Vişne 1

|8|bölüm

"Ben sana gel dedim, içimde kaybolan papatyalardı gözlerin🍷"
_________________________
Naz'dan,

"Bu halin ne senin?" Dedim ter içinde duran Çağan'a kaşının üstü kanlıydı.

Ona doğru yürüdüğümde hızlıca yanımdan geçip gitti ve banyoya girdi.
Birşeylerin ters gitmeye başladığını fark ediyordum.

Çağan neden eve geç geliyordu ve yüzünde yaralar oluyordu? Eve para geliyordu ama nerden geldiğini söylemiyordu ve bu beni ürkütüyordu.

Bu gece gene dışarı çıkıcaktı ve onu takip etmeyi düşündüm ona birşey olmasını istemiyordum.. onun canı yandıkça benimkide yanıyordu.

Gece yine evden çıktığında hızlıca çantamı ve telefonumu aldım ve kafama siyah beremi taktım.

Üstümde askılı siyah crop vardı bu yüzden siyah deri ceket giymiştim.
Altımda siyah kot pantolon vardı.

Hızla peşinden çıktım ama bunu yaparken sessiz olmaya dikkat ettim.

Gerginlik ve heyecan mideme kramplar girmesini sağlamıştı.

Sokağın başında onu görünce peşinden gittim yavaşça. Telefonumu çıkarıp saate baktım,2.30

Telefonumu geri koyduğumda peşinden gidiyordum. Yavaş ama bir o kadar asil yürüyordu. Kimse onu görmezken bile hiç ifşası olmayan tiplerdendi Çağan.. yapısında vardı yakışıklı ve karizmatik olmak.

Uzun süre yürümüştü bende peşinden onu takip etmiştim.
En sonunda başka bir ara sokağa saptığında korkum şiddetlenmişti.

Nedenini bilmiyordum ama tedirgindim..
Takip etmesemiydim. O bir insana para için zarar vermezdi.. sırf benim için masum bir insana zarar vermezdi tanıyordum onu yapmazdı o ama içimde biryerlerde bir tedirginlik vardı.

Arkasından sokağa girdiğimde kilitli bir yer gördüm. Panel gibiydi ve yerde kocaman uzanıyordu.

Oraya doğru yürüyüp kilidi açtı cebindeki anahtarla.
"N'apıyorsun?" Dedim Çağan'ın duyamayacağı bir fısıltıyla.

Kapağı açıp içeri girdi ve kapağı kapattı.
Kitlemediği için girebileceğimi düşünmüştüm ama gitmesini bekleyecektim.

10 dakika sonra kapıdan girmek için demir kapağı kaldırmaya çalıştım, çok ağırdı.. fazlasıyla.

Kapağı zorla çabalarımla açtıktan sonra içerisi rutubet kokuyordu ve tozlar havaya uçuşmuştu.
Hafifçe öksürüp yüzümü buruşturdum.
"Ne işin var senin burda Çağan" buraya daha önce gelmediğini biliyordum.. ama burayı nerden biliyordu? Gizli bir yer gibi görünüyordu..

İçeri girdiğimde kapkaranlıktı bu yüzden telefonumun flaşını yaktığımda uzun karanlık ve dar koridorun sonundan kapanan kapı sesi duydum şimdi çıkmıştı.

Arkamdan kapıyı azıcık kapatıp arasına daha demin yerde bulduğum büyük taşı sıkıştırdım.

Hızla yürüdüğüm sırada bacaklarım titriyordu.
Diğer kapağa geldiğimde yavaşça kaldırmaya çalıştım.

Uzun uğraşlar sonucu kaldırdığımda içimden küfürler savuruyordum.

Ordan çıktığımda bambaşka biryerdeydim sanki. Kapkaranlık sokakta sadece bir sokak lambası ve kulüp gibi biryer vardı etrafı içen insanlar, duvar diplerinde çiftler doluydu.

Onları görünce kusma isteğimi yenmeye çalışmıştım.
Yavaşça ilerlediğim sırada arkamdan bir ses duydum.
"Buralarda bir genç kız ha? Alışılmadık bir durum hangi rüzgâr attı seni güzelim buraya" dediğinde arkamı döndüm.

25 yaşlarında bir çocuk elindeki cam bira şişesini yere fırlattığında cam kırıkları tüm sokağa yankılanmıştı.

O ise sırıtıyordu.
Hiçbirşey demeden hızlıca önüme döndüm ve yürümeye devam ettim.
"Abazalar.." diyip yüzümü buruşturduğumda kapıya varmıştım.

İçerisi o kadar kalabalıktı ki kimin nerde olduğu belli olmuyordu.. neresiydi burası?

Kapının üstünde yırtılmış bir broşür vardı ve okunmuyordu.

İçeri ağır adımlarla girdiğimde herkes içki ve ter kokuyordu.
"Kim kazanır sence?" Diye bir ses duyduğumda o tarafa verdim dikkatimi.
"Bence Ç alır görmedin mi ne kadar yırtıcı onu görünce ateşleniyorum resmen" dedi diğer kız niyetini belli edercesine.

Neyi kazanacaklardı? Ç kimdi?
Ateşleniyorum mu? İğrenç..

İçeri doğru ilerlemeye devam ettiğimde birsürü kişinin bakışlarına maruz kalmıştım çünkü burdaki herkes 18 yaş üstü gibiydi.

15 yaşındaki bir kızın neresi olduğunu bile bilmediği bir yerde ne işi vardı zaten..

O sırada nerden geldiğini anlamadığım bir ses ortama yayılınca herkes dahada coşmuştu hatta dışardakiler bile içeri doluşmuştu.
"Ve maç başlıyor!"

Gelen geçen bana çarparken omzumun morardığını hissetmiştim.

Olayın döndüğü yere ilerledim hızla.
O sırada kafes Ring gördüğümde donup kalmıştım.

Kim alır sence? Kafes dövüşü.

Neden Çağan buraya gelmişti?

En önlerde biryerde beklediğim sırada iri yapılı bir adamın hakemle birlikte ringe yürüdüğünü gördüğümde bir çığlık kopmuştu izleyenlerden.

Bunun nesinden zevk alıyorlardı?
Gözlerimi izleyenlerde gezdirdiğimde Çağan'ı arıyordum.
Tam o sırada alkışlar ve çığlıklar oldukça artmıştı ben ne olduğunu anlamak için ringe baktığımda ringin ortasına gelen kişiyle olduğum yerde donup kalmıştım.

Kalbim atmayı bıraktığında hiçbirşeyi duyamıyordum..
Herkesten çığlık koparken ben sadece tek bir kişiye bakıyordum.. ringteki o tanınmışlık hissine..

Hayatımı kurtaran adama bakıyordum..
Çağan'ın kararlı ama bir o kadar sert duruşuna bakıyordum..
Hayal kırıklığı ve korkuyla..

***
:(