Playist: Gökhan Kırdar -> Yerine Sevemem
Arzu
Gözlerimi açtıktan birkaç saniye sonra beynim çalışmaya başladı. Üzerinde yattığım sıcak, sert, çıplak beden Kaan'ındı. Gerçekten üzerinde yatıyordum. Başım sert göğsündeydi. Ki bu benim için mükemmel ötesi iyi bir şey. Küçük ve sert bir yastıkta uyuduğum zamanlar daha az huysuz uyanırdım. Ama bugün gerçekten mutluydum. Onunla uyanmak güzeldi. Başımı kaldırıp dağınık saçlarını seyrettim. Her bir ayrıntısını ezberlediğim kahvenin en sıcak tonundaki saç tellerininden gözümü ayırıp şişmiş dudaklarına izledim bu sefer. Tabii ardından gelen kocaman bir yutkunmayla birlikte. Bir insanın dudaklarına bile bakmak tüm vücudu titretebilir mi? Onu öpmek istiyorum. Onu öpmek istiyorum. Onu öpmek istiyorum. Gerçekten onu öpmek istiyorum. Bir yılanın hareketlerini anımsatan yavaş hareketlerle aralık dudaklarına uzandım. Ancak hızla geri çekildim. Dişlerimi fırçalamadan onu öpemem. İzlediğim vine videolarındaki kaderi paylaşmak istemiyorum. Derin bir nefes alıp asık olduğuna emin olduğum yüzümle onu izlemeye devam ettim. Aynı zamanda da efsane olacağına inandığım gürültülü horlamasını dinliyordum. Aslan gibi kükrüyordu mübarek. Ama gerçekten on yedi yıllık ömrümde böyle horlayan birini daha görmedim. Kıkırdamamı yutup onu izlemeye devam ettim. Sen de 100% müthiş biri değilmişsin ha Kaan Özdemir? Yani horladığın için 99,5% olabilir sadece belki ama 100% değil işte.
Yavaşça doğrulmaya çalıştım. Bir yandan da onu uyandırmamaya özen gösteriyordum. Ellerinin belimde durduğunu yeni fark ettim. Bana sarılarak uyumuştu. Sanırım hayatımdaki en güzel uyuduğum zaman dilimi. Beraber uyumuştuk. Uyurken bana sarılmıştı. Kalp krizinden ölmezsem bir daha ölmem. Elimi kalbimin üzerine koydum. Kalbimin ne kadar hızlı attığını görmek istemiştim. Ama? Aha kalbim atmıyor. Dur kız bir daha bakayım. Atmıyor valla! On saniye oldu hala hissedemiyorum! Ay kesin öldüm! Hani filmlerde insanlar ölünce gömülene kadar sevdiklerinin yanında duruyorlardı ya. Kesin öyle oldu. HAYALET OLDUM BEN!
Hemen doğrulmaya çalışıp Kaan'ı omuzlarından sarstım. "Kaan kalk! Hayalet olmuşum ben! Ölmüşüm ya la."
Kaan hızla kalktığında kucağında oturur pozisyona geçtim. "Ne diyorsun kızım? Bir şey mi oldu?"
Gözlerini ovuşturduğunda içim eriyerek onu izledim. Onu belki de bir daha böyle göremeyeceğim. "Ben öldüm diye hemen birini bulayım deme tamam mı? Valla hakkımı helal etmem. En az iki ay geçsin öyle öp birini bari. Beni unutma ama tamam mı? Ben seni hiç unutmayacağım."
Sonlara doğru boğuklaşan sesimle gözyaşlarımı koyuverdim. Kaan ellerini omuzlarıma koyup yüzüme bakmaya çalıştı. "Anlamıyorum bebeğim, ne oldu?"
"Ölmüşüm haberim yok Kaan."
"Kim ölmüş?"
Elini alıp göğsüme bastırdım. "Bak kalbim atmıyor. Gebermişim diyorum. Tahtalı köyü boylama vaktim gelmiş diyorum. Hakk'a yürümüşüm. Nalları dikmişim. İmamın kayığına binmişim. Son nefesimi ver-"
"Bir sus be kızım. Ne ölmesi? Kabus mu gördün?"
"Hayır. Çok güzel uyumuşum. Demek ki ölürken huzurlu ölmüşüm. Öyle ki ruhum bile duymamış."
Kaan uykulu sesiyle "Uyuyalı birkaç saat olmuş Arzu. Bunu bana yapma." diye mırıldandı.
"Ya ben ne yapıyorum? Sessiz sedasız ölüyorum işte."
"Bak. Baştan alalım. Ne sıkıntın var bebeğim?"
Tekrar ağlamaya başladım. Niye bebeğim diyor ki şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞA
Chick-Lit14 yaşındayken bir araba kazası geçirerek tüm bildiklerinin yalan olduğunu öğrenen Arzu şimdi 17 yaşındaydı. Evlatlık olduğunu öğrendiğinde ailesinin ondan yavaş yavaş uzaklaştığını görmüştü. Ya da kendisi mi onlardan uzaktı? Kendinden bir yaş büyük...