Bartu'nun anlatımıyla devam...
***
İçeri girer girmez bana yönelen bakışlara şaşırmadım. Zaten bekliyordum bu bakışları. Herkes sırayla ya da bazıları aynı anda 'geçmiş olsun Bartu Komiserim' demeye başlayınca hepsinin güzel dileklerini başımı sallayarak aldım.
Odama yönelttiğim adımlarımla kendi odasından çıkan Fatih'in ağzından sessizce bir küfür çıktı. Ama ben dudaklarından ne dediğini anlamıştım.
"Oğlum senin ne işin var emniyette. Gidip yatsana evde." dedi Fatih yanıma gelirken.
"Üstüme gelme Fatih vallaha darlandım evde. İyiyim ben. İşime dönmek istiyorum." dedim bir solukta.
Fatih derince bir nefeslendi ve "Hasbinallaahhh..." diyerek benimle odama geldi.
"İki inat etmesen olmaz e mi Bartu." dedi. O sadece sinirlenince adımı kullanırdı.
"Sabredemedim oğlum. Bitti gitti işte. İyiyim. Sadece son bir dikişlerim kaldı. O da fazla rahatsız etmiyor zaten. Yürüyorum elhamdülillah. Sıkıntı yok.. Hayde işine bak sen." dedim.
Kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı ve konuştu. "Gerçekten küçük uşaklar gibi inat yapaysun." dedi benim memleketime vurgu yaparak.
Oturduğum koltuğumdan hafif doğruldum ve masadaki boş metal kalemliği ona fırlattım. "Şiven batsın yavşak!" dedim sinirle.
O ise gülerek, ona attığım kalemliği yerden aldı ve yerine koydu. Ardından konuştu. "Tamam tamam şaka yaptım. Belliydi zaten senin dayanamayıp geleceğin. Yapacak bir şey yok." dedi.
Bende kafa sallayıp geri yaslandım. Ağrım hafiften vardı ama dayanılmayacak cinsten değildi. Anı hareketler dışında bir sorun yoktu zaten.
Fatih birkaç işi olduğunu söyleyip çıktıktan sonra ben de Suzan'dan Faruk ve Talya'nın dosyasını istedim.
Ben hastanedeyken Fatih ve diğer arkadaşlar dosyayla ilgilendi ve Fatih'in dediğine göre dosyada çok değişiklik yapılmış.
Ben hastaneden çıkalı bir hafta kadar olmuştu. Ben tam anlamıyla iyi olana kadar hastaneden eve gelememiştim.
Bir hafta kadardır evdeydim zaten. Evde pek bir sorun yaşamadım. Fatih benimle kaldı. Sağ olsun çok yardımı dokundu.
Arada Suzan ve diğer emniyetteki kadın polisler, çoğunlukla Talya ve annesi olmak üzere bizi yemek konusunda hiç mahçup etmediler.
Zaten Fatih yemek konusunda iyiydi ama iş yüzünden fazla yorgun oluyordu.
Elimdeki dosyaya göre yarın mahkeme vardı. Benim vurulma olaylarımdan sonra Faruk zaten direkt tutuklanmış. Vurulma anı kamera kayıtlarıyla desteklenince ve haliyle emniyet önünde olunca sıkıntısı büyümüş pezevengin.
Talya'da asla şikayetini geri almadı zaten.
Zavallım. O da çok korktu tüm olanlardan.
Korkması sadece vurulma olayımla alakalı değil ki anasını satayım. Kadın kim bilir ne kadar süre şiddete boyun eydi.. Bunun düşüncesi bile benim çıldırmama sebep.
Kadın şunun şurasında birkaç aydır rahat nefes alıyor o şeref yoksunu içeride diye.
Ama ben hem Talya'ya hem de karnındaki sabiye söz verdim. O pezevenge nefes aldırmayacağım.
Emniyette saatler evdekine göre hızlı geçiyordu. Buraya geleli birkaç saat olmuştu. Çay almak için alt kattaki çaycıya indiğimde telefonuma gelen mesajla elimdeki çayı bir masaya koyup oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABA OLMAK +18 (DÜZENLENİYOR)
RandomTalya Maran Korkmaz Bartu Ekin & Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdikleri halısaha maçından dönerken, durduğu büfenin önünde kulak misafiri olduğu bir konuşmayla, kendini hiç b...