Vişne 1

|20| bölüm

"Dünyanın en güzel kızı.."
_____________________

"Nasıl yurtdışına çıktı eminmisin?" Dediğimde eli çenesinde düşünüyordu.

"Sen nerden gördün ki onu emin oldun?"

"Doruk, Oğuz'la görüntülü konuşurken Oğuz bana selam göndermişti ordan görmüştüm" dediğimde kaşları çatılıydı.

"Yurtdışına gitmişti yani bana Doruk öyle söyledi" nası ya?

"Ben halüsinasyon mu görüyorum?" Dedim bana inanmadığı için.

"Doruk'u arayalım" dedi ve salondan çıktı.

"Ne oluyor anasını satayım, artık anlamayı denemeyi bıraktım.." diyip koltuğa oturdum ve yarısı perdeyle kapalı olan pencereden sokağa baktım oturduğum yerden.

Çağan içeri girdiğinde yolunda gitmeyen birşeyler vardı.
"Doruk'u aradım oda Oğuz'u aradı Yurtdışında olduğunu söyledi çünkü aradığı hat sadece yurtdışında çalabilir" dedi.

"O zaman o kimdi?"

"Bilmiyorum Naz.."

***
"Cidden birsürü derdimiz varken ben okula mı gideceğim?!" Dedim beni kolumdan sürükleyen Çağan'a.

"Zaten bu yüzden! Etrafında insanlar olursa güvende olursun.. artık seni bu işlere karıştırmak istemiyorum" ofladığım sırada beni okula sokmuştu.

Ya şimdi ne gerek vardı ki?
Birsürü derdimiz varken.

"Ya bak ben uslu otururum vallahi gerek yok" dediğimde bana yaklaştı.

"İyiliğin için diyorum!"

"Ya abim gibi davranma!" Diye çemkirdiğimde bana afallayarak baktı.

Bazen unutuyor artık abim gibi olmadığını.
Bu moralimi bozuyor.

İyice yaklaştı ama okulda olduğumuz için mesafeliydi.

"Abin gibi davranmıyorum, seni seven bir insan olarak sana birşey olmasın diye elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum sadece" dediğinde gözlerimi kaçırdım.

"Ya of tamam" diyip kolumu kurtardım ve önünden yürümeye başladım.

10/B sınıfını gördüğümde derin bir nefes aldım.
Bazıları geçerken yanımdan bana bakıyor bazıları oralı bile olmuyordu.

Sınıfa girmeden önce arkamda durduğunu fark ettim.
Elini cebine atıp bir miktar para uzatınca, 'ciddimisin?' Bakışları attım ona.

"Abi para vermene gerek yok benim param var" dedim Abi kısmını bastırarak. Başını iki yana sallayarak parayı cebine koydu.

"Bana abi deme canımı sıkma"dediğinde gözlerimi devirip sınıfa girdim.
Güzel okuldu ama şimdiden eve gitmek istiyordum.

Çağan'ın arkasını döndüğünü görünce aklıma İlkokulda beni okula bıraktığında arkasından ağladığım günler gelmişti.

Hocalar onu zorla ikna ediyordu yanımda kalmasın diye.

Herkes bir anda bana bakınca irkilsemde belli etmedim.

Sanırım teneffüstü çünkü sınıfın çoğu yoktu.
"Boş sıra varmı?" Dediğimde tatlı bir kız bana yan tarafını gösterince gülümseyip oraya oturdum.

Bana mal mak bakan 3'lü kız grubu etrafımızı sarınca onlara 'ne?' Bakışları attım.

"Bizim sınıfa mı geldin gele gele?" Dediğinde sinirlensemde belli etmedim ve yüzüme alay takındım.

"Sen hangi sınıftasın diye araştırmadım kusura bakma" dediğimde yanımdaki kız güldü.

"Ha sen ben geldim ama siz beni herkese orospu diye yay diyorsun? Tabi ki, seve seve" dediğinde gülümsedim.

"Ne bekliyorsun koş! Sana bu tipinle inanıyorlarsa senden geri kalır bir yanları yok.." dediğimde yanımdaki kız tekrar güldü.

"Ne gülüyorsun be! Varoşlar.." dedi ve arkadaşlarına birşeyler fısıldayıp iğrenç bakışlarla sınıftan çıktılar.

"Okul boyu bu kızla uğraşacağım dimi.." dedim kafamı sıraya koyarken.

"Kesinlikle!" Diye ekledi yanımdaki kız.

***

Okuldan nefret ediyorum..
Sevmemin tek nedeni voleybol ve basketbol..
Ama siz sevin ya, benim sevmeme nedenim bizim okula gelen kızların yada erkeklerin amacının farklı olması.

Okula eşofman takımı ve hırkayla gelen kızlar>>>Okula tayt ve cropla gelen kızlar.
Net.