26. KORKUYORUM

1.7K 119 41
                                    

Bölüm şarkısı - Toygar Işıklı - Korkuyorum


Umarım beğenerek okursunuz...



Gelmişti. Aylar önce kalbini bırakıp çıktığı eve, kalbini almaya gelmişti.

Yeniden ayağa kalkmak ve eskisinden güçlü olabilmek için ona ihtiyacı vardı.

Herşey üç ay önce bıraktığı gibiydi. Çarşafların dağınıklığı, mutfak masasında ki tabaklar, banyodaki havlular ve kişisel eşyalar... hepsi nasıl bıraktıysa öyle duruyordu.
Kendide iri bedenin bıraktığı gibi duruyordu ama yarın herşey değişecekti. Yeniden doğacaktı. Yıllardır itiraz edip babası ile kavga etmesine neden olan şirketin başına geçecek ve her zamankinden daha güçlü olacaktı. Fiziksel gücü olmayacaktı bunu biliyordu ama çok iyi bildiği birşey daha vardı. Statü olarak güçlü olacaktı. İstediği herşeyi kolaylıkla elde edecekti.

_____

Evden çıktığı gibi şirkete gitti genç oğlan. Babasının yanına gidip şirketin başına geçmek istediğini söyleyecekti. Bay Jeon kesinlikle bunu kabul edecekti hem de memnuniyetle.

Bay Jeon'un odasının önüne geldiğinde kapıyı çalma gereği duymadı ve hızla içeri girdi. Kapının aniden açılması ile Bay Jeon başını irkilerek önündeki dosyalardan kaldırdı.

"Sen buraya uğrarmıydın, hayırdır?"

Düz bir surat ifadesi ile cevapladı genç oğlan.

"Şirketin başına geçmek istiyorum.''

Bay Jeon gür bir kahkaha attı. İşte şimdi keyfi yerine geliyordu.

"Fikrini değiştiren ne oldu peki?"

"Bu seni ilgilendirmez baba. İstediğimi söyledim gerisi sana kalmış."

"Önce gel şöyle bir otur soluklan. Konuşalım biraz."

"İstemez. Karar senin, ya şimdi o koltuktan kalkar benim oturmama izin verirsin ve tüm ülkeye artık benim başta olduğumu söylersin."

Bir süre durdu genç oğlan. Bay Jeon ise kaşları çatılmış bir şekilde cümlenin devamını bekliyordu.

"Ya da?"

"Şirketini hemen şimdi bitiririm."

Bay Jeon güldü. Ama bu keyifli bir gülüş değildi. Anlaşılan oğlu birşeylerin farkına çoktan varmıştı.

"Bunu nasıl yapacaksın sevgili oğlum."

Bu sefer keyif ile gülen Jungkook oldu.

"Sevgili annemi şirketten bir kaç kadın ile aldattığını tüm dünyaya duyururum. Üstelik tüm bunları şirkette yaptığını da çok rahat kanıtlayabilirim baba."

"Ahh görünüşe göre benim küçük oğlum büyük şeylerin farkında. Peki öyle olsun."

Koltuğundan yavaşça kalktı ve eli ile oturması için koltuğu gösterdi.

"Buranın sahibi artık sensin."

Jungkook memnuniyet dolu gülümsemesi ile adımladı ve artık kendine ait olan koltuğa kuruldu.

_____

2 ay sonra...

Günün son toplantısından çıktığı gibi kendini odasına attı ve kapıyı kilitleyip rahat koltuğuna kuruldu. Tam iki aydır şirketi yönetiyordu ve geri dönüşler oldukça olumluydu. Taehyung'a en son iki ay önce bir tane mektup yazmış ve şirketine göndermişti. Şimdi ikinci mektubunu yazma zamanıydı.

Taehyung'a...

Bugün şirketin başına geçeli iki ay ve sen gideli 5 ay oldu... Bu sana ikinci mektubum diğerini okudun mu bilmiyorum açıkçası pekte önemsediğim söylenemez. Artık çok güçlüyüm. Belki senin sevdiğin erkekler gibi güçlüyüm hatta. Şuan ne yapıyorsun, beni hiç merak ediyor musun diye düşünmüyorum değil. Ama sonra bir düşünce daha beliriyor aklımda. O seni merak ediyor mu peki? Sahi Taehyung ediyor musun? Senden sonra neler yaşadığımı nasıl çöktüğümü, kaç gece ağladığımı, nasıl ayağa kalktığımı, kalbimi. Hiç aklına geliyormuyum sahiden?

Bunları yazmak o kadar aciz hissettiriyor ki tarif edemem. Bunların hiçbirini bilmeyi hak etmiyorsun ama ben bir salak gibi yaşadığım şeyleri sana anlatıyorum. Tam bir aptalım gerçekten.

Seni kaybetmekten o kadar çok korkuyordum ki beni bırakıp gidersin diye sana bir adım atarken iki adım geri gidiyordum. Sen gittikten sonra korkularım geçti. Zaten gitmiştin artık kaybedecek birşeyim yoktu ama son 1 aydır içimde öyle büyük bir korku var ki sürekli ağlama isteği ile dolup taşıyorum. Seni kaybettim ama yeni bir kayba dayanamam. Sanırım korkularım yeniden gün yüzüne çıkıyor. Bir başkası için.
Korkuyorum. Ama bana güven verecek tekbir kişi bile yok. O gün gelene kadar korkularım ile nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. Çünkü bana kimse öğretmedi.

Prenses...

Bitirdiği yazısı ile kağıdı katlayıp zarfa koyarak odadan dışarı çıktı. Sekreterine seslenip yanına gelmesini bekledi.

"Bu mektubu Kim Taehyung'un şirketine götürün ve odasına bırakın. Daha önce yaptığınız gibi."

"Emredesiniz efendim."

Tekrar odasına girip koltuğuna oturdu. Başını ellerinin arasına alarak biraz bekledi.

Korkuyordu...





Heeyy beeen geldiiimm..

Sanırım artık kalemim kötüleşiyor. Yazamıyorum. Çok fazla tekrara düşüyormuşum gibi geliyor.

Düzeltebildiğim kadar düzelttim ama yinede içime sinmiyor anasını satayım.

Umarım beğenerek okumuşsunuzdur...

Sizi seviyorum <3

𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin