KARMAŞA

Korkmuyorum

Multimedya = Zafer Gürkay

~Ömer~

Arzu'yu özlemiştim. Biz çıkıyorduk. O tatlı kız benim sevgilimdi. Herkesten çıktığımızı saklamak istiyordu. Haklıydı, ablasıyla nişanlıydım. Herkes böyle biliyordu ve bizim durumumuz biraz karışıktı.

İlk tanıştığımızda geçirdiğimiz o üç saat boyunca onun hayallerimdeki kişi olduğunu anlamıştım. Eğlenceli ve komikti. Onun doğal hallerini seviyordum. Okuldaki kızlara göre oldukça sadeydi.

Onu bir an önce görmek istiyordum. Kaan'ın yanında oturduğuna inanamıyorum. Arzu boşvermemi istese de onu korumalıydım. Okul bitmeden önce onu görmeliyim. Son tenefüsteydik ama sınıfında yoktu. Belki bahçede veya kantindedir diye aşağıya inmiştim ki girişteki dev plazmada Arzu'yu görmemle yerimde durdum.

Boş bir sınıftaydı ve yanında o şerefsiz Kaan vardı. Ellerim şimdiden yumruk halini almıştı. Bir kutudan böcekler çıkıyordu. Arzu'nun düşüşünü görmemle plazmanın fişini hızla çektim. Arzu'ya bu şekilde nasıl davranabilirdi? Kafayı yiyeceğim.

Arzu'yu bulmak için kantine girdiğimde Açelya'nın kantinden ağlayarak çıktığını gördüm.

"Ne oldu? Arzu'ya bir şey mi oldu?" diye sordum endişeyle.

"Zafer Gürkay, Arzu ve Kaan'ı kaçırmış. Aslında derdi Kaan'laymış ama Arzu da yanında olduğu için..." dediğinde hıçkırıkları yüzünden cümlesini tamamlayamamıştı. Dediklerini kavradığımda öfke seviyemin sınırındaydım. Şehrin en tehlikeli adamı Arzu'yu kaçırmıştı. Onun öncesinde Arzu bayılmıştı. O orospu çocuğunu geberteceğim.

Hırsla önümdeki masayı devirdiğimde kantindekilerin dikkatini çekmiştim. Yanımda duran sandalyeye de bir tekme savurduğumda öfkeyle bağırıyordum.

"Lanet olsun! Sikeceğim seni Kaan!"

~Arzu~

Zafer Gürkay!

Babamın en büyük düşmanı Zafer Gürkay!

Yutkunarak karşımdaki adama baktım. Koyu renk saçlara ve aynı tonda kahverengi gözlere sahipti. Bakışları sertti ve yürüyüşünde bile insanı ürperten bir hava vardı. Yanımıza yaklaştığında Kaan ve ben oturmaya devam ediyorduk. Kaan'a baktığımda neredeyse gözlerinden ateş çıkaracak kadar öfkeli olduğunu görebiliyordum.

Zafer ellerini gri renk takımının ceplerine koyarak "Enes'in kızı da buradaymış. Kör istedi bir göz, Allah verdi iki göz." dedi beni süzerek.

"Vaay atasözü ezberlemişiz." dedim aynı alayla.

Gözlerini kısıp yüzümü incelemeye başladı. Bu durum beni oldukça rahatsız etmişti. Saçlarımla yüzümü kapatmaya çalıştım.

"Bizimkiler senin cesurca hareketler sergilediğini söylediler. Cesaret ve aptallık arasında ince bir çizgi var derler. Sen o çizgiyi geçiyorsun küçük kız." dediğinde bariz bir şekilde tehdit edildiğimin farkındaydım.

"Bizi neden kaçırdın?" dedim az önceki tehdidini umursamamış gibi davranarak.

"Aslında seni kaçırmak niyetinde değildim. Sen promosyon olarak geldin." dedi göz kırparak.

Bıkkınlıkla "Kaan'dan ne istiyorsun?" diye sordum. Bu adamın bizimle oynayacağı belliydi. Buna izin vermeyecektim.

"Samet'in ihaleden çekilmesi gerekiyor. Ben bu işe çok para yatırdım ama İtalyanlar ihaleyi Özdemir holdingin almasını istedi."