ÜVEY KARDEŞİM
29. Bölüm
Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.
Multimedya da Mert ile Pınar'ın olduğu bir sahne var.♥️
-
Mert'ten...
Hala hastanede, Pınar'ın odasında oturuyordum. Tam iki gün olmuştu olaylar gelişeli. Ve Pınar'ın hafızası hala geri gelmemişti. Doktor bu durumun normal olduğunu söylese de, ben öyle düşünmüyordum. Hafızasının hiçbir zaman geri gelmeyeceğini sanan bir beynim vardı birde... Zaten beynim benliğimin yüzde seksenini oluşturuyordu. O yüzden benimde böyle düşünmem, kaçınılmazdı.
Yatağının yanında ki sandalyede oturmuş Pınar'ın yorgun suratını izliyordum. Bugün Pınar'ın yanında durma sırası bendeydi. Annesi ne kadar kabul etmese de, babam onu ikna edip eve götürmeyi başarmıştı.
2 gün önce ne oldu derseniz eğer... Bıçaklanan adam şikayetini geri çekmişti. Böylelikle olayı tazminatla kapatabilmiştik. Geçen günlerde ne olacağını bilmiyorduk, belki bizi bir yerde sıkıştırıp öldürene kadar dövebilirlerdi. Tabiki umrumda olan kısmı bize birşey olması değildi, Pınar'ı kullanarak bizden intikam alırlardı. Niye böyle bir şey yapsınlar derseniz eğer, şu aralar yanımızda en fazla Pınar geziyordu. Ona değer verdiğimizi düşünüp şuursuzca hareket ederlerdi.
Hatta onu öldürebilirlerdi bile.
Bu düşünce yutkunmama sebep oldu. Eve ilk geldiğinde nefret beslediğim kız, şuan başına bir şey gelmesin diye plan yaptığım bir kızdı. Olayları bu kadar değiştiren neydi? Pınar'ın bu kadar çekici bir kız olupta el sürülmemiş olması mı?
Hayır, kesinlikle o değildi. Onu kendi gibi yapan tek şey, ne istiyorsa onu yapmasıydı. Sohbet ederken bile aklına ne gelirse söyler, sövüp bağırırdı.
İşte bu yönünü seviyordum.
Pınar'ın annesini ikna etmek, olayın en zor kısmıydı diyebilirim. Bir daha kızını bakkala bile göndermezdi, buna emindim.
Sıkıntıyla üfledim. Sabahtan beridir içime oturan şey, Pınar'ın hafızasının gelmeyeceğini düşünüp üzülmemdi. Neden onun hafızası beni ilgilendiriyordu ki? Yaşadığımız bütün olayların aklından silinmesi, beni korkutuyordu. İşte gerçek buydu, korkuyordum.
Kapı tıklatıldığında düşüncelerim uçup gitti. Sanki doktor benim ne düşündüğümü bilebilirmiş gibi.
"Nasıl, hastamız?" dedi yatağın başına gelerek. Aynı anda dosyaya bir şeyler yazıyordu.
"İyi," dedim. "Neden hala hastanede duruyoruz? Hiçbir şeyi yok."
"Hafızası geri geldiğinde bütün olayları hatırlayacak, yine şok geçirebilir." dedi. Ardından dosyanın kapağını kapattı. "Bugün yada yarın hafızası gelir. Dikkatli olun."
Bir insanı niye kan tutardı ki? Kan yani bu, kırmızı su gibi birşey. Onunda böyle düşünüp korkusunu yenmesi gerekiyordu.
Doktor dışarı çıktı, yine yanlız kaldık. Gecenin bir vakti bu oda da durmuş Pınar'ın başını bekliyordum. Babam istersen kalma dese de yanında kalmak istediğimi söylemiştim. Evet, onu önemsiyordum. Evet, ona birşey olmasından korkuyordum. Beni ona bu denli yakınlaştıran neydi ki?
Ben, hiçbir kızın dudağını yavaşça öpmeyen ben, bu kızı bildiğin nazikçe öpmüştüm. Beni kışkırtmasının üstüne bunu haketmişti ama... Hatta kendimi tutamayıp daha fazlasını yapabilirdim, ama bir şey beni yine engellemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY KARDEŞİM
Ficção AdolescenteMert ve Pınar. Aslında özünde iyi olan ama kıskandığı zaman gözü dönen, uyuşturucu kullandığı için çoğu zaman kendinde olmayan Mert, bu kız için bir şeyleri düzeltmeye karar verir. İstemese de o kız artık hayatındadır ve onunla iyi geçinmek zorundad...