Güven?

712 29 21
                                    

Zafer bir adımda yanıma gelmiş ve yüzüme tokat atmıştı.

Bana tokat atmıştı!

Hayatımda ilk kez biri bana vuruyordu. Bu yaşıma kadar babam bile vurmamıştı bana.

Zafer burnundan soluyordu. Yanağıma çok sert vurmuştu. Canım o kadar acıyordu ki elimi yanağıma götürmemek için kendimi zor tutuyordum. Canımın acıdığını belli etmemek istiyordum ama dolan gözlerim hiç yardımcı olmuyordu. Yine de ağlamayacaktım. Canım acıdığı için ağlamak istemiyordum. Ben sadece kalbim acıdığı için odamda sessizce ağlardım. Hayatım boyunca hiçkimseyle kavga etmedim. Hiç dayak yememiş, hiçkimseyi dövmemiştim. Sadece küçükken sürekli düşer dizlerimi parçalardım. Bacaklarım her zaman mordu. Büyüdükçe daha az düşüyordum. Bacaklarımdaki yaralarım iyileşiyordu. Çocukken herkes gibi düştüğümde ağlardım tabi. Sonraları ise canım acıdı diye ağlamadım. Düştüğümde kalktım. Vücudumdaki yaralara yarabandı bile yapıştırmadım. Şu an gözlerimin dolma sebebi karşımdaki adi herifin bana ilk kez vuran kişi olmuş olmasıydı.

Bana vurduğunda ona duyduğum öfkemi tüm hücrelerimde hissettim. Attığı tokatın etkisiyle yere düşmüştüm. Saçlarıma asılıp ayağa kaldırana kadar geçen birkaç saniyede düşünceler beynimden hızla geçmişti.

Saçıma o kadar sert asılmıştı ki saçlarımın kökünden kopma seslerini duyduğuma yemin edebilirdim. Saçlarımı yolmuştu. Acıyla bağırdığımda saçlarımı tutan el yok oldu. Dengemi sağlayamayıp yere düştüğümde başımı kaldırıp Zafer'e baktım. Kaan Zafer'e kafa atmıştı. İlk kez birinin birine kafa attığını görüyordum. Gerçekten çok profesyonelce vurmuştu. Zafer eliyle burnunu tuttuğunda Kaan bu sefer ona sert bir yumruk geçirdi. Ardından Zafer de yumruklarından birini Kaan'a geçirdiğinde Kaan geriye doğru düşmüştü. Yaralı olmasa Zafer'i yere sererdi.

Zafer kapıyı gürültüyle çarpıp kulübeden çıkmıştı. Ardından yanımızda duran adam da çıktığında ağladığımı farketmiştim. Dizlerimi kendime çektim ve iki elimi de ağzıma bastırarak çığlık atmaya başladım. Çok fazla titriyordum. Depo soğuktu ama kulübenin içi sıcacıktı. Kulübenin içindeki sobanın gürültülü sesinden başka ses duyamıyordum. Bu yüzden üşüyor olamazdım. Yine kriz geçiriyordum. Öfke kontrolü problemim vardı. Doktora gittiğimizde devamlı yapmam gereken bir dövüş dalı bulmamı söylemişti. Böylelikle öfkemi boşaltıp gün geçtikçe kontrol altına alabilecekmişim. Çocukken babamın zoruyla tekvandoya gitmiştim. Birkaç ay sonra sıkılmış ve bırakmak istemiştim. Henüz çocuk olduğum için konunun üstüne gitmemişlerdi ama büyüdükçe krizlerim artmaya başladı. Annem kriz geçirdiğim zamanları anlıyor gibiydi ama yine de herkesten saklamaya çalışıyordum.

Boğuk çıkan çığlıklarım kulübenin içini doldururken Kaan'ın omuzlarımdan sarstığını çok sonra farketmiştim. Başımı kaldırmadan kirpiklerimin altından ona baktığımda bugün çok fazla gördüğüm endişeli ifadeye sahipti.

"Sinir krizi mi geçiriyorsun?" dediğinde ellerimi ağzımdan çekip başımın iki yanına koydum. Şerefsiz adamın yüzünden saç diplerim acıyordu.

Derin nefesler alarak başımı aşağı yukarı salladım. "Evet. Doğuştan." diyebildim zorlukla. Kaan'ın kaşlarını önce kaldırışını sonra çatışını izledim.

"5 kere çok derin nefesler al." dediğinde söylediğini yapmıştım. "Şimdi içinden 10'a kadar say." dediğinde tekrar sözünü dinledim.

Hâlâ titriyordum ama bilincim yerine geliyordu. Sakinleşmek için çok çabalıyordum çünkü kimsenin beni böyle görmesini istemiyordum. Dışarıdan bakınca tımarhaneden kaçmışım gibi görünüyordum.

KARMAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin