Yazma bağımlılığı yaşıyorum. Su içmek, yemek yemek ve sevmek kadar yazmaya ihtiyaç duyuyorum artık.
Bir derdim var belli ki yoksa neden yazayım değil mi?Derdim olduğu aşikar ama derdimin ne olduğunu bilmiyorum.
Ya da o kadar çok şey düşünüyorum ki boşluğa yuvarlanıp duruyorum.
Gözümü açıp kapatıyorum ve kendimi bir merdiven boşluğuna böbreği çalınmış bir şekilde terk edilmiş görüyorum.
Çocukken çok korkardım da organ mafyasından, mühim bir şey değil.Mesela şu an ders çalışmam ve yerine getirmem gereken sorumluluklarımla uğraşmam gerek. Ben ise oturup bir kedinin yürüyüşünü seyrediyorum, zevk aldığımdan değil bu arada, omuzlarımdaki yükten.
Şımarabileceğim birisi olsa keşke, beni pohpohlayacak birisi.
Babalar öyle derler ama benimki pek değil, ben hiç şımaramadım.Olgun olmak zorunda olmak yoruyor artık. O kadar sıkıldım ki bu durumdan genelde kendimden büyük insanlarla anlaşabiliyorum.
Otuzundakilere bakıyorum, onlar çoğu şeyi tüketip anlam arayışına girmişler. O da sarmıyor haliyle, felsefedeki yolda olmak mevzusu hiç çekici değil.
Ben yalnızca durmak istiyorum. Betüş Peri gibi zamanı durdurmak istiyorum.
Nolur durun, herkes dursun. Yalvarırım durun, soluklanın.
Hepimiz ne yapıyoruz? Nereye yetişiyoruz?
Acelemiz ne? Kime gidiyoruz?Kafamı ellerim arasına alıp cenin pozisyonunda soğuk bir mermere kıvrılasım var sadece.
Öğrenmek istemiyorum, konuşmak istemiyorum. Başarmak istemiyorum, çalışmak ve çabalamak istemiyorum.
Ölmek de istemiyorum.
Ben sadece durmak istiyorum. Durmak ve durmak.
Birdenbire hızlanıp koşmak da istemiyorum, düşersem canım yanar.
Hayat akmasın istiyorum, sorumluluklar yüklenmesin omuzlarıma.
Ama ne istiyorum biliyor musun?
Gerçekten birinin içinde kaybolmak istiyorum. Böyle sarılmak ve sarmalanmak istiyorum.
"Her şey geçecek tamam, bitti. Artık özgürsün." diyecek birini istiyorum.
Çünkü ben kendi kendime bu telkinde bulunabilmekten çok uzağım.Hırslarım olsa keşke, amacım. Tutkum ve gücüm.
Hiçliğin ortasında durmak beni yıpratmaya başladı. Önümde kocaman bir dağ var ve ben nasıl aşacağımı bilmiyorum.
Delmek istiyorum,demiri eritmek istiyorum ama neyle ve nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Biri gelip elinde tebeşirle düz bir çizgi çizse yeter, ben üstünde yürürüm, korkmam.
Neyse ya, tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok.
Tavşanım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMEMELER
RandomKendinizi ve hislerinizi korumak için kaçarsınız ya bazen. Bunu ancak incinmiş ve bir kez daha incinmekten korkanlar anlar. Eğer rüzgârda savrulurken teknenizi emanet edeceğiniz güvenilir bir limanınız varsa şanslısınız. O da yoksa fırtınada parçala...