10. Bölüm

10.8K 384 30
                                    

ÜVEY KARDEŞİM

10. Bölüm

Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.

Multimedyada Mert var ♥️
_

Önce telefoncuya gidip hızlı bir şekilde almaya çalışsam da sandığım kadar hızlı alamadım. Karttan onay çıkmasını bekleniyordu.

Sonunda telefonu aldığımda içerde bir yere oturup cebimdeki sim kartını çıkarıp taktım ve telefonu kurdum.

Dışarı çıktığımda telefonu kurcalamaya başladım. Herşeyi ayarladıktan sonra rehberime girdim. Kişilerin numaraları sim kartta kayıtlı olduğu için sorun yoktu. Ayaz'ın numarasını tuşlayarak kulağıma götürdüm. İkinci çalışında açmıştı.

"Ayaz hiç uzatmadan söylüyorum bizim 2 arka sokakta bar var, hemen oraya gel." dedim.

Canım arkadaşım lafımı ikiletmeden, "Tamam geliyorum." dedi.

Ben bara doğru ilerlerken aniden kendimi yere düşecekmiş gibi hissettim. Belki de düşmüştüm. Şu an birisi azıma gazlı bezle bastırıyordu ve sürüklüyordu. Yani hava da asılı duruyordum. Bağırmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Bunlar da kimdi böyle? Ne oluyordu?

Ağzıma bastırılan gazlı bezde ki havayı solumamaya çalışırken gözlerim kapanmaya başladı. Transa geçmiş bir halde uyukladığımda adam beni koltuğa yatırdı. Ve bilincim kapandı.

Uyandığımda tanıdık bir yerdeydim. Afallayarak olanları anlamaya çalıştım. Bulunduğum yer tanıdıktı. Ve birisi beni bayıltarak buraya getirmişti.

Burası Mert'in Kerem denen adamı dövdüğü yerdi!

Bir sandalyede bağlıydım. Ayaklarım, kollarım her yerim bağlıydı. Oturduğum sandalye Kerem'in üzerinde dövüldüğü sandalyeydi. Kalbim tekledi.

Ben ne yapmıştım ki ona? Bana Mert hakkında sorular mı soracaktı, dövecek miydi? Yoksa... Yoksa öldürecek miydi?

İplerle cebelleşmeye çalıştım. O kadar sıkıydılar ki!

Hızla atan kalbimi sakinleştirmeye çalıştım. Kurtulacaktım, bir sorun yoktu...

Ben kendi kendimi sakinleştirmeye çalışırken kırık kapıdan içeri birisi girdi. Kerem.

"Sürtük hanımlarda burdaymış." dedi gülerek. Güldüğünde suratı acımış olacak ki aniden sustu.

İyide Mert, Burak'a bitir işini demişti. Bu adamın 'işini bitirdiklerini' sanıyordum. Ellerinden mi kaçmıştı yoksa?

"Ne istiyorsun?" diye sordum. "Niye beni kaçırıyorsunuz ya? Git Mert'le ne derdin varsa onunla hallet. Beni de serbest bırak!"

Kerem denen adam dibime kadar girip, "Suratımda ki yara izlerini görüyor musun? Mor yerleri görüyor musun? Tam tamına 2 kaburgamı kırdı şerefsiz sevgilin." dedi. Sadece 'sevgilin' demesi dikkatimi çekmişti.

Avazımın çıktığı kadar bağırarak, "Ne diyorsun ya ne sevgilisi? Mert benim üvey kardeşim gerizekalı! Ve şimdide diğer kaburgalarını ben kıracağım!" diye bağırdım.

"Sevgilisi de bayağı hırçın bir şeymiş baksana şuna." diyerek gözüyle beni arkadaşlarına gösterdi. Ve kahkaha atmaya başladılar.

"Mert'in sana değer verdiğinin farkındayız. Bunun için..." diyerek cebinden bıçak çıkartıp suratıma doğrulttu. "Sana...", "Birkaç çizik atabiliriz sanırım." dedi. Bunlar psikopatın tekiydi. Hemen burdan çıkıp kaçmam lazımdı.

ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin