𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘

4. SEVGİLİM?

" Evet Bay Jeon, benim yanımda.
Endişe etmeyin lütfen, uyuyor şuan da.
İyi günler Bay Jeon. "

Derin uykusundan uyanmaya çalışırken duyduğu ses ile gözlerini tamamen açıp bulunduğu odaya baktı.
Gri renginin ağırlıklı olduğu oda oldukça genişti, cama döndüğü sırada kalçasını çalışma masasına dayamış elleri cebinde kendisine bakan Taehyung'u görmeyi beklemiyordu.

" Günaydın prenses. "

Duyduğu hitap şekli ile şaşırırken, karşısında gözlerinin içine sırıtarak bakan adam, akıl sağlığı için pekte iyi değildi.

" Günaydın, hyung. "

İri olan güldü.

" Daha iyimisin, nasıl hissediyorsun? "

" Halsiz hissediyorum. "

Kalçasını masadan çekip kendisine doğru yürümeye başlayan adam ile geniş yatakta biraz geriye gitti.
Başucuna gelip yatağa oturdu ve elini genç oğlanın alnına uzattı. Eli gereğinden fazla alnında dururken genç oğlan nefesini tutuyordu.

" Biraz ateşin var. Yemek hazır, aşağı inip birşeyler yiyelim kendine gelirsin. "

Kafasını sallayıp hızla yataktan kalktığı sırada dönen başına lanetler etti. Tutunacak birşey ararken beline dolanan kollar ile kendini arkasında ki sert göğüse yaslayıp gözlerini kapattı.

" İyimisin? "

Endişeli bir ses ile konuşan beden, kafasını genç oğlanın omzundan uzatarak yüzüne bakıyordu.

" İyiyim. Hızlı kalktığım için oldu. "

Yüzüne değen nefesler ile bayılacak gibi hissediyordu. Hoş, belindeki kollar olmasa çoktan yeri boylamıştı zaten.

Daha ne olduğunu anlamadan kendini yine iri adamın kucağında buldu. Düşmemek için hızla bacaklarını beline, kollarını da boynuna doladı iri adamın.

" Yürüyebilirim. "

Kısık çıkan sesi ile çekingence konuştu.

" Olabilir. "

" Hyung- "

" Şşş. Hep böyle çok mu konuşursun sen? "

Laflarını ağzına tıkan beden ile sustu. En iyisi bu rahat kucağın keyfini çıkarmaktı.

" Sustuumm~ "

Tatlı bir ses tonu ile konuştuğu sırada, kucağında bulunduğu adam iç çekti.
Kucağında taşıdığı beden gerçekten sevimli bir oğlandı ve ilgisini çekiyordu.

Mutfağa girdiklerinde hazır olan masaya oturdular.

" Canın ne istiyorsa bol bol ye. "

Kafasını salladı ve tabağına yemeklerden doldurmaya başladı.

Yaklaşık yarım saatin ardından elindeki çatalı tabağına bırakıp arkasına yaslandı ve ellerini karnına koydu.

" Tanrım. Çok yedim, patlayacak gibi hissediyorum. "

Mızmızlanarak kurduğu cümle ile karşısında ki bedenin bakışlarının üstüne dönmesi bir oldu.

" Zaten zayıf birşeysin birşey olmaz. "

" Ben zayıf değilim. Sadece çok enerjik biriyim o yüzden yediklerimi hemen sindiriyorum. "

Çıkışarak kurduğu cümle karşısında ki iri bedenin kahkaha atmasına neden oldu. Kafasını arkaya atarak gülen adam o an ki en güzel manzaraydı