Kerem bu komando bıcağı izlerini nerede görse tanırdı. Yaklaşık on beş adam ölmüstü.
" Kerem adami sorguya getirin. Orayi polisler halledecekler. Bir şeye dokunmayın"
" Emredersiniz. "
Tim araca binip adamı da aralarına oturttular.
" Abi iyi paket yapmışlar adamı "
" Kim yapti bunu ?" Dedi Kerem adam hala korkudan titriyordu.
" Bilmiyorum simsiyah giyinmişti. Ne oldugunu bile anlamadık "
Onlar karakola giderken liderleri çildırmış gibiydi. Odada sinirle volta atıyordu.
" Bunlar ne demek lan. Bu iki oldu . Kim bu ?"
" Efendim merak etmeyin bulacağız"
" Ne demek merak etmeyin. Milyonluk silahlar gitti. Birileri o adamlari paket etti. Içeride kulağımız olduğu halde ruhumuz bile duymadı"
" Önceden haber verilen bir şey değildi. Sevkiyati nasil öğrendiler bilmiyoruz"
" Bileceksiniz. Bir iş daha mahvolursa ben de seni mahvederim "
Adam sinirle oturdu ve önündeki sudan bir kaç yudum aldı. Yıllardır sessiz sedasız hallediyordu işlerini. Şimdi birden ne olmuştu da bir bir isleri berbat oluyordu. Oğlu odaya girdiğinde hala sinirden elleri titriyordu.
" Baba haberi aldim"
" Bu işte bir iş var. Kimsenin bizden haberi bile yokken işlerimiz tek tek batıyor."
" Belki içeride hain vardır"
" Bunu ben de düşündüm. Herkesi kontrol ettim ama yok. Belki dinleme cihazı vardır diye heryeri de arattim. Ama yok "
" Baba biz yine de adamlarına pek güvenmesek mi ?"
" Doğru . Bundan sonraki işte sen de olacaksın. "
Genç adam sessizliği ile çoktan kabul etmişti. Bu kez işleri batırmadıklarından emin olacaktı.
Asena mekana geldiğinde kafe oldukça elit göründü gözüne . Zaten bar tarzı bir yerde keman ve piyano dinletisi tuhaf olurdu. Ortada yarım daire şeklimde bir sahne vardı ve bir piyano sahnenin solunda duruyordu. Bugün kendisi sağda durup solistin arkasında keman çalacaktı. Belki piyanoyla da ufak bir gosteri yapabilirdi. Sahnenin etrafında masalar düzenli bir şekilde dizilmişti . Birkaç basamak yükseklikte ki masalar ise belli özel müşteriler içindi.
Umut beklediği misafiri gelince hizla yanına gitti." Asena hoşgeldin."
" Umut . Hoşbuldum. Beni işe almayı kabul ettiğin için teşekkür ederim"
" Jesica yeteneğini o kadar övdü ki böyle bir yeteneği kaçırmak istemedim. "
" Jess hep abartır. "
" Hadi gel sana hazırlanacağın odayı göstereyim."
Minik ama sevimli bir odayı onun için ayarlamışlardı . Asena hazırlanıp siyah bileğine kadar uzanan askıli bir elbise giyindi ve saçlarını düzleştirip açık bıraktı. Hafif bir makyaj yaptığında sade ve şık olmuştu. Kapısı çalarken kalkıp kemanını aldı ve odadan çıktı.
Hilal restoranın kapısından girdiğinde buranın bu kadar şık olmasına şaşırmış gibiydi. Bugün ilk uzun zaman sonra ilk kez timden biri olmadan yalnız başına bir yere gelmişti. Siyah pantolonu, deri ceketi ve kısa saçlarıyla buraya ait değilmiş gibi dursa da bu umurunda değildi. Bir masaya geçip oturdu. Solist sahneye çıkarken Asena da heyecanla derin bir nefes aldı. Öğrenciyken çok kez sahneye çıkmıştı ama bu farklıydı. Burada kalması onun için çok önemliydi. Umut kesinlikle performansını beğenmeliydi.Asena sahneye çıkıp yerini aldı. Fikrimin ince gülü şarkısı ile başlangıcı yaptılar.
