Bölüm şarkısı - Sezen Aksu - Vay
Umarım beğenerek okursunuz....
İri bedene bugün okula sağlam gideceği ile ilgili şeyler söylerken sadece fiziksel bir sağlamlıktan bahsediyordu. Ama şimdi hem fiziksel hemde ruhsal olarak sağlam değildi. Sanki kalbi atmıyor, nefes almakta zorluk çekiyordu. Sanki ruhu bedenine büyük geliyordu. Yaşadığı acıyı tarif edecek tek bir kelime bulamıyordu genç oğlan. Paramparça olmuştu.
Hatırlamıyordu.
Evde olan eşyalarını nasıl topladığını, kendini evden nasıl attığını bilmiyor ve hatırlamıyordu. Bildiği tek birşey vardı. O da paramparça olmuş bedenine ait uvuzlarını o eve bıraktığıydı. Kalbini o yatak odasında, birlikte uyudukları yatakta bırakmıştı.
...
1 ay sonra...
Genç oğlan ne yemek yiyor ne de odasından dışarı çıkıyordu. Bir aydır, koskoca bir aydır hiçbir haber alamamıştı iri bedenden. Tam bir aydır kokusunu solumuyordu. Tam bir aydır sıcacık kollar arasına girmiyordu. Giremiyordu. İri bedene en ihtiyacı olduğu zamanda onu terk etmesi kahrediyordu genç oğlanı. Birlikte kocaman bir ömür geçireceklerini hayal ederken başına bunların gelmesi mahvediyordu onu. Üstelik iri beden onu terk etmeseydi hayatının en mutlu haberini verecekti. Ama hiçbir şey planladığı ve hayal ettiği gibi olmamıştı.
"İstemiyorum anne."
"Jungkook artık birşeyler yemen gerekiyor. Yoksa açlıktan öleceksin."
'Keşke ölsem' dedi kendi kendine Jungkook ama aklına gelen 'küçük' bir detay ile hemen bu düşüncesinden vazgeçti. Bunu ona yapamazdı.
...
2 ay sonra...
O günün üstünden tam 3 ay geçmişti. Artık toparlanması gerektiğini biliyor ama kendinde o gücü bir türlü bulamıyordu Jungkook.
Ama verdiği kararını bugün yerine getirecek ve artık eskisinden de güçlü olacaktı. Kim Taehyung'a mektup yazacaktı. Ona veremezdi ama şirketine yollayacak ve Taehyung'un bu mektubu görmesini ümit edecekti. Daha önce defalarca şirketine gitmişti ama onu bulamamıştı. Kime sorduysa 'bilmiyorum efendim.' Ya da 'kendisi Kore'de değil efendim.' Cümlelerini duyuyordu. En son gittiğinde ise daha şirkete adım atmadan korumalar tarafından binadan uzaklaştırılmıştı._________
Taehyung'a...
Bugün sen gideli tam 3 ay oldu. Dile kolay koskoca 3 ay. Kokun olmadan, kolların olmadan, sesin olmadan cehennem gibi geçen 3 ay. Bunu bize neden yaptın hyung? Hiç mi sevmedin beni? Peki ya gitmeden önce açıklama yapmamana ne demeli. Bunu bile mi haketmiyorum? Söylesene hiç mi sevmedin beni, bir kere bile gerçekten aşk ile bakmadın mı gözlerime? Eğer beni sevmediysen gerçekten çok iyi bir oyuncusun hyung. O kadar inandım ki beni sevdiğinde, bana aşık olduğuna, değer verdiğine...
Paramparça oldum...
Günden güne eriyorum. Sen gittiğinden beri 8 kilo verdim biliyor musun? Hemde bunu yapmamam gerekiyorken.
Sana bütün bunları yazmam çok komik. Belki hiçbir zaman okumayacaksın ama ben bir süre bunu yapmaya devam edeceğim çünkü senin yokluğunda yaşadıklarımı anlatacak hiç kimsem yok. Eğer sen olsaydın herşeyimi anlatırdım. Beni terk etmeseydin.Sana mektup yazmayı ne zaman bırakacağım biliyor musun?
Bir daha gelmeyeceğine emin olduğumda ve ben artık yok olduğumda.Eğer o gün beni terk etmeseydin sana o kadar güzel bir haber verecektim ki sevinçten havalara uçacaktın. Buna eminim. O gelen kutu da ne vardı biliyor musun? Sanırım bunu şimdi öğrenmeyeceksin.
Beni, bizi mahvettin hyung. Hepsi senin yüzünden. Neden kandırdın beni? O kadar saf mıyım gerçekten? Ama seviyorsun sanmıştım. Belki de daha cesur erkelerden hoşlanıyorsundur. Hatta kadınlardan bile hoşlanıyor olabilirsin.
Keşke bunu bize yapmasaydın hyung.
Ölüyorum. Her ay, her hafta, her gün, her saat, her dakika, her saniye içimden birşeyler kopup gidiyor sanki. Günden güne yok oluyorum hyung. Üstelik bunu kimse görmüyor.Prenses...
Gözyaşları ile süslenen kağıdı zarfa koydu. Nefes alamıyordu. Yok oluyordu, ama kimse bunu görmüyordu.
Haykırarak ağlamaya başladı genç oğlan. Boğazı yırtılırcasına bağırdı. O bağırdıkça gök yarılırcasına gürledi.
Gözyaşları kuruyuncaya kadar ağladı. O ağladıkça yağmur şiddetini arttırdı. Onunla birlikte gökyüzü de ağladı.Yeniden ayağa kalmak için
onu istiyordu genç oğlan.Aylar önce o eve bıraktığı kalbini istiyordu.
Geldiiimmm...
Yazarken gerçekten çok zorlandım. Duyguyu yansıtamamaktan öyle çok korkuyorum ki anlatamam. Ama şunu itiraf etmeliyim ki bazı yerleri yazarken gözlerim doldu. Umarım başarılı olmuşumdur.
Umarım beğenerek okumuşsunuzdur...
Sizi seviyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘
Fanfic《ANGST DEĞİL》 "Jungkook. Seni gerçekten sevdiğime inandın mı? Senin gibi birini kim severki ben seveyim. Ama teşekkür ederim çok işime yaradın tam kullanılmak için yaratılmışsın. Benim tarafımdan kullanılmaya" -Taehyung- Elinde tuttuğu kağıttan kafa...