Esen rüzgârda, aylarca kesmediği ama yakın zamanda bakım yaptırdığı saçları havalandı genç adamın. Kısa süreliğine de olsa gözlerini kapattı ve rüzgârın ona taşıdığı kokuyu tanımaya çalıştı. Yabancıydı lakin koku ona.. Ama bir o kadar da tanıdık.
Temiz adımlarla yürüdü, yürüdü ve yürüdü. Başını kaldırıp okudu o tabelayı. Zincirlikuyu Mezarlığı.
Derin bir nefes alıp verdi ve eşikten içeri girdi. Bir sürü taş vardı şimdi çevresinde. Yürüdükçe yürüdü. Çoğu taş ona yabancı gelse dahi, her taşta bir hikaye her toprakta bir hüzün vardı.
Fazla oyalanmadan ruhunun çekildiği yöne sürüklendi. Şimdi o da hikayesi olan bir taşa, hüznü olan bir avuç toprağa bakıyordu. Okudu usulca mezar taşını. Sezgin Maran.
Üstündeki ceketini çıkarttı ve ikiye katlayıp kenara koydu. Ardından mezarın yanına tabiri caizse çöktü. Tepesinde onu eriyip bitirmek ister gibi ışıldayan güneşe, bir gözünü kısıp baktı. Ardından gülümsedi ve mezar taşına baktı.
"Naber babalık?" dedi keyifli şekilde. "Keyfin yerinde mi?"
***
Yakın zaman da beraberiz inşallah.
Beklemede kalın..
He bir de geçmiş olsun.. Neden mi?
Faruk in the house, give me the kaos..
Görüşmek üzereee😁🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABA OLMAK +18 (DÜZENLENİYOR)
RandomTalya Maran Korkmaz Bartu Ekin & Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdikleri halısaha maçından dönerken, durduğu büfenin önünde kulak misafiri olduğu bir konuşmayla, kendini hiç b...