23. Bölüm

9.2K 400 86
                                    

ÜVEY KARDEŞİM

23. Bölüm

Bölümler düzenlenme aşamasında. Okumamanız tavsiye edilir.

Multimedya da Pınar ve Mert var.♥️

-

"O kadar da korkulacak değillermiş, ha?"

Hala elim Lexi'nin kafasını okşarken gülümsüyordum. Hayatımda hiç köpek sevmemiştim. Hatta Lexi bana doğru öyle koşarken köpeklere bir daha yaklaşmamayı düşünüyordum.

Dağhan hâlâ bizi izlerken yaslandığım duvardan doğruldum.

Ben doğrulduğumda Lexi'de ayağa kalkarak kuyruğunu sallamaya başladı. Dağhan'a karşı biraz yumuşamıştım. Başından beri nazikçe bir şeyler söylüyordu ve onu tersleyip durmuştum. Yine de sinirliydim ama...

"Benim eve dönmem lazım." Dedim.

"İlk önce seni hastaneye götürseydik?"

"Yok, benim eve dönmem lazım. Burada nerden minübüse binebilirim?"

"Kafan," dedi yanıma daha da yaklaşarak, "Tişört kıpkırmızı oldu, ayrıca seni bu hâlde minübüste görenlerin tepkisi ne olacak? İnadı bırakta hastaneye götüreyim."

"Gerek yok dedim." Dediğimde Dağhan ofladı.

"Eve nasıl dönebilirim, söyleyecek misin artık?" Diye ekledim.

Arkasını dönüp saçını avucladığında mırıldandı. "Lanet!"

Tekrar bana döndüğünde elini cebine soktu. Telefonunu çıkartıp oynamaya başlayınca kaşlarım çatık bir şekilde baktım. Birkaç şeye bastıktan sonra dibime geldi. Telefonu elime tutuşturarak, "Bak." dedi.

Açtığı kameradan kendimi gördüğümde beyaz tişörtün hiçbiyerinin beyaz kalmadığını gördüm. Kafam bu kadar çok kanıyor muyduki?

Telefonu geri verdim. "Sana neden güveneyim? Neden tanımadığım biri beni hastaneye götürsün? Neden sadece minibüs yolunu tarif etmiyorsun ki?"

"Bana güven demedim zaten. Ama başka seçeneğinde yok farkındaysan."

Kuşkuyla baktım. "Başka seçeneğimin olmadığını nerden biliyorsun?"

"Burada yaşayan birisi, burda minibüsün olmadığını bilir de ondan."

"Belki sapıksın?"

"Sapık olsaydım şu ana kadar bekler miydim sence?"

Kaşlarımı çatarak yürümeye başladım.

"Nereye gideceğini bilmiyorsun." Diye seslendi.

"Yeter, benden uzak dur." Sokağı aydınlatan lambalar dışında ışık yoktu. İnsanın içi ürperiyordu.

Geri dönme sesi duyduğumda arkama dönüp baktım. Lexi'yi tasmasına geri bağlarken koşarak yanıma geldi.

"Rahat bırak beni diyorum. Ne bu inat olum ya!"

Suratına bakmadan yürümeye devam ediyordum ve oda sanki onu tanıyormuşum gibi yanımda normal bir şekilde yürüyordu.

"Senin kadar inatçı bir kız görmedim. Normalde kızlar benim peşimde koşar şimdi ben senin peşinden koşuyorum."

Hah! Ne önemli konu şimdi!

Yolun ortasında durdum. Oda benim karşıma geçip durduğunda, "Taksi, bana taksi parası verir misin?" dedim. Şu an tanımadığım birinden öylece para istediğime inanamıyordum.

ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin