Kafamın içi bulanık bir su gibi. Gözlerimi dikip seyre dalıyorum ama şekiller korkutmaya başladı. Ucubeler sokuluyor inimin içine, geriliyorum.
Çaresiz miyim yoksa çok mu çareliyim bilemediğim bir süreçteyim.
Kafam bulanık, ruhum kurak, hislerim muğlak.Tecavüz neden kötüdür?
İşin sonunda dünyanın en zevkli eylemi olan cinsel ilişki neden zorla olduğunda acı verici bir hâl alır ki?Ben neden her erkekle değil de bazı erkeklerle sevişmek istiyorum? Neden herkesi arzulamıyorum ki?
Peki tek gecelik ilişkiler yaşayabilen insanlardan farkım ne? Ben neden her şeyden emin olmadan kendimi teslim edemiyorum.
Toplumsal baskı mı? Yoksa hastalık kapma korkusu mu? Pek çok farklı sebep sıralarım ama hepimiz biliyoruz ki bunların hepsi birer bahane.
Asıl sebep ruhum. Evet, ruhum.
Tanımadık bir ruh benim için tanımadık bir beden demek. Hadi bedenler tanışır da, ruhlar kaynaşır mı? İşte onu bilemiyorum.Bu yüzden kolay aşık olup kolay da soğuyabiliyorum çünkü sevgim fiziksel bir şekilde tezahür edemiyor. Uzun uzun birinin gözlerinin içine baktığımda her şeyine aşinalaşıyorum, tabi bunu kimseye söyle-ye-miyorum.
Ben hiç "Şu şu tip erkeklerden hoşlanırım." cümlesini kurmadım.
Palavra, palavra, palavra... Vallahi değil!
Onun nesini seviyorsun? Sorusu benim için annen mi baban mı? Sorusundan daha düalist.
Ne bileyim işte, gözlerine baktım, hafifledim.
Biliyorum yakışıklı değil ama gözlerine baktım.
Biliyorum birazcık sayko ama ben onun GÖZLERİNE BAKTIM!Gözlerine bakmak, gözlerine bakabilmek yani ruhuna erişmek istemek. Eğer ruhunun saf olduğuna inanırsam, gerçekten beni saf sevdiğine inanırsam, hiçbir şeyi umursamam ama ne zaman ki gözlerinde manipülasyon sezersem ardıma dahi bakmadan kaçarım.
Çünkü korkuyorum. Zihnimin bulanıklığından korktuğum kadar gözleri bulanık insanlardan da ürküyorum.
Ne diyorduk, ruha aşina olmadan bedene merak duymamak abes değil.
Bedene ilgi duyup ruhu görmezden gelmek de abes değil.
Kısacası, YAŞASIN FANTEZİ İÇ GİYİM!
Nenefomanyak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMEMELER
De TodoKendinizi ve hislerinizi korumak için kaçarsınız ya bazen. Bunu ancak incinmiş ve bir kez daha incinmekten korkanlar anlar. Eğer rüzgârda savrulurken teknenizi emanet edeceğiniz güvenilir bir limanınız varsa şanslısınız. O da yoksa fırtınada parçala...