KARMAŞA

18 - En Saçma Gün

Multimedya -> Arzu ve Büşra

Playlist: Onur Koç - Neden ki

Yüzüme ne kadar süre baktı bilemiyorum ama derin bir nefes verip bakışlarını yüzümden çekti ve gaza yüklendi.

"Ben onu sevmiyorum ama. Önemli olan benim ne hissettiğim değil mi?"

"Bir zamanlar sevmiştin. Belki de bir şans daha vermelisin." dediğinde öylece kalakaldım.

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Diyorum ki: Onunla olmalısın. Herkes seni benden korumak istiyor, ben de seni herkesten korumak için çabalıyorum. Seni kollarımın arasına alıp sırtımı dünyaya karşı kalkan olarak kullanmak gibi manyakça düşüncelerim var. Ama seni kendimden koruyamadığımı fark ettim. Korkudan bayılmana sebep oldum! Manyak bir herif tarafından benim aptallığım yüzünden kaçırıldın! Siktiğim herifin teki seni öldürmeye çalıştı! Benim yüzümden ölebilirdin!" diye bağırdığında boğazıma tıkanan şişkinlikle bir an nefes alamadım.

"Senden uzak durursam güvende mi olurum sanıyorsun? Bugüne kadar hayatta kalabilmişsem, ailemin beni bu zamana kadar sosyal hayattan geri çekmesi sayesinde. Okula bile beni Görkem götürüp getiriyor. Ama sen benim ailemden biri olmamana rağmen her zaman iyiliğimi istedin. Yarışa katılmamam için elinden geleni yaptın, sigara içtiğim için kızdın, başımı yardığımda endişelendin. Kaan sen bana doğrultulan silahın önüne atladın! Kimse beni senin kadar çok düşünmedi. Şimdi bile aşırı düşüncelisin ki beni kendinden korumak istediğini söylüyorsun(!) İnan bana intihar etmek gibi bir niyetim yok. Benim için tehlike yaratan unsurları hayatımdan çıkarıyorum zaten. Senin de böyle bir unsur teşkil ettiğini düşünseydim az önce kucağına atlayıp dudaklarına saldırmazdım. Senden uzak durmam gerektiğini düşünüp haftalarca bunu denedim zaten. En sonunda zararsız olduğuna inandım. Eğer beni istemiyorsan bahane öne sürme."

Hızla başını çevirip yüzüme baktı.

"Hala seni istemediğimi mi düşünüyorsun?! Sadece bir an olsun bana güven! Senin için asla yapmam dediğim çok fazla şey yaptım! Hala bana inanmıyorsun ve ben artık ne yapmam gerektiğini bilmiyorum!"

O kadar çok bağırmıştı ki boğazının patlamamış olduğuna şaşırdım.

"Beni istemediğini düşünüyorum çünkü böyle hissettiriyorsun! Az önce Selim'le olmamı, ona bir şans daha vermem gerektiğini söyledin. Ben Selim'in zaman içerisinde ne kadar pişman olduğunu gördüm zaten. Ve o gün onu affettim. Bir daha aynı hatayı yapmayacağını söylediğinde de ona ikinci bir şans verdim. Ama eskisi gibi olamadık. Daha doğrusu ben eskisi gibi olamadım. Onu öpmek istemiyor, 'aşkım' demek içimden gelmiyordu. O da bunu fark etti. Ona onu sevmediğimi söylediğimde birbirimize evlenene kadar süre tanıdık. Beni hala sevdiğini düşünmüyordum çünkü biz ayrılalı bir yıl oldu. Bugün beni gerçekten sevdiğini anladım ve şu an en çok istediğim şey: Selim'e aşık olmak. Bunu gerçekten çok istiyorum Kaan ama olmuyor işte. Onu sevmiyorum. Bunun için ne yapabilirim bilmiyorum. On gün sonra sözlenmeme rağmen seninle olduğum için kendimi kötü hissediyorum. Ama seni öpmekten vazgeçemiyorum. Selim'le beraberken bile böyle hissetmemiştim. Sen en güçlü arzularımı tetikliyorsun Kaan. Eğer aramızdaki ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim olmayan bu şeyi bitirmek istiyorsan şu an tam sırası."

Frene basıp arabayı durdurdu. Gözlerimin içine bakarak "Aramızdaki ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim olmayan bu şeyi bitirmek istemiyorum." dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. Peki ne istiyorsun Kaan? Bir söylediğin bir söylediğini tutmuyor.

"Bu yine de bitirmemiz gerektiği gerçeğini değiştirmiyor." dedim. Evet. Bu şey bugün bitmeli.

"Bitirmek mi istiyorsun?" diye sordu sinirle.