Hiç umrumda olmayan insanlar hayatlarından dert yandıkları mesajları dm kutuma gönderirken ve ben "Psikoloji mi okusaydım lan?!?!" diye düşünürken üç beş kelam edeyim dedim, gece gece parmaklarım açıldı.
Nazik birisiyim, en azından yakından öyleyim. Uzaktan ise grafitili bir duvarım: ilgi çekici ama sert.
Aşık olduğum zamanları hatırladım. Yani aşık olduğumu zannettiğim; hepsinin ortak noktası kalp kırıklığı ve değersiz hissetmekti...
Aslında birinden hem hoşlanmış hem de yanında değerli hissetmiş olabilirim ama ondan da tam olarak emin değilim yani öyle düşünün, durum vahim.
Duygularım toyken her şey daha kolaydı sanki. İlk aşkım: Harun, karşılıklı. Kamyon şoförü olmak isteyen ve zombi filmleri seven gözlüklü Harun, orta son.
Ondan sonra her şey karmakarışık oldu: HORMONLAR!
Ben salt hormonlarıyla hareket eden biri pek değilim, şanslıyım. Duygusuz sekse karşıyım.
Neyse, lisede birilerinden hoşlanmak çok kolaydı. Sanırım gelecek kaygısı taşımadığımızdan.
Sonra zorlaştı...
Şimdi ise ÇOK DAHA ZOR çünkü kimi seversen muhtemelen evlenecek ve beraber yaşlanacaksın.
BOŞANMA seçeneğini aklıma dahi getirmek istemiyorum o yüzden üzerinde durmuyorum.
Artık karşı cinse "Bu kişiyle yaşlanabilir miyim?" diye bakmak üzerimde anksiyete yaratıyor.
Hayır, kendimi biliyorum üç günlük ilişki insanı değilim.
Birine şans verdiysem en az İKİ senemi yediririm, bak EN AZ...
O yüzden dikkatli olmalıyım ve kalbimin sesini dinlemeliyim ama kalbimin sesi yok, dilsiz mi bu ayol!
Konuştuğu zamanları hatırlıyorum da çok acı vericiydi. Sanırım susması çok daha iyi olacak...
Neyse, karışık kafama reçete olarak nikah yazıyorum. Umarım yan etki yapmaz... O zaman
Düğün kadınlardan nefret eden ve gelinliği hariç her konuda kafası karışık olan aşkoloji ihtisaslı doktorunuz SUNDU...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMEMELER
RastgeleKendinizi ve hislerinizi korumak için kaçarsınız ya bazen. Bunu ancak incinmiş ve bir kez daha incinmekten korkanlar anlar. Eğer rüzgârda savrulurken teknenizi emanet edeceğiniz güvenilir bir limanınız varsa şanslısınız. O da yoksa fırtınada parçala...
