𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘

8. AĞLA

Bölüm şarkısı - Gryffin, John Martin - Cry

Jungkook daha sıkı sarılarak bir bacağını üstüne atmış ve burnunu yastığına sürtmüştü, daha doğrusu yastığı sandığı Taehyung'un çıplak göğsüne...

Hissettiği sertlik ile gözlerini açmış ve Taehyung'un teni ile karşılaşmıştı. Gözlerini büyüterek hızla yataktan kalkmaya çalışsa da beline sarılan kaslı kollar ve gülme sesi ile olduğu yerde kalmaya devam etti. Hızla kafasını İri bedenin yüzüne kaldırmış ve şaşkınca, hala gülen adamın omzuna yumruğu ile vurmuştu. Her ne kadar sert vurmak istese de bu pekte mümkün değildi.

"Gülme!"

Kaşlarını çatarak, ciddi tutmaya çalıştığı sesi ile iri bedene söylenmiş, ama hala karşısında gülen adam ile kollarından çıkmak için çırpınmaya başlamıştı.

"Tamam gülmüyorum."

Her ne kadar gülmediğini söylese de kendini tutamayan iri beden daha yüksek sesli bir kahkaha atmış ve belinden sıkı sıkıya tuttuğu oğlandan mızmızlanmalar almıştı.

"Hyung!"

Çocuğun utanması hoşuna gidiyor, utanırken kendi bedenine saklanmaya çalışması ise tatlı geliyordu.

Yaklaşık yarım saat önce uyanmasına rağmen göğüsünde uyuyan oğlanı gördüğünde kalkmadı ve izlemeye başladı. Gayet rahat bir uyku çeken beden, son 10 dakikadır bacağını kendi bacaklarına doluyor, burnunu göğüsüne sürtüyor buda yetmezmiş gibi sıkı sıkıya sarılıyordu. Bu rahat halinden birden panik haline geçmesi, Taehyung için oldukça eğlenceli bir andı.

"Tamam. Bak bu sefer gerçekten gülmüyorum."

Ciddi bir ifade ve ses tonu ile kurduğu cümle genç oğlanın rahatlamasını sağlamış ve kendini sıkı sıkıya saran kaslı koldan kurtularak yataktan kalkmış ve banyoya ilerlemişti.

"Acıktım."

Konuyu, değiştirmeye çalışmasını elbette anlamıştı Taehyung ve bu durum ile daha sonra dalga geçip oğlanı utandıracağını aklının bir köşesine yazdı.

"Ben hazırlarım şimdi."

İşlerini hallettikten sonra birlikte mutfağa inmiş ve Taehyung her ne kadar Jungkook'un oturmasını, omzunu fazla hareket ettirmemesini söylese de genç oğlan rahat durmamış, zorla kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

"Ağ-rı-mı-yoooorrrr."

"Ağrıdığına adım kadar eminim Jungkook. Beni kandıramazsın."

"Tamam, evet biraz ağrıyor ama yardım etmek istiyorum. Hareket ettirirsem açılır ve iyi olur."

"Tamam"

Birlikte kahvaltı hazırlamış, güzelce yedikten sonra yine birlikte bulaşıkları toplayıp evden çıkmışlardı.

"Akşam seni okuldan almamı ister misin?"

"Sanırım gerek yok hyung. Eve gitsem iyi olur, duş almam gerek."

"Pekala, eğer bana gelmek istersen araman yeterli."

"Tamam hyung, teşekkürler."

Okulun önüne geldiklerinde ikili arabadan inmiş, bahçeye girmişlerdi.
Taehyung'un da kendisi ile geldiğini gören Jungkook şaşkınlık ile durmuş ve etrafına bakmıştı.

"Sen neden geliyorsun hyung?"

Sakin bir tavır ile omuz silkti ve yürümeye devam etti.

"Okul müdürü ile konuşacağım"