Şuan ne mi yapıyorum? Yarın ki matematik sınavıma çalışmak yerine Ceren'in kıskançlıklarını dinliyorum.
"Alya sen beni dinliyor musun?" Diye bağırdı.
"Dinliyorum. Zaten iki saattir aynı şeyleri söylüyorsun Burak ve diger oğlanlar erkek erkeğe kutlamaya gitmişler ve sen ordaki kızları düşünüp sinirden kuduruyorsun." Deyip ofladım ve "Istersen git kontrol et adresi söyleyebilirim." Diye devam ettim.
"Size geliyorum bekle beni." Dedi ve telefonu suratıma kapatıyor. Onu dinliyorum karşılığında ise suratıma kapatıyor. Acaba Ege'de şimdi ne yapıyordur? Kafamı sallayarak düşüncelerimden kurtuldum. Defterimi çıkarıp çalışmaya başladım.
Yarım saat sonra odama biri girdi. Yüzümü kapıya çevirdiğimde kesinlikle Ceren'i görmeyi beklemiyordum. Yok biliyordum Size geliyorum demişti. Tamam bunu çözdüm ama neden saçını ve makyajını yapmış. Ve kıyafet olarak ince askılı bir bluz ve deri tayt giymişti. Elinde de ceket tutuyordu.
"Ceren bu halin ne?" Dedim ve kaşlarımı kaldırdım.
"Sen adresi vereceğini söylemiştin bende hazırlanıp geldim." Dedi ve gülümsedi.
"Şimdi sen bara tek başına gidip Burak'ı gözetleyeceksin öyle mi?" Dedim ve bütün kelimelere baskı yaptım. O da bana yavaşça başını evet anlamında salladı.
"Seni oraya tek göndermem Ceren bekle üstümü değiştirip geliyorum.
Üstüme gri yüksek bel tek ve siyah renginde yarım tişört giydim. Zaten eteğimi yüzünden göbeğim açık değildi. Sadece rimel ve kırmızı ruj sürdüm. Saçım zaten düzgün olduğu için sadece hafifçe düzelttim."Hadi gidelim!" Dedim ve ona baktım.
~Ceren~
Bara geldiğimizde taksiciye parayı ödeyip takside indik. Biraz korkmadan desem yalan olmaz. Ama geldik işte umarım seni bir kızla yiyişirken bulmam Burak. Derin bir nefes aldım ve Alya ile içeri girdik. İçerisi aynı hikayelerdeki anlatıldığı gibiydi. İçki ve sigara kokuları, birbirlerine sürtünerek dans eden terli bedenler herşey vardı. Alya'nın seslenmesiyle kafamı ona çevirdim.
"Ee nerden başlıyoruz?" Dediğinde etrafa bakmaya başladım. Ve bingo! Buldum onları ama tam göremiyordum. Galiba Burak dışında Deniz, Mete ve tanımadığım iki çocuk vardı.
"Istersen sen bar bölümünde beni bekle ben onlara daha yakından bakmalıyım." Dedim. Onaylayan mırıltılar çıkarıp bar bölümüne ilerlemeye başladı. Gizli ajan edasıyla tanıdık kimseye görünmeden onlara yaklaşmaya başladım. Burak bu tarafa baktığında hemen kendimi birinin arkasına attım.
"Hey sen de kimsin?" Deyip bana baktı. Çocuk bildiğin sarışın affetti la. Sarı kıvırcık saçlar renkli gözler. Kendime kendine gel Ceren. Sen gizli görevden unutma!. Ayrıca benim bir sevgilim vardı.
"Sus iki dakika ya." Dedim ve tekrar masaya baktım. Oh be şuan bakmıyordu. Sarışın afetin arkasından çekilip ona baktım.
"Neyse ben gidiyim artık! Dikkat et de nazar değmesin tü tü tü!" Deyip oradan hızla uzaklaştım. Masada üç kız vardı. İkisi sarışın biride kumraldı ve lanet olası bir güzellikleri vardı. Hadi gidelim Osman! Sarışınlardan biri tanımadığım çocukların ortasında diğeri Deniz'in ve Burak'ın ortasında kumral olanda Deniz'in yanında yani kenarda oturuyordu. Burak sırtını koltuğa yaslamış içkisini yudumlarken konuştukları şeylere gülüyordu. Başkalarının yanında gülme adam, kıskanıyorum işte. Yanındaki sarışın ise ona yaklaşmaya çalışıyordu. Burak kahkaha tarkan elini o kızın bacağına koydu. Ha?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar |Askıda|
HumorTanıtım yok. Sadece kahkaha ve bol miktarda sakarlık var. - İlk kısımlar fazla ergene olabilir lütfen aldırmayın. ▪Bu hikayenin tüm hakları yazarın tek boynuzlu, ejderha kanatlı mor pandasına aittir.