Vişne 1

|12| bölüm

"Güldürürmüyüm seni?
Bıktırırmıyım bilmem.."
_____________________

Çağan'ı ikna edip zorlada olsa beni getirmesini sağlamıştım ama kafama şapka takıp beni salaş giydirdiği için kız sanmalarına imkan bile yoktu.

"Banada öğret" dedim antreman odasına Çağan'ın arkasından girerek.

Kolundaki spor çantasını yere fırlatıp tişörtünü çıkarmasıyla olduğum yerde kalakaldım.

Bana bunu niye yapıyorduki şimdi.

"Ne dikiliyorsun sporcu atletinle kal" dediğinde başımla onaylayıp hırkamı ve Sweatshirtimi çılardım.

Şapkamıda kenara koydum.
"Diğer maçın ne zaman?" Dediğimde kafasında hesaplama yaptı.

"1 ay civarı" dediğinde başımla onayladım.
Altımda siyah tayt, üstümde siyah sporcu atleti vardı.

"Şimdi önce bilek çalışman lazım" diyip bileğimi tuttu ve yumruğumu düzeltti.

"Şimdi bir anda uzat ve diğer kolunla yüzünü koru" dediğinde dediğini yaptım.

"Aferim"

*

2 saat sonra ona vurmamı istediğinde dediğini yapmak için haraketlendim ama o tam o an kendini kurtarıp bana vurmak için atak yapmıştı ama vurmayacağını biliyordum.

Kendimi hafifçe geri çektiğimde ayağım birşeye takıldığı için kendimi yerde bulmuştum.

Ben düştüğüm için Çağan'da benim üzerime düşmüştü, daha doğrusu düşmekten son anda kurtulup üstüme oturmuştu.

Karnımın altına doğru olan kısımda oturmuş sırıtıyordu.

"Kızım kolum kadarsın" dediğinde onu itmeye çalıştım ama hiçbir işe yaramamıştı.

Bana doğru eğilip bileklerimi başımın yanına koydu ve bileklerime elleriyle bastırdı beni yer ve onun arasında bırakmıştı.

Nefesim düzensizleşirken o bana daha çok yaklaşmıştı.

"Kalbinin atış sesini burdan duyuyorum" dediğinde yakalanmamak için kıvırmaya çalıştım ve gözlerimi kaçırdım.

"Dibime girdiğin için bu normal" dediğimde yüzündeki sırıtış büyüdü.

"Diyorsun.." dedi mırıldanarak, neden şimdi böyle birşey yapıyordu? Beni kalpten götürmek için mi.. öyleyse başarıyordu.

Gözlerimin içine bakmasına rağmen ben o dışında heryere bakmaya çalışıyordum.

Tam o sırada, "Çağan nasıl gidiy-
Diye bir ses duyduğumuzda ikimizde orya kafamızı çevirmiştik.

Doruk iri gözlerle şaşkınca kapıda bize bakıyordu e bu tepki normaldi çünkü tuhaf bir pozisyondaydık.
Niye böyleydik hiçbir fikrim yoktu..

"Öhm, ben sonra geleyim" dediğinde sırıtması beni utandırmaya yetmişti.

Çağan, "Doruk, hadi kardeşim" dediğinde yüzüm dehşete girmişti.

Normalde şey demesi gerkmiyormuydu? 'Saçmalama kızın üstüne düştüm' ama o hadi git rahatsız etme anlamına getirmişti bunu.

Doruk kapıyı kapattığında Çağan sırıtarak kucağımdan kalktı ve benide kaldırdı.

"Ne çeşit bir psikopatsın cidden anlamıyorum" dedim ona belli etmeden nefesimi dizginlemeye çalışarak.

"O çeşit" dedi ve havluyla karışmış saçlarını daha çok karıştırdı. O gerçekten doğal yakışıklılığa sahipti.

O sırada antreman odasının dışında bir ses yankılandı.

"Çağan benim erkek arkadaşım beni içeri sokabilirsiniz!" Dedi cilveli bir kadın sesi.

Kaşlarım çatık bir şekilde Çağan'a döndüğümde derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve geri açtı.

"Gizem"

***

Kim bu Gizem?