3 - Pijamalı Kız

1.2K 46 32
                                    

     -Kaan-

   Annemi hastane yatağında yatarken görüyordum. Yüzü solmuştu ve gözleri kapalıydı. "Bu, onu son görüşümüz. Annen öldü." dedi babam. Nasıl böyle durabiliyordu? Annem ölmemiş de haberlerde gördüğümüz herhangi biri ölmüş gibi sadece yüzünü buruşturmuştu. Hiç ağlamamıştı. Oysa ben hüngür hüngür ağlıyordum. Sesim tüm hastaneyi inletiyordu. En sonunda sakinleştirici vermek zorunda kalmışlardı. Sakinleştiricinin etkisiyle göz kapaklarıma bir ton yük binmiş gibi hissediyordum ve kapanmasına engel olamamıştım. Uyandığımda ise olayların bilincine tekrar varmıştım. Annemi bir daha göremeyecektim. Bu hayatta beni öylece bırakıp gitmişti. Babamın bu denli soğukkanlı olmasına hâlâ şaşırıyordum. O andan itibaren ben de kendime bir söz vermiştim bundan sonra asla ağlamayacak fakat asla mutlu da olmayacaktım. Hiç kimse mutlu olmamalıydı. Çevremdeki herkes mutsuz olmalıydı. Onların anneleri vardı. Onlar her şeyin üstesinden gelirdi. Ama ben öyle değildim. Benim annem ölmüştü.

   Hızla gözlerimi açtığımda kabus gördüğümü anladım. Ara sıra gördüğüm aynı kabustu. Annem ölüyordu ve ben bir şey yapamıyordum. O çok hastaydı biliyordum. Löseminin en şiddetli evresindeydi ve ölmesi muhtemeldi ama öyle birden gözlerini kapatmıştı. 6 yıl önce öylece beni bırakıp ölmüştü. Sadece 35 yaşındaydı. Ömrünün gerçekten yarısını yaşamıştı. O kadar paramız vardı ama annem bir türlü iyileşememişti. Yıllardır bu hastalıkla uğraşmıştı. O kendini ölüme hazırlamıştı ama ben yapamamıştım. Onunla beraber ben de yıpranmıştım. Sadece 12 yaşımdayken annemi kaybetmiştim ve şimdi 18 yaşındayım ve kaybedecek bir şeyim yok.

KARMAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin