19. SAPIK

1.6K 105 15
                                    

Umarım beğenerek okursunuz.





Tae Hyung~
Dersin bitti mi sevgilim?

Prenses🧚‍♂️
Hayır. Daha bir saati var ve ben patlamak üzereyim.

Tae Hyung~
Bir sorun mu var güzelim?

Prenses🧚‍♂️
Sadece ders çok sıkıcı ve bu öğretmeni sevmiyorum.

Tae Hyung~
Neyse ki az kalmış değil mi? 1 saat sonra seni almaya geleceğim. Sakın patlama.

Prenses🧚‍♂️
Ya hsbcisnxosmcif şapşik şey. Patlamam merak etme.

Tae Hyung~
Neden güldün ki şimdi? İyi ama sen patlarsan nasıl öpeceğim seni? Beni hiç düşünmüyorsun.

Prenses🧚‍♂️
Bilerek yapıyorsun değil mi yoksa bu kadar salak olamazsın?

Tae Hyung~
Tabi ki patlamayacağını biliyorum sevgilim ama seni öperek patlatacağım konusunda emin olabilirsin.

Prenses🧚‍♂️
Eğer biraz daha gülmeye devam edersem bu manyak karı beni sınıftan dışarı atacak. Geldiğinde görüşürüz sevgilim. Seni seviyorum 💜

Tae Hyung~
İlk olarak kimse seni bir yerden dışarı atamaz. İkinci olarak ise bende seni seviyorum güzelim.

(Görüldü)

Mesaj bölümünden çıkıp telefonu hızla çantasına koydu ve öğretmenin anlattıklarını dinlemeye çalıştı. Ne kadar başarılı olduğu ise tam bir muammaydı. Gerçekten öğretmeni sevmiyor ve dersinde sürekli uyuma isteği ile dolup taşıyordu, ama her ne kadar şaka ile söylese de kesinlikle böyle bir şey yapsa manyak öğretmen genç oğlanı kapı dışarı eder, bu da yetmezmiş gibi bir de müdürün odasına yollardı. Daha önce bir kaç öğrenciye yapmışlığı vardı bu yüzden korkmuyor değildi.

Çalan zil ile aceleci bir tavırla kitaplarını çantaya tıkıştırdı ve sınıftan çıkıp koşar adımlar ile sevgilisinin yanına gitmeye başladı. Bahçeye çıktığında yanına gelen sınıf arkadaşı Chan ile verilen ödevler hakkında konuşarak çıkışa yöneldi. Chan eğlenceli biriydi pek samimi olmasalarda arada konuşup, hal hatır sormaktan geri kalmıyorlardı.

Gür kahkahası okul bahçesinde yankılandı genç oğlanın.

"Bu kadar ileri gideceğini hiç düşünmezdim."

"İnanır mısın bende düşünmezdim o an resmen şok geçirdim."

"İşin zor desene?"

"Biraz öyle. O zor birisi ve benim bu tarz bir ilişkiye alışmam zaman alacak gibi duruyor."

"Eminim alışırsın. Bana Taehyung ile tanıştığım ilk zamanlar sevgili olacaksınız deselerdi onlara bir yerlerimle gülerdim ama şimdi çok mutluyuz."

"Sizin adınıza sevindim ve umarım bizde en yakın zamanda normal bir çift gibi yaşayabiliriz."

"Aslında fena değil ilişkinizde heyecan eksik olmaz."

Göz devirdi Chan.

"Ya ne demezsin."

...

İri beden arabasına yaslanmış bir şekilde okuldan çıkan öğrenciler arasında sevgilisini ararken daha önce gördüğü bir kaç öğrenci kendine selam vermiş ve sohbet etmeye çalışmışlardı. Ama iri beden kibar(!) bir dil ile sevgilisini beklediğini ve yanından gitmelerini söyleyip kovmuştu. Şimdi ise yanında biri ile gülerek çıkışa gelen sevgilisini gördüğünde farkında olmadan kaşları çatıldı. Jungkook güldüğüne göre yanında ki çocuk zararsız biriydi tamam ama kıskanmıştı. Genç oğlanın o parlak gülüşünü bir tek kendisi görmek istiyordu ve etrafındaki insanlara şirin şirin gülerken rahatsız hissediyordu.

Genç oğlanın kendine yaklaşmasını beklemeden adımlarını bahçeye yöneltti ve genç oğlana yaklaştı. Jungkook karşısında gördüğü iri beden ile hızla yanında ki arkadaşına gitmesi gerektiğini ve ilişkisinde başarılar dilediğini söylemişti. Koşarak sevgilisinin kucağına atladı ve sıkıca sarıldı genç oğlan.

"Seni özledim."

"Bende seni özledim sevgilim."

"Yalnızca beni öpebilmen için patlamadım bak."

Kollarını havaya kaldırıp kahkaha atarak söylediği şeyler iri bedeninde gülmesini sağladı.

"Güzel. Ama ben seni öperek patlatacağım. Ayrıca kollarını boynuma sar yoksa düşeceksin."

"Tamaamm~"

Kucağında taşıdığı beden ile sürücü koltuğuna ilerledi ve kapıyı açıp koltuğa oturdu.

"Hey! Napıyorsun böyle araba süremezsin."

"Gayet güzel sürerim."

"Taehyung saçmalama kaza yapabiliriz."

"Birşey olmaz yeterki rahat bir şekilde kucağımda otur. Fazla hareket etmezsen 20 dakika içinde eve gidebiliriz."

"Sapık!"

"Dün öyle demiyordun ama sen bilirsin güzelim."

"TAEHYUNG. Her zaman beni utandırmayı başarıyorsun. Bir daha seninle sevişmeyeceğim."

İri beden güldü ve genç oğlanın kalçasını avucu içerisine alıp sıktı.

"Ahh"

"Bir daha düşün istersen."

"Bugün gerçekten çok yoruldum ve uykum var üstelik hala ağrım var."

"Eve gidince uyuyabilirsin ve eğer istersen ağrıyan yerlerine krem sürebilirim."

"Bakarız."

Genç oğlan bacaklarını iri bedenin iki yanından sarkıtıp kendine rahat bir pozisyon buldu ve kafasını sert göğüse yaslayıp gözlerini kapattı.

...

İri beden kucağında uyuyakalan genç oğlanı sarsmadan arabadan indi ve sessiz olmaya özen göstererek yatağa yatırdı. Üstündekileri çıkartıp kendi pijamalarından giydirdi ve üstünü örtüp yanına yattı. Genç oğlan kafasını sert göğüse koyup yanağını sürttü ve uykusuna kaldığı yerden devam etti.

"O kadar sevimlisin ki. Tanrım! Ne yapacağım ben seninle?"

Çok geçmeden kendide uyuyakaldığında yanı başlarına gelen bedeni fark etmedi.

Geldiimm.

Uykum var ve ben birşeyler karaladım umarım saçma sapan şeyler yazmamışımdır.

Oldukça kısa bir bölüm oldu üzgünüm. Hem çok yorgunum hem uykum var.

Umarım beğenerek okumuşsunuzdur.

Sizi seviyorum <3

𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin