ÜVEY KARDEŞİM
21. Bölüm
Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.
Multimedya da Derin var ♥️
-
Yaklaşık on dakika kapıyla uğraşıp, bir o kadar da kapıya vurup birinin duymasını bekledim. Ama tık yoktu.
Spor salonuna girip başka bir çıkıştan çıkmayı düşünsemde şu anda salonda başka bir maç vardı, ki maç olmasa bile üstümde ki havluyla nereye gidecektim!
"Lütfen biri gelsin artık..."
Takım arkadaşım neredeydi ki? O niye gitmişti? Buraya girdiğimde içeride 5-6 kişi olduğuna emindim. Hepsi bir anda nasıl çıkıp gitmişti ya! Ve en önemlisi ben bunu nasıl duymamıştım?
Sinirleniyordum.
Kapıya baktım, tahtadandı. Belki kırabilirdim. Canım acıyacaktı ama burdan durmaktan iyidir.
Dolabımın önüne gidip voleybol formalarını üstüme geri giyindim. Atelleri de takıp saçlarımı kuruttuktan sonra kapının önüne geri geldim. Geri çekilerek hızla kapıya bir tekme attım.
Evet, kapı yerinden bile oynamamıştı.
Geri çekilip güçlü bir tekme attığımda kıtlama sesi geldi. Şimdi bu dandik kapıyı kırarak dışarı çıkacaktım. Kim yaptı, neden yaptı bilmiyordum ama bunun hesabını vereceği kesindi!
Tekrar kapıya vurmak için geri çekildiğimde kapıdan ses geldi. Anahtar sesi.
Kapı açıldığına koşarak açan kişiye sarıldım. Büyük bir bedendi.
"Hey hey, çıplaksın ve şu an pek iyi hissetmemeye başladım." Dediğinde sarıldığım kişinin yüzüne baktım. Yani gerçekten mi? Gerçekten kapımı açacak başka insan evladı yok muydu?
Yani tamam çocuk iyiydi hoştu da illa başıma bela getirebilecek birileriyle muhattap olmak zorunda mıydım ya!
"Özür dilerim Derin," dedim ve başımı öne eğdim. "Öyle aniden açınca, ondan oldu."
"Buraya kim kitledi seni?" dedi ve kafasını odanın içine uzattı.
"Bilmiyorum, ben duş alıyordum. Bir baktım kapı kitli." Derin bir nefes aldım. "Ayrıca kıyafetlerim orta da yok. Kısacası birisi canına susamış," diyerek onu arkamda bırakıp yürümeye başladım.
Sürekli karşıma çıkıyordu bu çocukta. Benim orda olduğumu nerden biliyordu acaba...
Kantine önünden geçerken bütün gözler bana döndü. Hemen ilk merdivenden çıkarak sınıfıma geldim. Tenefüs olduğu için sorun yoktu.
Sınıfa girdiğimde Yağız beni görünce ayağı kalktı. "Nerdesin sen ya?" Diyerek gülümsedi. "Seçmelere gideceğini niye söylemedin? Seçmeler bitti yine ortada yoksun gerçi."
Yanına giderek çantamı aldım. Çantayı tek omzuma taktım. "Şu an hiç havamda değilim." Dediğimde kaşları çatıldı. "Birisi ben duş alırken kapıyı arkamdan kitlemiş ve eşyalarımı da almış." dedim ve elimle mini şortu tutarak, "Şimdi de bunu giymek zorundayım. O yüzden eve gidip üstümü değiştireceğim ve bunu kimin yaptığını bulacağım." deyip arkamı döndüğümde sınıfa Ezgi'nin girdiğini gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY KARDEŞİM
Novela JuvenilMert ve Pınar. Aslında özünde iyi olan ama kıskandığı zaman gözü dönen, uyuşturucu kullandığı için çoğu zaman kendinde olmayan Mert, bu kız için bir şeyleri düzeltmeye karar verir. İstemese de o kız artık hayatındadır ve onunla iyi geçinmek zorundad...