkasını döndü. Şapkasıyla önünü biraz daha kapatmaya çalıştı.

"Gördüm seni Ekim abi."

Duyduğu sesle adımları duraksadı. Tuttuğu nefesini bırakıp arkasına döndü. Kızgın gözlerle kendisine bakan Selim'e gülümseyip yanına oturdu. "Yakalandım."

"Taner'e yakalansaydın şimdi dayak yiyor olurdun Ekim abi. Ama şanslısın ki sadece benim."

"Evet..." dedi Ekim Selim'in saçlarını karıştırırken "...sadece sensin."

"Sen ortalarda yokken saçlarım uzadı, bak." diyerek ensesine gelen sarı tutamları gösterdi.

Gülümsedi Ekim. "Ne yapıyorsun burada tek başına."

"Seni bekliyorum."

Kaşları çatılırken "Ne?" dedi.

"Sanki buraya geleceğini hissettim gibi. Taner'in yanına gidecektim ama kendimi burada otururken buldum. Bence seni bekliyordum Ekim abi."

Sessizce başını salladı Ekim.

"Ekim abi?" dedi Selim.

"Hm?"

"Biz seninle daha önce karşılaştık mı acaba?"

Cebinden sigara paketini çıkartırken "Ne zaman?" dedi Ekim.

"Bilmem ki..." diyerek dudak büzdü "...sanki hiç gitmemişsin gibi. Hani yazın başından beri yoktun ya, sanki aslında hep görüşmüşüz gibi. Sence de öyle mi?"

Ekim titreyen parmaklarının arasındaki sigarayı dudaklarına götürdü. İçine çekip dumanı soluduktan sonra "Öyle." dedi.

"Bir de şey."

"Hm."

"Bana ihtiyacın mı var? Sanki... yani... seni korumam gerekiyor mu Ekim abi?"

Dudaklarının arasında tuttuğu sigarayı alıp kaldırımda söndürdü. Selim'e dönüp, yaklaştı. Sarı saçlarının arasına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Hadi Taner'in yanına git." Selim başını sallayarak ayaklandı. "Kimseye benden bahsetme olur mu?"

"Olur..." dedi çocuk uzatarak. "...Taner hariç kimseye söylemem."

Cevap beklemeden hızla koşan çocuğun arkasından bakıp gülümsedi Ekim. Kaç yaşında olurlarsa olsunlar aynıydılar.

Ayaklanıp mezarlığa girdi. Döne teyzesinin mezarlığını uzaktan görebilmişti ama başında birileri vardı. Yakınlarda bir ağacın arkasına saklanıp izledi.

Mezarlığın başındaki Teoman'dı. Mermerin üzerine oturmuş elindeki deftere bir şeyler yazıyordu. Ekim dikkatli baktığında gözlerindeki yaşları ve dudaklarındaki buruk tebessümü görebilmişti.

Bir anlığına ağacın arkasından çıkıp yanına gitmeyi düşünmüştü. Fakat elinde bir şişe suyla mezarlığa gelen kadın olmasaydı... Birlikte dua ettikten sonra sarılarak ayrılmışlardı mezarlıktan.

Ekim dolan gözlerini silip Döne hanımın yanına ilerledi. Teoman'ın oturduğu yere oturup bir süre mezar taşını izledi.

"Özür dilerim..." diye mırıldandı "...özür dilerim Döne teyze."

Duasını ettikten sonra kalkmak üzereydi ki ayak ucundaki defteri fark etti. Teoman unutmuş olmalıydı. Hiç düşünmeden alıp içini açtı.

Ekim'in gittiği günden beri her pazar bir sayfası doldurulmuştu. Tüm sayfalar Teoman tarafından anneannesine yazılmıştı. Ekim diğer sayfaları es geçip bugünün tarihi olan sayfayı açtı.

'15.08.1999 Pazar

Anneanne, içimde bir korku var, bir tedirginlik. Son birkaç gündür hissettiğim bir sıkıntı var. Dışarıya yansıtmamaya çalışıyorum fakat Taner fark etti bile. Büyüdükçe aklı düşündüğümüzden daha da gelişiyor. Hiçbir şey saklayamıyorum ondan.

Ne açıklama yapacağımı bilemedim, çünkü bende sorunun ne olduğunu bilmiyorum anneanne. Ama dedim ya hissediyorum, seninle kavuşacağımızı hissediyorum. Her geçen gün, saat, dakika, saniye... sana yaklaştığımı hissediyorum. Az kaldı galiba anneanne.

Hissettiğim başka bir şey daha var. Özlem.
Ekim'in yakınlarda olduğunu hissediyorum. Bilmiyorum belki de yakınlarda olmasını istiyorumdur. Üç ay sonra neden birden böyle oldu anlamıyorum ama biliyorum anneanne, o buralarda. Bana yaklaşmıyor, benden kaçıyor. Hislerimde yanılmamak için dua ediyorum.

Çünkü...
Ona yaklaşamıyorum, ondan kaçamıyorum.
Hiçbir şey yapamıyorum anneanne. Olduğum yerde öylece duruyorum. Sadece kollarımı açtım, bekliyorum.
Seninle kavuşmadan önce onu son bir kez görmek istiyorum. Buna hakkım var, değil mi?

Teoman.'

Yanaklarından süzülen yaşlar defterin sayfalarını ıslatırken akşama kadar orada ağladı Ekim. Yapabileceği tek şeyi yaptı, ağladı.

📻selam küçük selimi yazmayı çol seviyorum aşığım bi tık

Thunder | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin