Çalan alarmın sesi ile uyandı Jungkook. Bugün okula gidecekti. Yavaşça yatağından kalktı ve banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Hazırladıktan sonra mutfağa gitmek için merdivenlere yöneldi. Daha merdivenlerin yarısındayken nasıl olduğunu anlamadan ayağının kayması ile kendini merdivenlerin sonunda buldu. Canı çok acımıştı. El bileğinde yoğun bir acı hissederken bacağı biraz sıyrılmış, hafif hafif kan geliyordu. Anlaşılan bugün yine kötü günündeydi.
Mutfağa gidip hizmetlilerin hazırladığı şeylerden biraz atıştırmış, daha sonra hızla arabaya binerek okula gitmişti.Henüz 3. dersteydi ve oldukça sıkılıyordu. Hadi ama matematik dersini kim severki?
Kafasını cama çevirmiş gökyüzüne bakıyordu. Aniden aklına dün Taehyung ile olan anları geldi. Ne çok eğlenmişti onun yanında. Eve girdiğinde ailesi(!) tarafından güzel bir sorguya çekileceğini düşünüyordu ama onlar evde bile değildi.Zil çalmış ve öğle arasına girmişlerdi. Kantine gidip birkaç atıştırmalık almış ardından bahçeye çıkıp bir ağacın dibine oturmuştu. Elinde birkaç gün önce başladığı romanı vardı.
"Hadi ama o kadar şey yaşadınız ve sen kızı terk mi ettin?"
Hayal kırıklığı ile konuştu.
Okuduğu romanda adam, kızı kendine aşık etmiş ve kendisinin de ona aşık olduğuna kızı inandırmıştı. Ama gerçekler hiçte öyle değildi. Adam sırf hırs, para ve en önemlisi intikam için yapıyordu tüm bunları."Gerçekten kıza çok üzüldüm şuan da."
Düşüncesi bile içini ürptertiyordu Jungkook'un. Gerçekte böyle bir olay olsa o kız kimbilir ne acılar çekecekti.
Gerçi yazar o duyguyu öyle bir yansıtmıştı ki bir an Jungkook kendini o kızın yerine koydu ama bundan hemen vazgeçti. Böyle bir olay yaşasa hayata nasıl devam ederdi tanrı aşkına! Kör kütük aşık olduğu adam tarafından terk edilmek onu da geçti kör kütük aşık olduğu adamın aslında ona aşık olmaması...Çalan zil ile düşüncelerinden ayrılıp sınıfına gitti. O olaydan sonra Woojin asla Jungkook'un yanına gelmemiş sadece uzaktan bakarak sırıtmıştı. Bunun altından kötü birşey çıkmasından korkuyordu Jungkook.
Derste hocanın verdiği proje ödevi ile ne yapacağını düşünürken zil çaldı. Çantasını toplayıp sınıftan çıkmıştı. Okul bahçesine adım attığı an herkesin ona baktığını ve konuştuğunu görmüştü. Ne olduğunu anlamıyor, garip garip etrafına bakınıyordu. Yanına gelen Woojin ile herkes susmuş pür dikkat ikiliyi izliyorlardı.
"Evet gençler. Sevgili Jungkookumuzun sevgilisi varmış ve bunu hiçbirimize söylemedi. Ne kadar ayıp Jungkook."
Bağırarak konuşmuş ve herkesin duymasını sağlamıştı.
"Woojin ne yaptığını sanıyorsun?"
Sessizce sinirle konuştu.
"Ovvv. Jungkookie sinirlendi. Sakin ol Jungkook."
Dalga geçerek söyledikleri ile bahçedeki öğrencilerden gülüşme sesleri yükseldi.
"Hadi bize sevgilinin kim olduğunu söyle Jungkookiee"
Adını aegyo yaparak söylemesi tüm öğrencilerin kahkaha atmasına sebep oluyordu.
"Woojin yeter!"
Woojin kaşlarını kaldırmış, şaşkın bir yüz ifadesi takınmış ve yine şaşkın bir ses tonu ile konuştu.
"Ne? Yoksa gerçekte bir sevgilin yok mu?"
Bunu demesi ile bütün öğrenciler yüksek sesli bir kahkaha atmış ve Jungkook ile dalga geçmeye başlamışlardı.
"Sevgilimin olup olmadı-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘
Fanfiction《ANGST DEĞİL》 "Jungkook. Seni gerçekten sevdiğime inandın mı? Senin gibi birini kim severki ben seveyim. Ama teşekkür ederim çok işime yaradın tam kullanılmak için yaratılmışsın. Benim tarafımdan kullanılmaya" -Taehyung- Elinde tuttuğu kağıttan kafa...