ÜVEY KARDEŞİM

25. Bölüm

ÜVEY KARDEŞİM

25. Bölüm

Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.

Multimedya da Mert'in kullandığı araba♥️

-

Yatağın ucuna uzanarak dolaba baktım. Yastık, ben Mert kokuyorum diye bağırırken nasıl uyuyacaktım? Tekrar sağa döndüğümde Mert'in çıplak sırtına baktım. Beyaz yastığın üzerine dağılmış siyah saçları yine yumuşacık duruyordu. Bir gün kendimi tutamayıp onları avuçlayacaktım!

***

Gözümün teki gürültülü çalan sesten dolayı açılırken ellerimi gözüme götürüp temizledim. Mert'e doğru dönüp yüzüne baktığımda suratında alaycı bir ifade olduğu gördüm. Garip bir şekilde onu izlerken dişlerinin kenarıyla sırıttığında insanın içini ürperten bir sıfat belirdi.

Yavaşça yatakta doğruldu. Gözleriyle beni takip ediyordu. Gözlerimle bende onu takip ederken bir çırpıda üstüme oturduğu anda kollarımı sıkıca kavradı.

Şaşkınca, "Ne yapıyorsun?" dediğimde kollarımı yanlara doğru bastırıp hareket etmemi engelledi.

"Şakaysa, hiç komik değil Mert."

Alaycı sıfatı hala beni izlerken bir anda kafasını boynuma gömüp sertçe öpmeye başlayınca kollarımı kurtarmaya çalıştım.

"Kes şunu! Kalk üstümden!" Beni dinlemeden hala devam ederken kulağımın kenarını ısırdığında çığlığı bastım. Hala altındayken karnına büyük bir güçle tekme attığımda acıyla geri çekildi. "İzin vermeyeceğim!"

Tekrar beni altına altına aldığında bacaklarıyla bacaklarımı kenetledi, kollarımı da yanlara bastırdı ve hareketimi engelledi.

Kolumun bir tanesini kurtarıp yumuşak etini cimciklediğimde sinirle kafasını geri çekti. Fırsattan istifade hızlı üstümden itip yataktan kalktım.

Yüzündeki o avcı maskesi sinirimi bozuyordu. Sanki ben avdım onun için.

Kollarımı göğsümde birleştirerek geri geri gitmeye başladım. Alayla sırıtması aklıma kötü şeyler getiriyordu. Yataktan yavaşça kalkıp bana gelmeye başladığında, "Mert ne yapıyorsun? Ne oluyor abi! Kendine gel!"

Sertçe kolumdan tutup yatağa fırlattığında aklıma o dünkü sahne geldi. Dejavu yaşıyormuş gibi duvar kenarına sindiğimde yüzümü kollarımın arasına sakladım. Beni kendine çektiği sırada o gürültülü ses yeniden çaldı.

Alarm.

Aniden yataktan fırladığımda alnımdan boncuk gibi akan terler pantolonuma düştü. Ellerimi yüzüme götürdüğümde sırılsıklam olduğunu fark ettim.

Allah'ım bu nasıl bir kabustu? En büyük korkum, en büyük korkularımı tekrar yaşamaktı ve hepsini teker teker gerçekte veya rüya aleminde görüyordum.

Mert'e dönüp baktığımda sabah yattığı pozisyonda arkası dönük bir şekilde telefonda ki alarmı kapattığını gördüm. Telefonu kenara koyup suratını yastığa gömdüğünde hızla yataktan kalktım. Bir daha asla hiçbir erkekle aynı yatakta yatmayacaktım. Ucunda ölüm olsa da kesinlikle yatmayacaktım.

Mert yan dönerek bana baktığında kaşları çatıldı. "Yine ne oldu?"

Odanın kapısına geldiğimde kulbuna elimi koyup tekrar ona döndüm. "Birşey yok. Ben lavaboya gidiyorum."