Hilal sahnedeki kızı dikkatle inceliyordu. Kemanı çalarken kendini dış dünyaya kapatmış
Oldukça yetenekli olduğunu kabul etmeliydi. Hilal yemek sipariş ettikten sonra mekanı da incelemeye başladı. Oldukça şık bir yerdi. Normalde asla gelmezdi böyle yerlere. Locadaki bir adam takıldı gözleri. Etrafında iri kıyım bir kaç adam vardı ve karşısında da takım elbiseli başka bir adam oturuyordu. Ciddi bir şekilde konuşuyorlardı. Onları hiç gözü tutmamıştı.Şarki bittiğinde alkışlar eşliğinde solist ara verdi . Asena ise alkışlayanları izlereken Hilali gördü. Hemen sahneden inip onun yanına gitti. Hilal ise yemeğini yemeyi bırakmış Asenaya bakıyordu.
" Hilal, seni görmek ne güzel "
" Bu mekanı çok övmüşlerdi de bir geleyim dedim "
" Övdükleri kadar var mıymış ?"
" Ciğerci Ahmet ustayı tercih ederim. Burası biraz fazla kasıntı "
" Ciğerci Ahmet usta mı ? "
" Ciger de yemiyorum deme. "
" Yok çok severim. Ama uzun zamandır yemedim "
" Bir ara beraber gideriz "
Asena şaşırmıştı. Hilalin kendisinden pek hoşlanmadığından kesinlikle emindi. Hilal de onun bu tepkisini fark etmişti.
" Asena bende arkadaşlarımda sana önyargılı davrandık. Kusura bakma. "
" Sorun değil alışkınım "
" pazar günü dönüyoruz. Kalbini kırmış olarak gitmek istemedim "
" Nereye dönüyorsunuz ?"
" Görev yerimiz doğuda. Neyse hala istersen arkadaş olabilir miyiz ?"
" Tabi ki ."
" Ama lütfen topuklu ayakkabilardan ve ojelerden bahsetme"
Asena yüksek bir kahkaha attı. Bir süre daha konuştuktan sonra Asena sahneye geri döndü. Iki şarkı daha çaldıktan sonra sahneyi piyaniste bırakıp Hilalin yanına gitti. Çok geçmeden Hilal bir telefon alınca Asena onunla vedalaşıp odasına gitti. Kıyafetlerini degiştirdikten sonra beklediği telefon gelince çantasını alıp çıktı. Gitmeden Umuta selam vermek istiyordu. Ama onun çıktığını öğrenmişti. Bir taksi çağırmalarını söyleyip kapıda beklemeye başladı.
Genç adam planı sessizce yapmış bu kez sadece isi yapacak bir kaç kişinin planı bilmesine izin vermişti. Yüklü tırlar hareket etmeden önce kendisi de kontrol etmişti. Bu kez yakalanmaları imkansızdı. Dikkat çekmemek için tırda sadece üç adam olacaktı . Diğerleri arkadan gelip onları takip edecekti. Adamları iyice tembihledikten sonra çikan tırın arkasından baktı.
Bir saat sonra tır belilenen rotada giderken karşılarına bir jandarma çıkıp onları durdu. Yandaki minibüsün içindede bir kaç asker daha vardı. Tırdakiler arkadaki adamlara bakmak için döndüklerinde kimse olmadığını gördüler. Arkadaki adamlar nereye gitmişti ki ? Bir jandarma onlara yaklaştı. Yüzü maskeliydi ve şapkası vardı.
" Ehliyet ruhsat . " dedi asker
Adam ehliyeti ona uzatırken diğer adamlar gergince olacakları inceliyordu.
" Ne taşıyorsunuz ?
" Un taşıyoruz komutan bey " dedi adam sesi titremişti.
" Arkayı aç "
Asker arkaya ilerlerken diğer iki adam silahlarıyla sessizce indiler araçtan . Asker kapıyı açıp içeri baktı. Un çuvalları görünüyordu.
" Bir çuvalı al buraya getir "
" ne neden "
" çok konuşma hadi "
Adam gergince kamyon kasasına binip bir çuvalı indirdi. Tam askerin önüne koyduğu esnada asker ensesinde bir soğukluk hissetti. Bu adamlar gerçekten aptaldı.
Tırı takip eden adamlar kendilerine arkadan sinyal veren polis aracını görünce köşeye çektiler. Korkacak bir şeyleri yoktu ama tırı da kaybetmemeleri gerekiyordu. Polis onları yirmi dakika oyaladıktan sonra bıraktı. Adamları tırı gözden kaçırsa da rotayı biliyorlardı nasil olsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA (GÜÇLÜ KADINLAR -2 )
General Fiction" Bunu siz mi yaptınız ? Bu resmen vahşet " " Asena hanım bu adamlar sizi kaçıran adamlar yalnız. " -----------------------------------------------------------