13. ETKİ

1.6K 118 27
                                    

Geldiimm.
Umarım beğenerek okursunuz.

Bol bol yorum atmayı unutmayın lütfen.

Karşısında gördüğü kişi ile olduğu yerde kaldığı sırada gözü hala ağlayan bedene kaydı. Hızla elinden silahını bırakıp yanına koştu ve bağlı olduğu iplerden kurtardı. Ayağa kalkar kalkmaz dengesini kaybeden bedeni belinden tutup kucağına aldı.
Jungkook hızla kafasını İri bedenin boynuna gömdü ve ağlamaya devam etti.

"İyi misin?"

Genç oğlan yalnızca kafasını salladı ve daha sıkı sarıldı iri bedene.

"Seninle sonra konuşacağız hyung."

"Nasıl istersen kardeşim."

Uzun zamandır birbirlerini görmüyorlardı ve şimdi böyle bir şekilde karşılaşmaları Taehyung için oldukça enteresan olmuştu. Aslında herkes tarafından enteresan olmuştu.

Depodan çıkıp arabanın arka kapısını açıp kucağındaki bedeni bırakmadan oturdu.

"Eve gidelim."

Şoför koltuğunda oturan adamına söyledikten sonra hala boynunda ağlayan bedeni kendinden uzaklaştırdı ve yüzünü elleri arasına aldı.

"Bir yerine birşey oldu mu?"

"Yok, hayır ama çok korktum Taehyung."

İlk defa iri bedene ismi ile hitap etmesi iki tarafında dikkatinden kaçmamıştı.

"Ne yaptı sana?"

"Bana zarar vermedi. Yemek yememe, televizyon izlememe ve uyumama izin verdi."

"Tamam. Peki birşeyler dedi mi sana?"

Suskunlaşan genç oğlan ile Namjoon'un birşeyler dediğini anlaması zor olmadı iri bedenin.

"Ne dedi? Söyle bana hadi."

"Önemli değildi"

Nasıl yüzüne karşı 'beni sevdiğini ve bu yüzden beni kaçırdığını söyledi' diyebilirdi ki? Tanrı aşkına düşünürken bile yanakları kızarıyordu.

"Peki. Eve gidince geciken muzlu süt günümüzü yapalım mı?"

Gözleri parladı genç oğlanın. Unutmamıştı ve o da yapmak istiyordu.

"Evet."

Büyük bir heyecan ile cevapladığında güldü iri beden. İri bedenin gülmesi ile utanırken yüzünü tekrar boynuna gömdü.

...

Evin önünde duran araba ile boynunda uyuya kalan bedene baktı Taehyung.
Bir iç çekiş ile kucağındaki bedeni sarsmadan arabadan indi ve eve doğru yürüdü. Zili çaldıktan sonra, hizmetçinin açmasını bekledi. Açılan kapı ile sessizce hizmetçiye doğru konuştu.

"Jungkook'un sevdiği yemeklerden yapıp masayı hazırlayın. Daha sonra çıkabilirsiniz."

Merdivenlere yöneldi ve odasına çıkıp yatağına yatırdı genç oğlanı. Üstüne baktığında kirli olduklarını gördü. Günlerdir oradayken değiştiremediğine emindi. Kendi dolabına yöneldi ve Jungkook'a olabileceğini düşündüğü kendine kısa gelen pijamalarını aldı. Genç oğlanın yanına gelip yatağa oturdu. Önce duş alsa iyi olurdu ama uyandırmak istemiyordu. Yavaşça üstündekileri çıkarttı ve pijamalarını giydirdi. Sessizce odadan çıktıktan sonra bahçeye ilerledi.

Namjoon'u karşısında görmek beklediği en son şey bile değildi. Yıllardır İsviçre'de yaşayan abisinin birden ortaya çıkması onu oldukça şaşırtmıştı. Hele ki Jungkook'u kaçırarak geldiğini göstermesi, aklına farklı şeyler getiriyordu. Babasının ölümüne bile gelmeyen Namjoon, birden ortaya çıkıyor ve Jungkook'u kaçırıyor. Güldü. Sinirleri yeterince bozulmuştu. En kısa zamanda gidip onunla konuşmalı, neden geldiğini, Jungkook'u neden kaçırdığını ve en önemlisi Jungkook'a ne söylediğini öğrenmesi gerekiyordu.

𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin