"Hayatta olmaz Ceren! Ol-maz!" dedim ve ne çizeceğimi düşünmeye başladım. Ceren ise hala bana onu çizmem konusunda beni ikna etmeye çalışıyor.
"Tamam ama sen bana hala neden onun senin yanında zil çalana kadar durduğunu anlatmadın!" dedi. Şimdi siz olayları bilmiyorsunuz tabii.En iyisi ben size en başından herşeyi anlatıyım.
**
Sabah alarmım sayesinde abim veya annemin gazabına yakalanmadan kalktım. Kimse uyanmadan formamı ve makyaj çantamı aldım banyoya koşup duş aldım. Üzerimi giyindim ve banyoda makyajımı tamamladım. Saate baktığımda annemin uyanmış olduğunu ve tam abimin kapısının önünde durduğunda hemen koşup annemi durdum ve kendim yapacağımı söyledim. O da aşağı indi.
O sırada aklıma şeytanca bir fikir geldi.Abimin odasına sessizce girdim. Yaşasın! Abimin termusunda hala su var ve termosun ısıyı koruyon özelliği sayesinde hala soğuktu. Abim bana sırtı dönük olduğu için hafifi eğilerek ona baktım. Gerizekalının salyaları akmış. 'Merak etme abicim senin bu düşünceli (!) kardeşin hemen salyalarını temizliycek.' Diye içimden geçirdim. Sonra termosun kapağını açtım ve bütün suyu abimin kafasından eşofmanına kadar boşalttım.
Abim yatakta fırlayıp 'Seeel' diye bağırmaya başladı. Gülmemek için dudağımı dişlerken arada domuz sesleri çıkıyordu. Abim beni farkedince tabanları yağlamamın vaktinin geldiğini anladım.
Koşarak aşağı indim. Babam L koltukta uzanmış haberleri izliyordu.
"Baba yardım et Deniz beni kovalıyor galiba beni dövücek." deyip koltuğa koşarken ayağım kaydı ve koltuğa yapıştım. O sırada abim de aşağı iniyordu.
"Alya gel buraya!!" beni görünce bişey söyleyecek gibi oldu ama babamı görünce bişey düşünür gibi yaptı ve konuşmaya başladı.
"Baba şu kızına birşey söyle üstün başım ıslandı. Alya özürdilerim seni küçükken salıncaktan düşmüştün. Biz birşey olmadı zannetmiştik ama yanılmışız." deyip yapmacık bir şekilde üzgünmüş gibi yaptı. Babam sonunda olaya el atmaya karar verdi.
"Deniz Alya yeter şurada haber izliyorum. Bırakın şu konuyu" deyip televizyona odaklandı.
Abim yukarı çıkınca ben de sofraya oturup kahvaltı etmeye karar verdim. 10-15 dakika sonunda abim aşağı inmişti. Annemin yanağını öptü.
"Validem benim işim çıktı hemen gitmen lazım. " sonra benim yanıma gelip
"Ufaklık sen de bugünlük Ege'yle gidersin. Numarası var mı sende?" diye sordu. Kelimeleri beynim yeni yeni idrak ediyordu.
Beni.
Ege.
Benim hoşlandığım Ege.
Okula.
Bırakacak.
Wtf!
Sonra aklıma Deniz'in-unutanlar için Deniz abim- bana soru sorduğu geldi tam ona dönüp cevap verecektim ki söylediği cümle ile kaşlarım havaya kaktı.
"Sen cevap verene kadar ben haber verdim ona kapının önünde şuan, hadi kalk uyuşuk!" Hemen ayağa kaktım annem ve babamı öptüm. Yukarı çıktım ve çantamı alıp aşağı indim. Sonra ayakkabılarımı hızlıca giyip dışarı çıktım.
Gördüğüm şeyle gözlerim ister istemez irileşti. Bu çocuk hergün arabama mı değişiyor? Şuan da karşımda bir Range Rover duruyor. Deniz de açık camdan Ege'le konuşuyordu. Tabi ben size bunları anlatana kadar Ege'lerin yanına varmıştım. Kolumu Deniz'in omzuna yasladım. Yine başkalarına tuhaf gelebilecek ama bana göre çok eğlenceli olan girişlerimden birisini yaptım.
"Naber Ege Deniz'i?" Deyip sırıttım. Ikiside bana dik dik bakmaya başladı.
"Ne var? Üff hadi gidelim geç kalıcaz. Görüşürüz Denizcicim!" Dedim ve abimi itip arabaya bindim. Camı da kapattıktan sonra abime öpücük gönderdim. O ise gözlerini devirip arkasını döndü. Denizcicim de abimin bir ara takıldığı cırtlak sesli tiki kızın abime sesleniş biçimiydi bu yüzden de bundan nefret eder.
"Denizcicim mi? O Nazlı denen kızın Deniz'e söylediği sözcük değil miydi?" Deyip kahkaha attı. Ama ben senin o gülüşünü yerim ya! Gamzeleri bak Allah'ım! Tamam belki benimde gamzelerim olabilir ama banane bu yüzden ses qes! Bi dakika bu Nazlı'yı nerden tanıyor.?Abim takıldığı kişilerin ismini hatırlamaya tenezzül etmez ona ben hatırlatırım.
"Sen Nazlı'yı nerden biliyorsun? Abimin bilmesinin hiçbir imkanı yok."
"Ihmm... Bir ara takılmıştık. İnan bana o kız normalde katlanılmaz olabilir ama yatakta olağa-"derken sesini kesip onu susturdum.
"Yeter! Bunu duymak istemiyorum" dedim ve kulaklarımı tıkadım.
"Bakıyorum da kızardın" dedi ve sırıtmaya başladı. aklına bişey gelmiş gibi birden bana baktı.
"Yoksa şimdi sen bana bakire olduğunu söylersin dimi!" dediğinde ben artık pancara dönmüştüm. Bir an önce gitmem gerekiyordu ama nasıl?
O sırada kırmızı ışıkta durunca kemerimi çıkardım. Elim kapı koluna giderken Bay bn hrksi utndrmktn zevk alrm .s .s yapacağım şeyi anca anlamışt.
"Hey dur ne yapıyorsun? Hiç bir yere gidemezsin Alya! Hiçbir yere gidemezsin!" Deyince sonun da patlayacağımı anladım.
"Yaa öyle mi! Izle ve gör ozaman!" Deyip dışarı çıktım ve kapıyı çarparak kapadım. Allah'tan kırmızı ışıktayız. ben yürürken Ege de arabadan inmiş peşimden geliyordu.
Durun şuan Ege benim peşimden geliyor ve ben onu takmıyorum- takmamaya çalışıyorum aslında-.
Biri beni kolumdan tuttuğu gibi kendine çevirdi. Dönmemin etkisiyle şuan Ege'yle baya baya yakınız. Ikimizin inatçılığı şuan birbirimize gözlerimizi kısarak bakmamızdan belli oluyordu. Hala birbirimize ölümcül bakışlar atarken ne kadar yakın olduğumuzu farkeddim ve geri çekildim.
Tam arkamı döndüğümde benim belimden tutup kendine yapıştırdı. Şuan benim sırtım onun kaslı gövdesine yapışmış durumdaydı. Onun o öpülesi dudaklarını ilk saçımda hissetmeye başladım. Yavaşça kulağıma doğru ilerlerken benim kalbim göğüs kafesimden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Tam kulağımın olduğu hizaya gelince konuşmaya başladı. Ben ise nefesimi tutmaya başlamıştım o sırada.
"Bak istediğin herşeyi yaparım yeter ki şu arabaya bin.... lütfen" dediğinde nefesimi tutmayı bıraktım. Derin bir nefes alıp ben de konuşmaya başladım.
"Önce bir ayrılsak zaten hava sıcak böyle dipdibe durmamak lazım dimi?" Dediğimde beni kolları-bunu ilk kılları diye yazmıştım eğer düzeltmeseydim rezil olmuştum valla-arasında döndürdü. Ama hala kolları belimdeydi sadece şuan yüz yüzeydik ve aramızda 10 cm falan vardı. Boğazımı teöizleyip konuşmaya başladım.
"Evet şimdi senden istediklerime gelince..." derken ler kısmına ayrı bir vurgu yapmıştım. "... Öncelikle bana yemek ısmarlıycaksın ben pizza yemek istiyorum. Sonra bugünlük kölem olacaksın hemde okuldayken." deyip piç smayl yaptım. İşte egonu böyle indirirler canısı!
"Eğer dediklerini yaparsam binicekmisin?" başımı evet olarak salladım. O da mecburen kabul etti. biz de birlikte arabaya bindik ve okula gitmeye başladık.
•
•
•
Çoğğğk üzgünüm bu bölüm burda bitirmek zorunda kaldım.. Bidahiki bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar |Askıda|
HumorTanıtım yok. Sadece kahkaha ve bol miktarda sakarlık var. - İlk kısımlar fazla ergene olabilir lütfen aldırmayın. ▪Bu hikayenin tüm hakları yazarın tek boynuzlu, ejderha kanatlı mor pandasına aittir.